Eğirdirliler gerçekten göl yüzlü insanlar mı?
Evet, Eğirdirliler gerçekten göl yüzlü insanlardır; sonra gül yüzlü...
Göl ile gülün birleştiği yerdir Eğirdir; cennet köşesi...
Eğirdire gelenler, bizim kadar biliyorlar Eğirdirin kıymetini.
***
Aşağıdaki duygularımı okşayıcı değerlendirmeleri genç gezginci Yusuf Yavuzun satırlarından aldım.
Bu kavurucu sıcakların ortasında püfür püfür rüzgârlı, gündüzleri serin sularında yüzüp geceleri yorgansız uyuyamayacağınız bir yer arıyorsanız rotanızı Eğirdire çevirin!
Seramik ustası İngiliz sanatçı ve ressam Carla Watson Eğirdir için şunları söylüyor:
66 yaşımdayım ve Eğirdiri ilk kez 2009 yılında gördüm. Sadece bir gece kalmıştım ve aklım hep Eğirdirde kaldı. Dünyanın birçok ülkesini gezdim. En son Yunanistanda bulundum ama orada yapamadım ve Eğirdire geldim. Eğirdir benim favori yerim.
Bir başka ziyaretçi Smith, Antalyadaki Türk ve İngiliz arkadaşlarım da yazı Eğirdirde geçirmek için buraya geliyor. Burada nem ve sivrisinek yok. Ekim ayına kadar gölde yüzebiliyorsunuz. Antalya aslında yazlık değil kışlık bir yer. diyor.
19 yaşındaki Fransız öğrenci Nils Devynck ise duygularını şöyle sıralıyor: Eğirdirde ışığın göle vurması ve göl renginin sürekli değişmesi inanılmaz!.. Manzara sürekli değişiyor. Antalya çok turistik bir kent ama Eğirdir doğa manzarası harikası!..
Değerli okuyucular Eğirdirin güzel yönlerini anlatanlar Eğirdire zarar veren yönleri de görüyorlar.
Mermer ocaklarının bitkisel örtüye ve sağlığa verdiği ve ilerde verebileceği sıkıntıları dile getirmenin yanı sıra betonlaşmanın çok yanlış olduğunu; tarihi anlatan eserlerin de tahrip edildiğini dolayısıyla tarihe darbe vurulduğunu ifade ediyorlar.
Sayın okuyucular Eğirdir bizim yaşadığımız öz beldemiz. Önce kendimiz Eğirdiri korumalıyız. Bira şişelerini yollara atmakla; çekirdek kabuklarını sağa sola saçmakla; gölde halı ve bulaşık yıkamakla; piknik alanlarını yiyecek artıklarımızla doldurmakla şirin ilçemizi koruyamayacağımızı da bilmemiz gerekiyor.
Eğirdir halkı duyarlı olmalı...