KENTLERİ YIKMA ÇILGINLIĞI

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,KENTLERİ YIKMA ÇILGINLIĞI
Haberin Tarihi: 23.10.2013 09:56:00 - Okunma Sayısı:1726 defa okundu.

KENTLERİ YIKMA ÇILGINLIĞI

 

            Kentsel dönüşüm diye bir rant kapısı icat ettiler... Derelere ve kamu arazilerine yapılan gecekonduları yıkamayanlar; gökdelenler dikmek için tarihi değeri ve özel bir ruhu olan binaları ve mahalleleri acımadan yıkıyorlar. Maksatları büyük kentlerin en değerli bölgelerinde, ruhsuz devler gibi korku saçan gökdelenler yaparak büyük servetler kazanmak!

            Dünyanın en beğenilen merkezlerinden biri olan  Paris'te ve diğer ünlü batı kentlerinde, beş yüz yıllık binalar bile yıkılmıyor. İçlerinde oturuluyor ve tarihsel değer olarak korunuyorlar. Gökdelenler ise, yeni bir bölgede yapılıyor. Kentlerin tarihi ve kişiliği, böylece korunmuş oluyor. Bizde ise durum tersine! Rant servetleri kapmak için kentlerimizin tarihi değerleri ve kişilikli mahalleleri yıkılmakta. Bu talan ve vurgunların en çok yapıldığı yer ise; eski haline dünyanın hayran olduğu İstanbul! Aynı merkezi yerlere, tarihi yok etme pahasına o kadar çok ve yoğun gökdelenler dikilmiş ki; atom çekirdeğinin içine doğru yoğunlaşarak sonunda patladığı gibi; o güzel kentimizin patlamasından korkuyorum. "Beklenen depremde tüm servetlerimiz oraya yatırıldığı içi boşa gider; can kaybımız çok olur" diye de korkuyorum. Orada yirmi milyon vatandaşım var, Hac arkadaşlarım, kardeşim, yeğenlerim, sınıf arkadaşlarım ve torunlarım var; onlar için korkuyorum. Kaybedilecek her can için korkuyorum. Ülkemizin tarihi değeri için üzülüyorum.

            İstanbul, yüzlerce adası olan Yunanistan'dan daha kalabalık nüfusu barındırıyor. Tüm yatırımların oraya yapılarak iş olanaklarının çoğaltılması; kırsal kesimdeki üretici insanlarımızın neredeyse hepsinin oraya göçmesine neden oldu. Tarım ve Hayvancılığımız çöktü. Eskiden ihraç ettiğimiz her şeyi ve yiyecekleri, artık yabancı ülkelerden ithal ediyoruz. İstanbul'a göçü daha da hızlandırmamak gerekir.

            Şimdi de İstanbul'dan gelen şirketler, Ankara'nın tarihi yapılarını yıkıp gökdelenler dikmeye giriştiler. Saraçoğlu mahallesi dillere dolandı. Orası bir tarihtir; Cumhuriyetimizin ilk döneminde yüksek düzeyli görevlilerin ne kadar küçük ve mütevazi evlerde oturduğunun belgesidir. Olduğu gibi korunmalı! Gökdelenler yapılacaksa çevrede boş yerler çok. Bağlum bomboş! Gölbaşı'nın çevresindeki tepeler boş! İstanbul yolu ve Kazan da boş sayılır.

            1-Yapıldığı zaman köylerden seyredilmeye gelinen Kızılay binasının yıkılıp AVM yapılması bile, yüreklerimizi sızlatıyor.

            2-Güvenpark bitişiğindeki dar aktarma yerinde; otobüs ve dolmuşlar birbirine sürtünüyor. İnsanlar ezilmiyorsa; Allahın lütfundandır. Orayı genişletmek gerek.

            3-Madem Başbakanlık Atatürk Orman Çiftliğine yapılıyor; o bina ve bitişiğindeki Adalet Bakanlığı binası yıkılarak alan büyütülmeli.

            4-Ankara belediyesi Turistik değeri çok yüksek olan Ankara Kalesini mezbelelerden kurtarıp o tarihi anıtın kişiliğini iade etmeli. Ankara Kalesi Türkiye Turizmini üçe-beşe katlayacak kadar önemli bir hazinedir.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap