DERİN ANALİZ
AKPINAR VE ADALARA BÜTÜNCÜL BAKMAK
Zeki TARHAN – ANKARA
İKİNCİ BÖLÜM
Daha önceki yazımızda; PİŞİ etkinliğinin “DERİN ANALİZ” ini yaparken, sayın ÖZEL’ in özeleştirisini dile getirmiş ve AKPINAR ile DOĞALGAZ konusunun ne anlama geldiğini irdelemeye çalışmıştık.
Bugünkü yazımızda ise; Akpınar’a ve Adalara bütüncül bir yaklaşımla eğilmek, bu bakış açımızla da gerek yerel dinamiklere ve aktörlere ve gerekse yerel yönetim ve yerel siyasi aktörlerle merkezi otoriteye ulaşacak ve yerel demokratik baskı guruplarının hissiyatına tercüman olacak sayın parlamenterlerimize, karar verme süreçlerinde medya misyonumuz gereği, çorbada bir katkımız olabilir mi acaba diye düşündük…
***
Akpınar Yolu konusunda, sayın ÖZEL; “…Yola bir bakıyoruz ki, “AYIBIMIZ” özellikle bizim ayıbımız o yol.” Diyordu… Bu satırların yazarı TARHAN’ ın ÖZEL’ le yaptığı telefon konuşmasında, bu yol konusunda sorumlu aktörleri biraz daha genişletiyor ve şu saptamayı yapıyordu:”…Başta Isparta mülkî idaresi, İl Özel İdaresi ile milletvekili olan bizler.”
…Evet, sayın ÖZEL’ in bu samimi ve içten özeleştirisini taktir etmemek mümkün değildi.
***
AKPINAR’ a bütüncül olarak bakmak derken, şunu demek istiyoruz: AKPINAR, sadece Eğirdir’ i ve Eğirdir Gölü ile çevresini panoramik olarak gözlemleme yeri değildir. Prostanya / Sivri / Oluklacı üçgeni içinde yer alan bir prestij mekânından söz ediyoruz…Böyle olunca da, olaya farklı disiplinler ve farklı ekosistemleri dikkate alarak, hem arkeolojik, hem rekreasyonel bir bakış açısıyla, dağ ekosistemiyle uyumlu bir ulaşım sistemini bütüncül olarak ele almanın kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz…
Kısaca demek istiyoruz ki; olay, Akpınar yoluna asfalt yada yol genişletme işi değildir. Doğayla uyumu sağlamak ve gözetmek zorundasınız…
***
ADALAR’ a gelince: Gönlümüz elbette ADA YOLU’ nun kaldırılmasından yanadır. Bu bizim vizyonumuzdur. Ama, günümüz gerçekleri karşısında bu hayalimizi somuta indirgemekten de başka çaremiz yoktur. Japonya’ nın irili ufaklı Adalarının birbirleriyle çok farklı mimari özellikte yapılan Köprüler gibi iki adet Köprünün yapılmasıdır.
Yeşilada’ daki eski metruk evlerin, Eğirdir Yerel Yönetimiyle mülk sahipleri arasında varılacak uzlaşma sonucunda, tıpkı Ankara Altındağ Belediyesinin Hamamönü uygulaması gibi, kültür dokusu konseptinde ele alınıp, bir kültürel miras olarak turizmin hizmetine sunulabilmelidir…
ADALAR’a motorlu araç trafiğine mutlaka çeki düzen verilmeli, motorlu araç giriş ve çıkışları sınırlandırılarak, zaruri ihtiyaçlar için, belirli saatler uygulamaya sokulmalıdır.
ADA’lar ve ADA Yolu yayalarındır!!! Evet, böyle haykırmalıyız…
Bir başka yazıda buluşmak üzere…