“ISPARTA GÜLCÜLÜĞÜ NEREYE GİDİYOR?” (4)
ISVAK’TA PANEL:
Gül
Vadisi Projesinin Yürütücüsü, SDÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan ÖZÇELİK, 2011
sonbaharında Ankara TESK OTEL’de gerçekleştirilen “ISPARTA GÜLÜ
AÇIKOTURUMU”ndan esinlenilerek birlikte hazırladığımız (11) maddelik GÜL
MANİFESTOSU’ndan da söz ediyordu…
Bu
Manifestoda; Isparta Gülcülüğünde yaşanan sıkıntıların nasıl aşılabileceği,
yeni tesis edilecek Gül Bahçelerinin ne tür fidanlardan oluşturulması
gerektiği, Gül Posası ve içinde barındırdığı suyun asgariye çekilmesi, suda
kalan gülyağının geri kazanım yollarının aranması, bu suyun tarımda tozlaşmayı
sağlamak ve arıcılığı teşvik amaçlı kullanım yollarının araştırılmasına kadar
gülün birçok sorunu, bu manifestoda yer almış ve çözüm odaklı eylem ve işlemler
kamuoyu ile paylaşılmıştı…
Hatta,
psikiyatr ve nöroloji hastalarının, Gül ile tedavi yapılan Kliniklerde tedavi
olmalarını sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi de bu manifestoda yer
almıştı…
***
…Ve
GÜL VADİSİ Projesinden söz etmemek olmazdı. Kalkınma Bakanlığı tarafından
Türkiye’ye örnek gösterilen BAKA destekli bu proje, Bakanlıkça onaylanmıştı ve
iki yıl içerisinde de tamamlanması hedeflenmişti.
Evet,
hedeflenmişti ama, Isparta Belediye Meclisi bu projede ticari kaygılar
taşıyordu ve bu nedenle de imar ile ilgili izinleri vermekte yavaş
davranıyordu. Eğer, Belediye Meclis üyelerine, proje hakkında yeterli
bilgilendirme yapılmış olunsaydı,böyle bir olumsuz gelişme ile karşılanmazdı.
Prof.
ÖZÇELİK, bakın bu konuda neler diyordu:
“…Talihsiz ve yanlış bir karar.Isparta’nın,
Sektörün ve Ülkenin aleyhine bir karar. GÜL VADİSİ Projesinin; Gülcülük
sektöründeki paydaşları bir araya getirerek, güç birliği oluşturmalarını
sağlamak, AR-GE desteği sağlamak, ilgili alanı cazibe merkezi haline getirerek,
yörenin ve sektörün hatta diğer sektörlerin işbirliğini organize etmek gibi,
amaç ve hedefleri var…
Küçük
Esnafın, kendilerine zarar vereceği evhamıyla,”MAHALLE BASKISI” yapıldığını
düşünüyorum… Bu Proje hayata geçmezse, esas kıyametin küçük esnafın başına
kopacağını görmeleri gerekir. Halıcılık, kümeleşemediği için bitirilmedi mi?!!!
Bugün Gülcülükte en önemli aktör ve paydaş GÜLBİRLİK’ tir. Buradan öteye
gidemeyecektir.”
***
Kapımızda
bekleyen bir tehlike vardı. Ve bu tehlike, her an kapımızı çalabilir, ISPARTA
YAĞ GÜLÜ’nü de yok edebilirdi. Bu tehlike, ÇİN’di. Isparta’dan yurt dışına yağ
gülü kaçırıldı mı? Çin için, bu tür söylemler vardı ve gülümüzün yasa dışı
yollardan kaçırılmasına her Türk vatandaşı duyarlı olmalıydı. İşte Prof.
ÖZÇELİK, bu konuya da dikkat çekiyor ve hepimizi uyarıyordu… Özellikle
Isparta’lılar ve sektörel paydaşlar, daha da dikkatli olmalıydı… Çin
Florası’nda, Isparta Yağ Gülü (=Rosa damascena) kaydı yoktu. Bugün ÇİN’de YAĞ
GÜLÜ üretiliyorsa, bu bir yerden yasa dışı bitki transferini gösteriyor.
Bugün,
ürettiği gül yağını kendi iç piyasasına satan ÇİN, yarın diğer sektörlerde
olduğu gibi, uluslar arası piyasada da çok ucuz fiyattan gül yağı satacaktır,
hiç şüpheniz olmasın.
***
Devlet,
Gül yağı ve Gül suyundan %18 KDV alıyordu. Halbuki, diğer Tarım Satış
Kooperatifleri Birliklerinin ürünlerinin KDV oranı %1 idi. Pamuk, zeytin,
zeytinyağı, fındık sanayi bitkisi sayılıyor ve bunlardan Devlet az vergi
alıyordu, ama iş Isparta’nın Yağ Gülü’ne gelince, SÜS BİTKİSİ oluyordu ve
yüksek vergiyle cezalandırılıyordu.
ISPARTA;
Demokratik Baskı Gurubunu derhal oluşturmalı ve çok hızlı bir şekilde LOBİ
faaliyetine geçmeliydi… Burada, ITSO en başta yer almalı ve Merkezi Otoriteyi
harekete geçirmeliydi… Merkezi Otoritenin yerel temsilcilerine düşen en büyük
görev de bu idi…
GELECEK
YAZI:
ALİ GALİP BİLGİLİ’nin SUNUMU…