CUMHURİYETİMİZE SAHİP ÇIKALIM

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,CUMHURİYETİMİZE SAHİP ÇIKALIM
Haberin Tarihi: 22.10.2013 11:18:00 - Okunma Sayısı:1743 defa okundu.

CUMHURİYETİMİZE SAHİP ÇIKALIM

            Halife yetki ve unvanını da taşıyan padişah hazretlerinin; "Yunan ordusu benim ordumdur; karşı çıkılmasın!" emrini neden ve ne amaçla verdiğini anlamak mümkün değil! Herhalde, küffar gemilerine binip İngiltere'ye kaçarken "Hanımlarımı size emanet ediyorum" dediği  işgalci İngilizlerin baskısıyla olmalı. İzmir'den başlayarak yurdumuzu işgale ve yakmaya başlayan Yunanlılar; ilçe ve köylerimizi yok ediyor; insanlarımızı acımadan toptan katlediyordu.

            Ne yazık ki; sayıları az da olsa bazı Cumhuriyet düşmanları şimdi; "Kurtuluş savaşı olmadı. Yunanlılar İzmir'e bir bölük asker çıkardı. Sonra kendiliklerinden gittiler" diyebiliyorlar. Oysa Yunan mezalimini birçok kez birinci ağızdan ağlayarak dinledim. 1943 yılında parasız yatılı sınavını kazanarak Denizli Lisesinin orta kısmına gönderildim; liseyi de orada okudum. Muğla, Milas, Aydın, Nazilli orta okulunu bitirip gelen paralı yatılılar da çoktu. Onlar kendi il ve ilçelerinde işgalci Yunan askerlerinin nasıl zulümler yaptığını, cinayetler işlediğini, köy ve kasabalarını yaktığını; büyüklerinden duydukları gibi anlatırlardı. O dinlediğimiz dehşetengiz cinayet ve yakma olayları, yatılı okulun emniyetli yatakhanesinde uykularımızı kaçırırdı. Savaşı bizzat yaşayan yaşlılar da okula gelip, bize o feci cinayetleri  ve şehir, kasaba, köy yakma olaylarını anlatırlardı.

            Zalim düveli Muazzama işgalcileriyle işbirliği yapanların bütün tuzaklarına karşın; Samsuna çıkıp Ankara'ya gelen ve kıt olanaklarla yapılan hazırlıklardan sonra Palikarya'yı denize döküp; sonra da İstanbul'daki işgal kuvvetlerinin gitmesini sağlayan Mustafa Kemal Paşa'ya ne kadar hayranlık duysak ve takdirle şükranlarımızı sunsak azdır. Onun korkusuz savaşına Isparta Demir bir Alayla katılmıştı; o alayda Yalvaçta hazırlanıp atları ve kılıçlarıyla donatılan bir süvari bölüğü de vardı.

            Atatürk'ün bizlere ve tüm Türk halkına emanet ve hediye ettiği Türkiye Cumhuriyeti; demokrasiyi de getirmiş ve asil halkımızın kendini seçtiği temsilcileriyle yönetecek vasfa ulaştırmış; Avrupa Birliğine aday olacak kadar kalkındırıp geliştirmiştir. Bugün sahip olduğumuz eşit oy hakkını elimizden almaya ve halkımızın iradesi üzerinde bir diktatörlük kurmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Bunları bilerek, kim resmi ve özel kurumundaki Türkiye Cumhuriyeti tabelasını çıkardıysa yanlış yapmıştır. Kısa süre sonra hatasını anlayacak ve o övülmeye değer kutsal levhayı yerine koyacaktır. Cumhuriyetimiz hiçbir dış gücün emrinde değildir. Hiçbir düşman birliğimizi bozmaya ve bizi kendi emellerine alet etmeye muvaffak olamaz. Çünkü halkımız, seçtiği temsilciler vasıtasıyla kendi kendini bağımsızca yönetmektedir; Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz böylece sonsuza kadar güçlenerek devam edecektir.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap