Okullar ne zaman açılacak?

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Okullar ne zaman açılacak?
Haberin Tarihi: 2.8.2017 10:08:00 - Okunma Sayısı:1439 defa okundu.

2017-2018 eğitim öğretim yılı çalışma takvimine göre okullar 18 Eylül 2017 Pazartesi günü başlayacak.

Okullar ne zaman açılacak?

                2017-2018 eğitim öğretim yılı çalışma takvimine göre okullar 18 Eylül 2017 Pazartesi günü başlayacak.

                MEB 2017-2018 eğitim öğretim yılı çalışma takvimini hazırladı.

Buna göre, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılı birinci kanaat dönemi, 18 Eylül 2017 Pazartesi günü başlayacak ve 19 Ocak 2018 Cuma sona erecek.

                Yarıyıl tatili, 22 Ocak 2018-2 Şubat 2018 tarihleri arasında yapılacak. İkinci kanaat dönemi ise 5 Şubat 2018 Pazartesi başlayacak ve 8 Haziran 2018 Cuma sona erecek.

                2018-2019 eğitim öğretim yılı ise 17 Eylül 2018 Pazartesi başlayacak.

                Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz yeni müfredatı açıkladı. Bakan Yılmaz şu ifadelere yer verdi:

                "Gelecek nesillerin daha donanımlı olabilmesi için müfredatın yenilenmesi ihtiyacı doğurmuştur. Çağın gereği, ferdin ve toplumun ihtiyaçları doğrultusunda müfredatı yeniledik. Müfredat; öğretmen, öğrenci ve velilerin görüşleri alınarak yenilendi. 2017-2018 eğitim öğretim yılında 1, 5 ve 9. sınıflarda yeni müfredat programı uygulanacak.

                Ocak 2018'e kadar programlarla ilgili olarak sahadaki uygulamalarımız üzerinden izleme ve değerlendirme çalışması yapacağız. Haziran 2018'e kadar değiştirilen müfredatların eğitim araç gereçlerini, ölçme araçlarını hazırlayacağız. Eylül ayından itibaren, okullarımızın açılmasıyla birlikte, bütün öğretmenlerimize ve velilerimize programların ayrıntılı olarak tanıtılacağı toplantılar düzenlenecek. Bu hazırlıklarımızla, 2018-2019 eğitim öğretim yılına tüm sınıflarda ve tüm derslerde yeni müfredat ile eğitim öğretim sürecimize istikrarlı ve çok daha güçlü, yeni ve yenilikçi bir şekilde devam edeceğiz.

                İlkokul ve ortaokul düzeyinde 17, lise düzeyinde 24, İHL'lerde 10 olmak üzere toplam 51 ayrı müfredat, sınıflar esas alındığında ise 176 müfredat yenilendi. Yenilenen müfredatların sade ve anlaşılır olması ön planda tutulmuştur.

                Öğrencilere kazandırılması hedeflenen yeterlilik ve beceriler belirlenirken derslerin tabiatı dikkate alınmıştır. Müfredatların giriş bölümüne 'değerler eğitimi' başlığı altında bir bölüm eklenmiştir.

                Müfredatlar yenilenirken farklı kültür ve medeniyet havzalarının katkıları belirginleştirilmeye çalışılmıştır. Yenilenen müfredatlarda sadeleştirme ve içerik yoğunluğunun azaltılması ön planda tutulmuştur. Müfredat uygulanırken her türlü farklılığı kapsayıcı ve hassasiyeti koruyucu olmaya odaklanılmıştır.

Yapılan saha çalışmalarına ve anketlere 100 bine yakın öğretmen ve veli katıldı. Beden eğitimi dersinin adı, beden eğitimi ve spor olarak değiştirildi. Müfredatı yenilirken çoğulcu bir yaklaşımı esas aldık. Bu müfredat, şu ana kadar yapılmış en demokratik, en katılımcı, en çoğulcu müfredattır. Eğitimde kalite, bizim değişmez hedefimizdir.

                YENİ MÜFREDATTA

                CİHAT, FETÖ, PKK, DAEŞ

                KAVRAMLARI YER ALACAK

                Yılmaz, yeni müfredatla ilgili açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

                Evrim Teorisi'nin yeni müfredattan çıkarılıp çıkarılmadığına ilişkin bir soru üzerine Bakan Yılmaz, ortaöğretim düzeyinde her dersin kendi bilimsel gelişimi çerçevesinde öğrencilerin seviyelerine uygun kuramlara yer verildiğini anlattı.

                Coulomb Yasası, Avogadro Yasası, Kosinüs Teoremi, Pauli'nin Dışarlama İlkesi ve Toriçelli Deneyi gibi konuların doğrudan müfredatta yer aldığına dikkati çeken Yılmaz, bazı yasaların ise gerektiği kadar içeriğe alındığını söyledi.

                Ancak öğrenci seviyesinin üzerinde yer alması ve öğretim programlarının kapsamı ile doğrudan bir ilgisi olmadığından Gauss Yasası, Maurre Yasası, Sabit Evren Teoremi gibi konuların öğretim programlarında yer almadığını bildiren İsmet Yılmaz, "Bu noktada evrim konusunun, tarafları ve karşıtları şeklinde ikiye bölünmüş bir tarafgirlikle şairin 'insanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır' ifadesinde tespit ettiği bir kör döğüşü içinde ve bilimsel zeminin dışında tartışıldığını üzülerek gözlemlemekteyiz." değerlendirmesini yaptı.

                Öğretim programlarının dikkatli ve bütünlüğü içinde incelendiği yaklaşımlarının net olduğunu anlatan Yılmaz, şunları ifade etti:

                "Biyoloji dersinde doğa tarihi konusunu vermediğimiz için ezberci bir eğitime saplanmamak için kök hücre tedavisi, antibiyotik, gen teknolojisi gibi konular vesilesiyle evrim teorisinin biyoloji ve teknolojide gündelik hayatta uygulamaları verilmiştir. Bu noktada evrim teorisinin kavram setinde yer alan mutasyon, seçilim, adaptasyon var. Bunlar biyoloji programımızda yer almakta. Konunun felsefi boyutlarıyla ele alınıp kavranması için çatıyı felsefe dersinde kurmuş bulunmaktayız. Doğa tarihi evrimsel biyoloji ve kuramın tarihsel gelişimi ise daha detaylı biyoloji eğitimi alınabilecek üst düzey öğretim kurumu olan üniversitelere bırakılmıştır."

                Evrim Kuramı'nın bir teori olarak açık, sade ve rahat bir şekilde anlaşılabilmesi için öğrencilerin bir felsefi altyapıya sahip olması gerektiğinin altını çizen Bakan Yılmaz, "Yeni öğretim programları bağlamında getirdiğimiz 10'uncu sınıf felsefe dersinde, akıl yürütme, spekülasyon becerilerini gençlere kazandırma amaçlanıyor. Bu beceri kazandırıldıktan sonra 11'inci sınıf felsefe dersinde ontoloji konusu tarihi gelişim içinde verilecektir. Doğal olarak bu gelişimin duraklarından biri olan evrimin yanı sıra diğer ontolojik ve kozmolojik görüşler de verilecektir.

Biz evrim konusunda bir seviyelendirme, öğrenci gelişim düzeylerine uyumlandırma ve disiplinler arası bir yaklaşımı getirdik" ifadelerini kullandı.

                Yılmaz, fizik dersindeki elektrik devreleri konusunda Kirşof Yasası ile Akımlar ve Gerilimler Kanunu'nu bir üst öğrenim düzeyine bıraktıklarını belirtti.

                İsmet Yılmaz, herkesin evrim konusunun üst eğitim programına bırakılmasını konuştuğunu ancak Kirşof Yasası gibi konularda görüş beyan etmediğini, bu tartışmanın bilimsel gerçeklikten hareketten ziyade, bir tarafta yer alma ve o doğrultuda bir görüş bildirme üzerinden yapıldığı değerlendirmesinde bulundu.

                Fizikte Maxwell Denklemleri'nin yorumlanması ile elektromanyetik dalgaların oluşum yollarının açıklanması ile "x" ışınları elde edilme yolları ve canlılar üzerindeki etkileri gibi konuların da üst öğrenim kurumuna bırakıldığını aktaran Yılmaz, bu konular üzerinde de bir yorumun getirilmediğini dile getirdi.

                Kimya dersinde de elektromanyetik ışınların dalga ve tanecik karakteri, elektromanyetik spektrum, sistem ve iç enerji konularının da üst öğrenim programına bırakıldığını bildiren Bakan Yılmaz, kelam dersinde Eşarilik ve Maturidilik arasındaki görüş ayrılıkları konusunun da seviye üstü değerlendirildiğinden bir üst öğrenim kurumuna bırakıldığını kaydetti.

                GELECEK HAFTA ZORUNLU                         DİN DERSİ ASKIYA ÇIKIYOR

                Yılmaz, bir soru üzerine, zorunlu din dersi müfredat taslağının gelecek hafta açıklanacağını belirtti.

                Askı süreci için bir haftalık süre vereceklerini aktaran İsmet Yılmaz, "Bütün görüşleri aldıktan sonra yetiştirebilirsek, ki yetiştirebileceğimizi düşünüyoruz. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında yeni müfredatla başlayacağız." dedi.

                Yılmaz, bir başka soru üzerine, Milli Mücadele'nin önderi ve Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün fikirlerine, milli mücadelenin millete açtığı ufkun getirdiği fikri gelişimin gereklerine öğretim programlarında açıkça yer verdiklerini kaydetti.

                Milli Mücadele'nin ve tam bağımsızlığın öneminin programlarda her fırsatta vurgulandığını aktaran Bakan Yılmaz, "Bakanlığımız tarafından yenileme çalışması tamamlanan öğretim programlarının temelinde bilimsellik, çağdaşlık, akılcılık, ilericilik, millilik nitelikleri vardır. Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren temel eksen olarak kabul edilen bu temel, bizim eğitim anlayışımızın da temelidir. Atatürk'ün Cumhuriyet'in kuruluşunda eğitim konusunda gösterdiği amaçlar, eğitim bilimlerinin ve derslerinin içinde yer aldığı ilgili bilim alanlarında dikkate alınarak ifade edilmiştir." diye konuştu.

                İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi konularına ilişkin de detayları paylaşan Yılmaz, bu derste Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1. Dünya Savaşı'na kadar süren eğitim ve askerlik hayatının içinde bulunduğu toplumun siyasi, sosyal ve kültürel yapısı ile ilişkilendirilmesi, ayrıca eğitimi, öğretmenlerinin kişiliğinin oluşumuna etkilerinin değerlendirilmesi, Selanik, Manastır, İstanbul, Şam ve Sofya şehirlerindeki siyasi ve sosyal ortamı ile okuduğu kitapların yerli ve yabancı düşünürlerin fikir akımlarının etkileri ile Çanakkale Cephesi'ndeki zaferler ve milli mücadele gibi konuların yer aldığını anlattı.

                İsmet Yılmaz, bu derste ayrıca Milli Mücadeleye katılan İsmet İnönü, Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, Sütçü İmam, kadın kahramanlardan Halide onbaşı, Şerife Bacı, Fatma Seher Erden, Gördesli Makbule, Tayyar Rahmiye gibi isimlerin yeni müfredatta yer aldığına vurgu yaptı.

                Yılmaz, bu derste öğretilecek başlıkları saydıktan sonra, "Şimdi sorarım. Atatürk'ün hangi kazanımıyla ilgisi vardı da çıkarıldı? Hangi konu eksik kaldı? Tek kimse söyleyebilir mi? Atatürk'e ilişkin öğretilmesi gereken ancak çıkarılan hiçbir konu yoktur " ifadelerini kullandı.

                Gerçek Atatürkçülüğün, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'i güçlendirmekten geçtiğini vurgulayan Bakan Yılmaz, "Eğer Türkiye'yi siz borç alan bir ülke durumuna getiriyorsanız, Atatürkçülükten bahsettiğinizde doğru bir şey yapmış olmuyorsunuz. Eğer Türkiye yardım alan bir ülke idi ise siz o zaman Atatürk'ü anlamamışsınız demektir. Türkiye'yi güçlü kılarsanız, en büyük Atatürk'ün yolunda ilerliyorsunuzdur. Eğer Türkiye'yi muhtaç hale getirirseniz, o zaman sözde Atatürkçü olursunuz. Biz sözde değil özde Türkiye Cumhuriyeti'ni güçlendirmek için çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

                PİLOT PROGRAM BAŞLIYOR

                Ortaokul 5'inci sınıflarda yabancı dil ağırlıklı eğitim hedefine ilişkin bilgi veren Yılmaz, yeni uygulamayı pilot illerden başlatacaklarını, sonuca göre yabancı dil eğitimini Türkiye'nin tamamında gerçekleştireceklerini ifade etti.

                İsmet Yılmaz, "Şu anda atanmak üzere bekleyen İngilizce öğretmenlerinin hepsini alsak bile ihtiyacımızı karşılamıyor. Buradan mevcut İngilizce öğretmenlere hizmet içi eğitimlerin arttırılması lazım. Hepsini alsak bile ihtiyacımız var. O halde Türkiye'de İngilizce eğitimi veren kurslar, üniversiteler ve diğer okullar dahil bir iş birliği yapılması lazım" dedi.

                Pilot okullarda zorunlu derslerin yanı sıra toplam zorunlu yabancı dil dersi verileceğini, uygulama sürecinde öğretmen eğitimleri ölçme, değerlendirme sisteminin yeniden yapılandırılması ve izleme değerlendirme çalışmalarında bulunulacağını ifade eden Yılmaz, "Pilot okulların belirlenmesi amacıyla 81 ilden belirli kriterlere göre uygulama yapacak okulların listesi şu an için 681 olarak belirlendi. Yaklaşık öğrenci sayısı ise 120 bine yakın. İnşallah bu uygulama başarılı olduğunda, diğer okullarımıza yansıtacağız" diye konuştu.

                TEOG'DA AÇIK UÇLU

                SORU DÖNEMİ

                Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) Sistemi kapsamında yapılacak sınavlarda açık uçlu sorularla ilgili bir soru üzerine Bakan Yılmaz, şunları söyledi:

                "Bundan sonra yapılacak ilk TEOG'dan başlamak üzere 6-8 arasında açık uçlu soruyu öğrencilerimize sormayı öngörüyoruz. Bu soruların net bir şekilde ölçülebilir olmasına önem veriyoruz. Dolayısıyla herhangi bir tartışmaya gerek kalmadan, kişisel yorumu içermeyecek ama verilen bilgileri analiz ederek soruları cevaplayabilecekleri açık uçlu soruların sorulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Eğitimin kalitesinin artırılmasını istiyoruz. Bu hedef doğrultusunda açık uçlu sorular, objektif, puanlanabilen sorulardan oluşacak."

                "DOĞRUSUNUN ASLINDAN

                ÖĞRENİLMESİ LAZIM"

                Yeni müfredatta cihat kavramına yer verilip verilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, bu kavramın imam hatip liselerinde fıkıh ve temel dini bilgiler derslerinde yer aldığını belirtti.

                Cihat ile ilgili kavramın Kur'an-ı Kerim'de bir ayette geçtiğine işaret eden İsmet Yılmaz, şöyle konuştu:

                "Dolayısıyla siz buna yok deseniz de o yok olmuyor. Dolayısıyla o halde doğrusunu ve çerçevesini evlatlarımıza öğretmemiz lazım. Bunu yaparsak yanlış anlamaları da ortadan kaldıracağız. Dört başı mamur şekilde cihat kavramının evlatlarımıza verilmesi bu ülkenin en büyük kazanımıdır. Cihadın gerçek anlamı ülkenizi sevmektir, vatanınızı sevmektir. Kırmak, dökmek, savaşmak bunun içine girmez. Ama vatan koruması gerekiyorsa Mehmetçik, asker niye var? Niçin şehitlerimiz var? Dolayısıyla cihadın ne olup olmadığının öğretilmesi de bizim Bakanlığımızın asli görevleri arasındadır. Bundan rahatsız olmaya gerek yok. Sizin dışınızdaki birileri cihat kelimesini ortaya attığında, bizim gençler bunu merak edip yanlış yerden mi bilgi edinmesi daha doğru olur, yoksa böyle bir şey dinimizde var, doğrusu nedir diye onun aslından öğrenmesi lazım. Dolayısıyla biz cihat kavramının ne olduğunu ve ne olmadığını din derslerinde, fıkıh derslerinde evlatlarımıza vermek istiyoruz."

                15 TEMMUZ

                YENİ MÜFREDATTA

                Güncellenen öğretim programları arasında yer alan 4, 5, 6 ve 7'nci sınıflarda okutulan sosyal bilgiler dersi öğretim programında "toplumsal hayatımızda demokrasi" kazanımının işlenmesi sırasında, 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Milli Birlik Günü'nün ele alınmasını isteyeceklerini bildiren Yılmaz, Türkçe dersleri ile Anadolu imam hatip lisesi meslek derslerinde de 15 Temmuz'un da yer alacağını kaydetti.

                Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:

                "Ayrıca ortaöğretim çağdaş Türk ve dünya tarihi dersinde '90 sonrası Türkiye'de meydana gelen siyasi ekonomik, sosyokültürel ve bilimsel gelişmeleri açıklar' kazanımı bulunuyor. Burada da FETÖ, Paralel Devlet Yapılanması'nın yapısı, amaç ve hedefleri ile 17-25 Aralık 2013 ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimindeki rolleri ele alınsın istiyoruz. Ortaöğretimde Türk dili ve edebiyatı dersinde destan ve efsane ünitemiz var. Burada 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve şehitleri konusunda öğrencilerin tercih ettiği bir türde yazı yazması istenecek. Ortaöğretim inkılap tarihi ve Atatürk dersi, daha önce Atatürk'ün ölümü ile birlikte duruyordu. Şimdi 2016'ya kadar getiriyoruz. 90 sonrası gelişmelerde, 28 Şubat müdahalesi, 27 Nisan e-muhtırası ve 15 Temmuz darbe teşebbüsünün etkilerine değinilmesini istiyoruz. Terörün ve terör örgütlerinin PKK, DEAŞ, FETÖ'nün ortaya çıkış nedenleri ile terörü önlemeye yönelik tedbirlere, 15 Temmuz 2016 darbe kalkışması örneği üzerinden değinilmesini istiyoruz. Bir destan, bir efsane, bir kahramanlık öyküsü. Bu ülkede ebediyen hür ve bağımsız yaşatacak olan irade, milletin kendi demokrasisine, vatanına, milletine sahip çıkma kararlılığıdır. Demokrasi, eğer sahip çıkarsanız siz onu hak ediyorsunuz demektir. Türk milleti, 15 Temmuz'da demokrasiyi ve milli iradeyi hak ettiğini, hem de dünyada hiçbir ülke vatandaşlarının hak etmediği kadar hak ettiğini gösterdi. Bundan dolayı bu kazanımın nesilden nesile aktarılması için 80 milyon hep beraber çalışmamız lazım. Her bölgeden insanımız var. Bu milli birlik ve demokrasi kazanımımızı nesilden nesile aktaracağız."

                Terör örgütleri PKK, DEAŞ ve FETÖ'nün kavram olarak müfredatta yer alıp almadığına ilişkin bir soru üzerine de Yılmaz, "Yer alacak. Türkiye'de 1990 sonrası yaşanan siyasi, ekonomik gelişmeleri dikkate alıp da terörü görmeden olmaz. Dolayısıyla terörle yaşıyor muyuz? Terörden bahsetmediğimizde ortadan kalkıyor mu? Bence bunların yer alması uygun olur diye düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

                Bakan Yılmaz:    2017-2018 eğitim öğretim yılı çalışma takvimine göre okullar 18 Eylül 2017 Pazartesi günü başlayacak.

                MEB 2017-2018 eğitim öğretim yılı çalışma takvimini hazırladı.

Buna göre, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılı birinci kanaat dönemi, 18 Eylül 2017 Pazartesi günü başlayacak ve 19 Ocak 2018 Cuma sona erecek.

                Yarıyıl tatili, 22 Ocak 2018-2 Şubat 2018 tarihleri arasında yapılacak. İkinci kanaat dönemi ise 5 Şubat 2018 Pazartesi başlayacak ve 8 Haziran 2018 Cuma sona erecek.

                2018-2019 eğitim öğretim yılı ise 17 Eylül 2018 Pazartesi başlayacak” diye konuştu.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap