GİRİŞİMCİLİK VE KADIN KONULU SEMİNER DÜZENLENDİ
Eğirdir Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından "Ustalar Kursiyerlerle Buluşuyor Projesi" kapsamında Girişimcilik ve Kadın Konulu seminer gerçekleştirildi.
5 Kasım 2019 salı günü saat: 11.00 da Mavigöl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde düzenlenen seminere konuşmacı olarak Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Zuhal Emine BÜYÜKÇULCU katıldı.
Seminer; Eğirdir Belediye Başkanı Veli GÖK’ün eşi Sevim GÖK, Ak Parti Kadın Kolları Başkanı Elvan GÖK, Eğirdir Halk Eğitim Merkezi Müdürü Fadime GÖKDOĞAN, Eğirdir Halk Eğitimi Merkezi Müdür Yardımcısı Ceren CEYLAN İBİŞ ve 100 kadın kursiyerin katılımıyla gerçekleşti.
Seminerde açılış konuşmasını gerçekleştiren Eğirdir Halk Eğitimi Merkezi Müdür Yardımcısı Ceren CEYLAN İBİŞ, “Bir balıkçı ve oğlu her gün çıktıkları balık avından sepetler dolusu balıkla dönerlermiş. Balıkçı oltasıyla balıkları tutar, küçük oğlu ise kayığın arkasında oturarak balıkları sepete koyarmış. Bir gün küçük çocuk babasına: “Baba, artık ben de balık tutmak istiyorum!” demiş. Balıkçı baba: “Oğlum sen daha küçüksün. Balık oltasını tutabilecek güçte değilsin. Sen al şu balığı sepete koy. Gün gelecek sen de balık tutmayı öğreneceksin.” demiş. Günler ayları, aylar yılları kovalamış ve çocuk genç bir yetişkin olmuş. Yine balığa çıktıkları bir gün babasına: “Baba, artık balık oltasını tutabilecek güce geldim. Ben de balık tutsam olmaz mı?” diye sormuş. Balıkçı: “Evet oğlum, balık tutacak güce geldin. Fakat tuttuğun balığı kaçırmadan oltayı çekebilecek bilgiye hala sahip değilsin. Sen sepeti tutmaya devam et, zamanı gelecek sen de balık tutacaksın.” demiş. Günler, aylar, yıllar geçmiş… Çocuk olmuş orta yaşlı biri… Bir gün yine balığa çıktıklarında babasına: “Baba seni defalarca balık tutarken izledim, artık balığı kaçırmadan oltayla çekebilmek için yeteri kadar bilgi edindim.” demiş. Baba tuttuğu balığı sepetçi oğluna uzatarak: “Evet oğlum, balığı nasıl çekeceğin konusunda yeteri kadar bilgi edindin fakat balığı kayığa çektiğinde elinden kaçırmadan oltadan çıkarmak beceri ister. Bu beceriyi kazanmak zaman ister. Daha erken, daha erken.” demiş.
Günler, aylar, yıllar geçmiş ve balıkçı baba olmuş yatalak bir hasta, çocuk ise yaşlı bir amca… Artık kimse balık tutup eve getiremez olmuş. Balıkçı, bir gün onu ziyaretine gelen komşusuna düştüğü durumu anlatmış. Komşu balıkçıya: “Üzüldüğün şeye bak! Benim çocuk çok iyi balık tutar. Senin kayığı, oltayı verdik mi, bir de yanına balıkları sepete koyacak birini ayarladık mı benim oğlum sana her akşam sepetler dolusu balıkla döner. Yalnız balıkların yarısını alırız.” demiş. Balıkçı hemen bu teklifi kabul etmiş ve kayığını, oltasını komşusunun çocuğuna teslim etmiş. Bir de kendi oğlunu çocuğun yanına sepetçi olarak balığa göndermiş. Balıkçının oğlu ve çocuk açılmışlar denize ve başlamışlar balık tutmaya. Balıkçının oğlu kendi kayığı ve kendi oltasıyla balık tutan çocuğu izleyip çok içerlemiş. Çocuğa: “Benim babam çok istememe rağmen bana balık tutmayı hiç öğretmedi fakat görüyorum ki senin baban bu genç yaşına rağmen sana çok güzel bir şekilde balık tutmayı öğretmiş. Gel sen de bana öğret bu işi.” demiş. Çocuk hemen cevap vermiş: “Ama amcacığım, siz bu iş için çok yaşlısınız, balık oltasını tutmak güç ister.” demiş. Balıkçının yaşlı oğlu, genç balıkçının uzattığı balığı boynunu bükerek alıp sepete koymuş ve ölene kadar babasının ona miras bıraktığı kendi kayığında arka sırada oturup, ona miras kalan oltayla balık tutup ona verenleri izlemiş.
Öğrenmek, bu günden diğer güne miras kalan tek şeydir. Bizlerin ne kadar fazla oluşunun ölçütü, dünden bu güne ne kadar güce ve maddi varlığa sahip olduğumuz değil, zihnimizde yer edinen öğrenmemiz olacaktır. Gücünüzü bir gün yitirebilirsiniz, paranızı bir gün yitirebilirsiniz, sağlığınızı bir gün yitirebilirsiniz fakat öğrendiklerinizin size kattıklarını hiçbir zaman yitirmezsiniz. Her gün öğrendikçe fazlalaşır, artarsınız ve bir bir birikirsiniz.
Bundan dolayı, insanlarımıza bırakabileceğimiz en büyük miras ne bir kayık, ne bir olta, ne de sepetler dolusu balık olacaktır. Onlara verebileceğimiz en büyük miras, hayat denilen bu koca okyanusta yalnız başına kaldığında balık tutmayı öğrenmeyi sağlamamız olmalıdır. Konfüçyüs’un da dediği gibi: “Bir kişiye iyilik yapmak istiyorsan ona balık verme, balık tutmayı öğret.”
Ustalar kursiyerlerle buluşuyor projesi kapsamında Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğümüzce düzenlenen Girişimcilik ve Kadın konulu seminere hoş geldiniz.
Girişimcilik motivasyon ve cesaret işidir. Bazen bir söz bile insanı cesaretlendirir. Bazı insanlar vardır ki sözleriyle, hareketleriyle insanları cesaretlendirip, etrafındaki insanlara öncü olur etrafına bir mum misali ışık saçarlar. İşte o insanlardan biri;
Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Sayın Zuhal Emine BÜYÜKÇULCU" diyerek kürsüyü kendisine bıraktı.
Konuşmanın ardından kürsüye çıkan Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Zuhal Emine BÜYÜKÇULCU katılımcılara; girişimcilikle ilgili bilgilerini aktardı. Seminer kadın girişimciler tarafından ilgiyle takip edildi.