GÖL BİZİ KANDIRIYOR!!!
- EĞİRDİR GÖLÜNDE YÜZEYSEL KÜÇÜLME; %3 - %5 OLABİLİR
- SU HACMİNDE İSE; %30 - %40 AZALMA OLMUŞ DURUMDA!!!
- EĞİRDİR GÖLÜ, AYNI ŞEKİLDE DEVAM EDERSE, 10 YIL SONRA BURDUR GÖLÜ GİBİ OLACAK VE GERİ DÖNDÜRÜLEMEYECEK!!!
- TARIM BAKANI PAKDEMİRLİ; KURAKLIKTA EN GÜÇLÜ SİLAH, “DAMLA SULAMA” DERKEN, “ENERJİ KULLANIMINI DA SINIRLAMALIYIZ” DİYORDU…
***
- EKO- BİR: EĞİRDİR GÖLÜ KOMADA VE YOĞUN BAKIMDA!!!
- KOVADA KANALI KIRINTI BÖLÜMÜNE DE BİR REGÜLATÖR KAÇINILMAZ HALE GELDİ!!!
- KOVADA HES’ LERE GÖLDEN SU VERİLMESİ; BİR SİS PERDESİ Mİ?!!! BU SİS PERDESİ NASIL KALKAR?
Zeki TARHAN – ANKARA
İKİNCİ BÖLÜM
Burdur Gölünün resmen ve de fiilen ölümü ile geri döndürülemeyeceği olgusundan hareketle, EĞİRDİR GÖLÜ’müze bir projektör tutalım… Tıpkı; Virüste saptanan vaka sayıları ile toplumdaki gerçek vaka ve vefat olgularındaki karşılaştırma gibi…
Eğirdir Gölüne tuttuğumuz projektörün aydınlattığı resme baktığımızda, resim bize şunları anlatıyordu: Yüzeysel küçülme; %3 - %5 olabilirdi, su hacminde ise; %30 - %40 azalma olmuş ve bu realite, gözle görülür / elle tutulur hale gelmişti… Bir başka anlatımla; Göldeki yüzeysel küçülme %3 - %5 görülse bile, hacimsel küçülme bunun 8 – 10 katı olduğu varsayılabilir.
…Ve aynı şekilde devam ederse, 10 yıl sonra Burdur Gölü gibi olacak ve EĞİRDİR GÖLÜ geri döndürülemeyecek!!!
***
Tarım ve Orman Bakanı Bekir PAKDEMİRLİ; “…Tarımsal kuraklığa karşı en güçlü silahın “DAMLA SULAMA” olduğunu belirtiyor, özellikle gece sulaması yapılmasını ve Damla Sulamaya geçilmesi” gereğini dillendiriyor, tarımsal sulamada; YER ALTI SUYU kullanımının azaltılmasına yönelik destekleme modellerinin oluşturulması konusunda da adım atılacağını söylüyordu…
Bakan PAKDEMİRLİ; Vahşi sulamanın da önüne geçileceğini vurgularken, tarımsal sulamada su kullanımını azaltırken, “ENERJİ KULLANIMINI DA SINIRLAMAMIZ” gerektiğinin özellikle altını çiziyordu…
***
Bakanın bu söylemlerine, rasyonel düşünen bir vatandaşın karşı çıkması mümkün değildir. Elbette mümkün değil ana, bakın sahada gördüğümüz, elle tutulan gözle görülen gerçekler bize neleri anlatıyor:
- Eğirdir Gölü Havzasında; meyve bahçesinde kurulu olan DAMLA SULAMA yapılırken, aynı anda eş zamanlı VAHŞİ SULMA da yapılıyordu…
- Hoyran Ovasında, peş peşe kaçak / ruhsatsız derin arteziyen kuyuları açılarak, Eğirdir gölünün ölümü hızlı bir sürece sokuluyor, merkezi otoritenin yerel bürokrasi ayağı, ne yazık ki bu olguya seyirci kalıp, denetim fonksiyonunu yerine getirmediği gibi, herhangi bir cezai müeyyide uygulama yönüne de gitmiyordu!!!
- Birçok yerde Mısır üretiminde, Damla sulama ile çiftçiler 48 saat veya 24 saat sulama yapmakta…
DEVAM EDECEK…