YEREL SEÇİMLERE DOĞRU
Yerel
seçimler yaklaşıyor. Biraz dur deseniz de zaman durmuyor, vakit işliyor.
Reisliğin görev süresi olan beş yılı bitmeyecek zanneden zihniyetler aaa... ne
çabuk geçiverdi diyor, bir bitse diyenlere de o beş sene elli yıl gibi geliyor.
Bu, zaman mefhumunun insan doğasındaki cereyan şeklidir.
Seçimler
öncesi ilk seçilecek olan aday “sorunları biliyorum, çözümleri ile geliyorum”
sloganı ile gelir, seçilince sorun ve soru işareti üretmeye başlar. İkinci kez
adaylığında ise “yarım kalan projelerimi tamamlamak için geliyorum” der,
(sözde) projeler bir türlü tamamlanamaz, zira devinim buna engeldir.
Hiçbir
pehlivan üç ay, beş ay, altı ay sonra yapılacak güreş müsabakaları için “nerede
bu güreşecek pehlivanlar” diye nara atmaz. Atmadığının sebebi pehlivanlığın
asaletinden ve pehlivanların centilmenliğindendir. Gün veya günü gelir
meydanlarda güreşilir, galibiyete/mağlubiyete boyun eğilir. Eğer nara atarsanız
bunun adına “erken öten horozun ibiği kesilir” derler veya bir “yiğit” gelir, silindir
gibi ezer geçer. Bu örnek seçime girecek reis adayları için de geçerlidir. Onun
içindir ki; büyükler “mağrurlanma padişahım senden büyük Allah var”
demişlerdir.
Mağrurlanmamak
için mütevazi olmak, mütevazi olmak için insanı sevmek, insanı sevmek için hor
görmemek, hor görmemek için fikre saygı, fikre saygı için de dinlemek gerekir.
AZ uyu, AZ ye, AZ konuş ama ÇOK DİNLE demiş erenler.
Yukarıdaki
satırlar camideki hatip vaazı gibi oldu ama ne var ki bunda da yaşamın gerçeği
saklı. Sıradan vatandaşlar ve herkes için geçerli olan bu kuramlar şehr-i
eminler için iki defa geçerlidir.
Yazının
başlığındaki gibi takvim yerel seçimlere doğru yol alırken, bu yol üzerinde bir
“EĞİRDİR EVİ” var. Bu evde her hafta salı günleri mola verebilir miyiz acaba
diye düşünüyorum. Zeki Tarhan’ın ifadesiyle “Eğirdir Parlamentosu”nun kültür
paylaşımının vücut bulduğu, memlekete hizmet aşkıyla yanıp tutuşan duyarlı
insanların randevulaştığı mekan, “Bir başkadır benim Eğirdir’im” şarkısının
terennüm edildiği bir nevi oditoryumdur Eğirdir Evi.
Sayın
Şengöl’ün ve Gencay’ın batık belediye (!) zamanında kapısı ardına kadar açık
olan Eğirdir Evi şeffaf, modern, anlayışlı, herkesi kucaklayan, caddede,
sokakta görülen, görünen, görüşülen herkesle fotoğraf çektiren ve belediyeyi
batık ve bataklıktan kurtaran bir belediye başkanı döneminde üç adet asma
kilitle kapalı.
Hayret!...
Sayın
Nuri Bey;
Eğirdir
Evi’ni toplantılara açınız. Orada eğer eleştirilmekten korkuyorsanız, söz
eleştirmeyeceğiz. Sözlü tacize uğrama endişeniz varsa, söz taciz
edilmeyeceksiniz. Gelenlere ikram masrafı ağır olur diyorsanız, söz size para
harcatmayacağız (1). Ve yine size söz “icraatın içinden” benzeri program olacak
ve sizi alkışlayacağız (!)
Son
söz;
Yabancısı
olmadığınız ve belediye başkanlığına giden yol basamaklarından biri olarak
kendinizi lanse ettiğiniz ve moderatörlüğünü yaptığınız önceki toplantılar gibi
en güzel fotoğrafları da EĞİRDİR EVİ’nde çektireceğiz.
Bilmem
anlatabildim mi?...
(1) İkramlar İzzet Özdamar’dan SÖZ.