12'NCİ SINIF ÖĞRENCİLER DEVAMSIZLIK NEDENİYLE SINIFTA KALMAYACAK
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, CNN Türk yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CNN Türk Ankara Temsilcisi Dicle Canova'nın sorularını yanıtlayan Bakan Özer,
12'nci sınıfların devamsızlığıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Özer, "Zaten Bakanlık her yıl yılın sonunda, sınavdan sonra 12'nci sınıflarla ilgili bu müjdeyi veriyordu. Bu dönem özellikle depremden dolayı travmalı bir süreç yaşandığı için... Sadece on ili etkilemedi, tüm hepimiz acı çektik, çocuklarımız acılar çektiler, oradaki arkadaşlarını düşündüler, onun için bunu erken açıklayacağız. 12'nci sınıf öğrencilerimiz devamsızlıktan muaf olacaklar, rahat bir şekilde YKS sınavlarına hazırlansınlar." dedi.
Özer, sözlerine şöyle devam etti: "Pandemiyle aslında tüm dünya, okulun sadece eğitim öğretim olmadığını anladı. Yani orada psikososyal, duygusal gelişimin olduğu mekânlar, sosyalleşme mekânları, kültür-sanat etkinliklerine katıldıkları mekân, en önemlisi toplumdaki eşitsizliklerin minimize edildiği mekânlar okullar... İşte öğrencilerin sıcak yemek yediği mekânlar, belki de ülkelerdeki, sadece Türkiye için değil tüm dünyada okullar en az eşitsizliğin olduğu vasat imkânını sağlıyor. Ben Bakan olarak 6 Ağustos 2021 tarihinde göreve başladığım zaman okulları açtım, 1,5 yıl ara verilmişti, okullar uzaktan eğitimdeydi. Uzaktan eğitim, dijital platformu ne kadar mükemmel olursa olsun hiçbir zaman yüz yüze eğitimi ve öğretmen ve öğrencinin buluştuğu ortamın bereketinin yerine ikame edilemez, mümkün değil. Onun için bakın ben başlangıcımı Kovid ile başladım ve okullarımızı hiç kapatmadık ve dünya kadar da zaman eleştiri aldık, vaka sayıları artıyor şeklinde. Aslında tam tersi vaka sayılarının azaldığını gördük ve dünyada Kovid sürecinde okullar açıldığı zaman vaka sayının artması yönünde nedensel bir ilişkinin olduğu tek bir bilimsem makale yok, tam tersine vaka sayılarının azaldığıyla ilgili makaleler var. Ben bu bilinçle sadece Kovid döneminde değil; bakın, deprem bölgesinde de aynısını yaptık. Okulları uzaktan eğitime hiç geçirmedim, yani son yirmi aya bakın her yerde ve her şartta eğitime devam. Bu, hem Bakanlık açısından müthiş bir deneyim oldu, hem de toplum açısından bir deneyim oldu. Şunu gördü toplum: Bakanlık, hangi olağanüstü koşullar olursa olsun o koşulun gerektirdiği alternatiflerle yüz yüze eğitime devam edecek, kararlı bir şekilde bunun arkasında duracak çünkü bu süreçlerde en fazla kaybedenler garibanlar, sosyal ekonomik seviyesi dezavantajlı olan kesim. Zaten ülkelerde eğitim sistemlerinde eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili problem var, bu tip süreçlerde bu eşitsizlik çok daha fazla artma riskine sahip. Onun için bizim en fazla pozitif ayrımcılık yapmamız gereken kesim bu dezavantajlı kesim, onun için asla okulları kapatmayacağız. Zaten telafi mekanizmalarının Kovid'de de yaptık."
Özer, 1 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında telafi olacağını belirterek 16 Haziran'da okulların kapanmasının ardından bu tarihler arasında deprem bölgesindeki on ilde tüm öğrencilere yönelik, sadece ortaokul ve lise değil, ilkokulu da kapsama alarak destekleme yetiştirme kursu kapsamında 1 aylık telafi programı uygulanacağını bildirdi. Özer, "Onun planlamaları yapıldı, materyaller hazırlandı, basım süreçleri başladı, daha sonra da 2023-2024 eğitim öğretim yılı başladığı zaman da eğitim öğretime devam ederken yine 1 aylık bir telafi programı yapacağız. Ama orada bir farklılık olacak, 2023-2024 eğitim öğretimin başladığı zaman on ildeki öğrencilerimizin hazır bulunuşluklarını için bir ölçme yapacağız. Sınav değil, bir değerlendirme yapacağız. O, 1 Ağustos 1 Eylül'ün de etkisini görmüş olacağız." ifadesini kullandı.
- Milli Eğitim Bakanlığı