Batı Cephesi’nin Can Damarları (Zafer Yolları) Ve Eğirdir Gölü…

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Batı  Cephesi’nin Can  Damarları  (Zafer Yolları) Ve  Eğirdir Gölü…
Haberin Tarihi: 8.1.2025 12:29:58 - Okunma Sayısı:149 defa okundu.

Recep BOZKURT yazdı...

(Dört yıl önce yazdığım bu raporu "YEDİ RENKLİ GÖL"ün korunmasını ve Eğirdir'de GÖLLER VE GÜLLER BÖLGESİ MİLLİ MÜCADELE MÜZESİ yapılmasını isteyenlerin okumasını diliyorum)

 

Bu Toprakları VATAN Yapan             

BATI  CEPHESİ’NİN  CAN  DAMARLARI  (ZAFER YOLLARI) VE   EĞİRDİR GÖLÜ…

                                                                                                          Recep Bozkurt

                                                                                                         Eğitimci-Yazar

 

(16 Ekim 2021 günü düzenlenen “Eğirdir Gölü ve Tarımsal Sulama” Bilimsel ve Sektörel Çalıştayı”nın “Eğirdir Gölü’ne Gönül Verenler Oturumu”na sunulan konuşma metni)

  Dünyanın en güçlü devletlerine ve iç düşmanlara karşı dört yılı aşkın süren  Milli Mücadelemiz, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün dediği gibi “Tam bir matematik mimaridir. Yenmekten yenilmeye kadar hesaplanmamış hiçbir yanı yoktur…”

İşte bu dünyanın en haklı, en onurlu Kurtuluş Savaşının son aşamasının yaşandığı BATI CEPHESİ ve düşmana son darbeyi vurup yurttan attığımız BÜYÜK TAARRUZ’un can damarları  GÜLLER VE GÖLLER YÖRESİ’nde oluşturuldu ve bu büyük  mücadelenin “Askeri Coğrafyası”nın lojistik merkezi de Eğirdir  ve Eğirdir Gölü oldu.

 İngilizlerin sınırsız desteği ile  Ankara  üzerine yürüyen Yunanlılar; Sakarya boylarında  22 gün ve gece aralıksız süren çok kanlı savaşlar sonunda milletimizin kalbi olan Ankara’ya 50 km. kala durduruldu ve sonrasında da Sakarya’nın Batısı’na atıldı.Şimdi sıra bu kanlı çakal sürüsünün tümünün  vatan topraklarından atılmasına gelmişti.

 15 Ekim 1921 tarihinden itibaren yöremizi de içine alan ve en ince ayrıntısına kadar hazırlanan taarruz ve savunma planları bu amaca yönelik yapıldı.

 Kuzey-Güney yönünde ve İznik-Çivril doğrultusunda 400 km.ye yakın bir hat üzerinde yerleşen ve burasını asla terk etmemek üzerine berkitmelere başlayan düşmanların en güçlü olduğu alanlar olarak Afyonkarahisar çevresini tespit eden Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve Genelkurmay Başkanlığı, bu yöreye yerleştirilecek olan Birinci Ordu’ya ait 100 bin asker ve bunların kullanacağı 18 bin hayvanın her türlü ihtiyacı, mühimmatı-barınması ve bunların nakli için “CAN DAMARI” olarak dört anayol tespit edildi: “Akşehir-Eğirdir Yolu”, “Antalya-Eğirdir Yolu ” , “Eğirdir-Şuhut  Yolu ”   ile  “Eğirdir-Dinar- Çivril Yolu”. Bu dört candamar birbirine bağlamada lojistik merkez olarak Eğirdir İlçesi, Eğirdir Gölü de  cepheye ulaşılacak en kısa “Lojistik Suyolu” olarak kullanılacaktı. (Biz bu yollara ZAFER YOLLARI diyoruz)

 Bütün hazırlıklar buna göre yapılıyor,  dar patika yoların ulaşıma hazır hale getirebilmek için yöre halkı büyük bir yurt aşkıyla ve kadın erkek, yaşlı-çocuk demeden elle-kazmayla Sultan Dağları’nın, Karakuş Dağları’nın zirvelerinde çetin kış şartlarına rağmen yeni yollar açıyor, köprüler kuruyor; taşıma işinde kullanılacak halk araçları ve  deve, at, katır, merkep toplanıyor; bu toprakları VATAN yapmak mücadelesine katılıyordu.                                                       

 Genelkurmay Başkanlığı da  Eğirdir’de  bir “Deniz Komutanlığı” oluşturarak “KUVAYI MİLLİYE DONANMASI”na bağlı olarak “Eğirdir Bahriye Müfrezesi” kuruyor; bu birliğin, bir yandan göldeki ve yöredeki tüm taşıma ve ulaşım işlerinin yönetmesine ve diğer yandan ordumuzun et ihtiyacının bir kısmını başta Eğirdir Gölü olmak üzere çevredeki göllerden temin edilmesi kararını alıyordu.                                                           

 1921 yılı sonlarından itibaren “Büyük Taarruz” için gerekli olan ve yurtdışından binbir güçlükle satın alınarak Antalya’ya getirilen askeri araç gereç  ile Anadolu içlerinden getirilen her türlü askeri mühimmat ve yiyecek-giyecek malzemesi Eğirdir’e taşınmaya başlandı. Bunun için Eğirdir Garı çevresinde depolar, ambarlar ve sığınaklar oluşturuldu.

 1914 yılından itibaren Eğirdir Gölü’nde taşıma ve ulaşım  imtiyaz hakkını elinde  bulunduran ve Eğirdir-Höyük, Eğirdir-Aşağıkaşıkara iskeleleri arasında günde 180-200 tonluk nakliyat ve sevkiyat yapan Fransız Şirketi’nin “Deniz Ulaşım Araçları”na 1922 yılının Ocak ayından itibaren el konuldu. Eğirdir Gölü’ndeki bütün kayıkçılar-balıkçılar  vatan İmdadına çağrıldı.

 Eğirdir Gölü, cepheye gidişte tek ve tam bir “LOJİSTİK SUYOLU” oldu. Bu nedenle Altınkum’da(Eğirdir), Höyük’te(Gelendost) ve Aşağıkaşıkara’da(Yalvaç) 200 m.ye yakın iskeleler kuruldu.                                                              

 Güller ve Göller Yöresi halkı karıncalar, arılar gibi gece gündüz çalışmaya başladı. (*)                                            

 Herkes, 26 Ağustos 1922’de başlayacak olan BÜYÜK TAARRUZ’a odaklandı. Nefesler tutuldu.                                                                    

 Karşımızdaki düşman çok güçlüydü ve  emperyal devletler tarafından her bakımdan destekleniyordu.

 Varsın desteklesinler!...                                                               

 Eğer bir aksilik olur ise, Büyük Taarruz hazırlıkları sırasında üst komutanlarca üzerinde aylarca tartışılan “Kat’i Savunma Planı”nı uygulanacak, “İmtidat-ı Savunma Hattı” (**) olarak kabul edilen Emirdağ-Eğirdir Hattı’na çekilecektik.(Türk İstiklal Harbi’ne “K Savunma Hattı” olarak geçen bu alanı sonuna kadar savunacaktık)

 “K Savunma Hattı” olarak kabul edilen “EMİRDAĞ-HOYRAN HATTI”ndaki İki demiryolu: Akşehir-Afyon ve Eğirdir-Dinar, İki dağ:Sultan Dağları ile Karakuş Dağları, İki Göl: Akşehir ve Eğirdir Gölleri ordumuzun dayanak noktaları olacaktı. (*)

 Kanlı çizmeleriyle cennet yurdumuzu işgale kalkışanlara hesap sorma vakti gelmişti…

 Önce, 30 Ağustos günü Dumlupınar’da düşman yerle yeksan edildi. Geri kalan kılıç artıkları da 14 gün içinde Ege’nin mavi sularına döküldü.

 Bu topraklar bizlere sonsuza kadar VATAN oldu.

 Değerli katılımcılar;

 Ülkemizin en güzel yurt köşelerinden biri olan Eğirdir ve “YEDİ RENKLİ “ Eğirdir Gölü’nün bugünü ve geleceğini yakından ilgilendiren sorunlarının tartışılıp çözümler aranan böyle bir çalıştayı düzenlememizden dolayı sizleri gönülden kutluyorum. Ömrünün en güzel 5 yılını Yeşilada’da yaşayan biri olarak emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.

Tüm kalbimle dilerim ki; bu çalışma ve çabalarınız, bugün, imdat çığlıkları atan olağanüstü güzellikteki bu göle ilaç olur. Çünkü bu gölün, bu toprakların VATAN olmasında çok önemli işlevi oldu.Sonsuza kadar korumalıyız…

TÜM BU NEDENLERLE BÜYÜK HATIRALARLA DOLU EĞİRDİR GARI VE 122 HEKTARLIK ARAZİSİ, ÜLKEMİZİN EN UZUN DEMIRYOLU KÖPRÜSÜ DE DAHİL OLMAK ÜZERE "GÖLLER BÖLGESİ MİLLİ MÜCADELE MÜZESİ" HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLMELİDİR...

  ===============================================                                                                                                           

(*)- Bu konularda ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler İlk baskısı Eğirdir Belediyesi, ikinci baskısı İzzet Tığlı Ailesi tarafından yapılan “Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda EĞİRDİR” adlı kitabımızı okuyabilirler.

(**)- Uzun süre savunulmaya göre seçilen ve hazırlanan  alanlar.

(*)- “SAD TAARRUZ PLANI” ile Batı Cephesi  “KAT’İ SAVUNMA HATTI” ya da “K SAVUNMA PLANI” hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler Genelkurmay Başkanlığı tarafından 1994 yılında yayınlanan “TÜRK İSTİKLAL HARBİ-2.Cilt- BATI CEPHESİ- 6.Kısım-1.Kitap- BÜYÜK TAARRUZA HAZIRLIK VE BÜYÜK TAARRUZ-(10 Ekim 1921-31 Temmuz 1922)” adlı kitapta bulabilirler.Bu  kitapta “K Savunma Planı” ilgili bilgileri 55 ile 69.sayfalar arası, savunma planları ile ilgili tartışmaları 101 ile 114.sayfalar arasında bulanmaktadır.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap