ABDÜLHAMİDLE ÇARPITILAN TARİH
-
Osmanlılarda savaş zamanında orduyu coşturan ve bugün dahi zevkle dinlediğimiz
Mehteran Takımı ne zaman kaldırıldı?
-
Önceleri yararlı hizmetlerde bulunan ve daha sonra paradan başka bir şey
düşünmeyip sık sık başkaldıran Yeniçeri Ocağının kaldırılmasıyla Mehteran
Takımı da son buldu. Dönem yenilikçi II. Mahmut dönemi ve tarih 1826.
-
Mehteranın ikinci kuruluşu 1911de. Padişah V. Mehmed Reşat (1909-1918) dönemi.
- II.
Abdülhamid tahta ne zaman geçti? 1876da...
TRTnin
dizilerinden yeni başlayan Payitaht Abdülhamidde ilk sahnedeki selamlıkta
mehteran var. Tarihe göre II. Abdülhamid zamanında mehteran yok.
Bu demektir
ki tarih çarpıtılıyor ve seyirciye yanlış bilgi şırınga ediliyor.
Bildiğimiz
kadarıyla II. Abdülhamid, marangozlukta usta fakat şiddetten yana biri değil.
Her sorunu akıl yoluyla çözmeyi yeğleyen bir padişah. Halbuki dizide İngiliz
elçisine şiddetli bir tokat yapıştırıyor. Şahsen, II.Abdülhamid üzerine
okuduğum kitapların hiçbirinde böyle bir olaya da rastlamadım.
Bu
demektir ki tarih çarpıtılıyor ve dizide tarih anlatılmıyor da II. Abdülhamid
propagandası yapılıyor.
Dizide
tüyler ürperten bir sahne var: zikir.
Zikir
nedir? Zikir, kalple Allahı anmak, hatırlamaktır. Evde otururken, yolda
yürürken, seyahat ederken, çalışırken Allahı anıp ona kalpten sevgiyi, saygıyı
ve minnettarlığı sunmak tır. Bu tek başına yapıldığı gibi grup halinde de
yapılır. Ancak böylesi bir ibadet şeklini bazı gruplar baş sallamak, bedeni
sağa sola savurmak gibi garip hareketlerle yapıyorlar ve buna uçmak diyorlar.
Dizide İngilizlerle çarpışan Hindlilerin mücadeleyi
kazanması için garip hareketlerle yapılan zikir yoluyla dua edilmesi
sahneleniyor. Ya Allah hu!.. diye zikredenlerle II. Abdülhamidinde zikir
ettiği gösteriliyor. Halbuki II. Abdülhamid dindar bir kişi olup o tür zikir
ile işi olmayan bir padişahtır. Dizi yapımcıları kaş yapayım derken göz
çıkarıyorlar gibi...
Bu
demektir ki tarih çarpıtılıyor ve topluma yanlış bilgiler şırınga edilerek
uygunsuz bir din motifi öne çıkarılıyor.
Şanlı
tarihimize asla lafımız olamaz; tarihi çarpıtmaya da kimsenin hakkı olamaz.
II.Abdülhamid
bir padişahtır ve bir dönemin en üst adamıdır. Eksiği vardır, fazlası vardır.
Eksiği eleştirilir, fazlası övülür. Bu yüzden şahsına bir lafımız olamaz.
Mustafa
Kemal Atatürkün bu konuda çok güzel bir tespiti var: Tarih yazan, tarih
yapana sadık kalmalıdır.
TRT,
elinde bulunan tarihçilerine, tarihî dizilerin veya filmlerin yapılışında
tarihe sadık kalmalarını önermelidir. Yoksa yapılanlar kör propaganda
anlayışından ileri gitmez.
Bu dizi
de kör propaganda yapımına benziyor; diziyi izlemeye devam edeceğiz.