DARISI EĞİRDİRE
ÇAYDA;
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı çay üretiminde kimyasal gübre kullanımını
yasakladı. Bakanlığı'nın çay üretiminde azot ve nitrat içerikli gübreleri
yasaklaması, Türk çay ve tarım sektöründe devrim niteliğinde bir dönüşümü de
beraberinde getirmiştir.
Çay
üretiminde, nitrat ve azot içerikli kimyasal gübreler yerine mikrobiyal
organizmalar içeren organik gübre kullanımına geçiliyor. Kullanıldığı toprakta
ve çevresindeki canlı varlıklar üzerinde zararlı etkileri olan, toprak yapısını
olumsuz yönde etkileyen, heyelanları tetikleyen azot ve nitrat içerikli
kimyasal gübre kullanımına son veriliyor. Darısı havzamızdaki ve diğer
yerlerdeki tarımsal üretime. Bu tip üretim; ekmekten, süte, başta sağlığımız
olmak üzere her şeyi olumsuz şekilde etkilemekte. Hastalıkların ana nedenidir.
TOPRAK;
TARIM YAPILAMAZ
HALE GELMEKTE
Yıllar öncesi;
bitkisel üretimin en önemli kaynaklarından olan toprak; kum, kil, mil, humus ve
minerallerden oluşan bir madde olarak tarif edilirken; günümüzde canlı bir
sistem olarak kabul edilmektedir. Fakat aşırı ve bilinçsizce kullanılan
(kimyasallar-tarımın şekli- aşırı su kullanımı) toprağın, besin içeriği yok
edilmiştir. Çiftçilere; verimsizleşen toprak için, bitkilerini beslemek için,
işin kolayına gidilip, sentetik-
kimyasal gübreler kullanmasıyla ilgili yöntemler önerilmiştir. Bilinçlendirmeme
ve işin kolayına kaçma sonucu; topraklarımızda
tarım yapılamaz hale gelebilecektir.
İnsanların
geleneksel tarımdan uzaklaşınca özellikle de;
yoğun tarım yapılan alanlarda toprak yıllar içerisinde
sürdürülebilirliğini büyük oranda kaybetmiş ve büyük tahribata uğramıştır.
Topraktaki bu tahribatın en önemli sebepleri yıllarca yoğun bir şekilde
uygulanan kimyasal gübre ve pestisit uygulamalarıdır. Bu kimyasalların, insana
ve çevreye verdikleri zararlar çok büyük boyutlara ulaşmıştır. Öyle ki yoğun
tarım yapılan bazı alanlarda topraktaki faydalı mikrobiyal fauna (mikroskobik
hayvan topluluğu) tamamen bu kimyasallarla yok edilmesi sonucu, kimyasal gübre
desteği olmadan artık bazı topraklarımızda sağlıklı tarım yapılamaz bir hale
gelmiştir. Bu durum korkunç boyutlara gelmiş, buna hormonlar eklenmiştir!
Aceleyle, önerilen denetlenmeyen kimyasalların ileriki sonuçları da korkunç !..
Yapancı ülkelerce
üretilen ve kendilerinin ender kullandığı,
çok büyük geliri, tekeli
oluşturan, kimyasal olduğu bilinen bu tür yapay gübrelerin, yıllar
öncesi insan sağlığı ve doğanın tahribinde çok tehlikeli olduğu bilindiği için
birçok ülke tarafından yasaklanmıştır. Bizim gibi ülkeler, bu güçlerin yıllarca
deneme sahası ve maalesef insanlarımız da kobay olarak kullanılmaktadır. Yeni,
sağlıklı dedikleri yeni sorunlar oluşturmaktadır. Ülkemizde bu konuda uyarıcı
çalışmalar daha önce başlamış ve bu konuda yönetmelikler çıkarılmasına rağmen;
kolay para kazanma hırsı, popülist bakış, ekonomik koşullar öne sürülerek uygulanamayınca
ve tarım adeta insanların keyfiyetine
bırakılınca, gerekli alternatifler de geliştirilemeyince, ürün verimini artıran
bu zehirden vaz geçilmemiştir. Bu nedenledir ki giyecekten, yiyeceğe
ürünlerimizin büyük bir kısmı ya bazı ülkelerce hiç tercih edilmemekte veya
sınır kapılarından dönmektedir. Bu ürünlerin ucuz fiyatlarla iç pazarda
satılması ise
.!
TARIMSAL KİRLENME
SONUCU,
TOPRAK KİRLENİNCE
NELER OLMAKTA
*Aşırı
kimyasal gübre ve ilaç kullanımı sonucunda; küresel nitrojen (azot)döngüsü ve
dengesi bozulmakta.
*Göller,
akarsular, dereler, yeraltı suları kirlenmekte, topraktaki faydalı
mikroorganizmalar yok olmakta,
*Sera
(ısı tutan) gazlarının artması sonucu
iklimler değişmekte, hastalık ve zararlılarda pestisitlere (ot böcek öldürücü
ilaçlar) karşı direnç artmakta, aşırı toksik (zehir) kimyasal birikimi sonucu
doğal denge bozulmakta,
*
Bitkilerde pestisit kalıntıları sağlık açısından risk oluşturmakta ve üretim
maliyetleri yükselmektedir.
*Günümüzde
artan kanser vakalarının en önemli sebeplerinden birisinin de bitkisel üretimde
kullanılan kimyasalların olduğu bilinmektedir. Azot her şeyi kirletmekte.
ÇÖZÜM;
KİMYASAL İLAÇ VE
GÜBRELERİN YERİNE
Tarımda; kimyasal
gübre ve pestisitlere alternatif olarak faydalı mikroorganizmaların kullanımı,
çok büyük önem arz etmekte olup; bu mikroorganizmalar içerisinde bakteriler çok
önemli bir yer tutmaktadır. MİKROBİYAL (mikroorganizma (ancak mikroskop
aracılığıyla görülebilen organizmaların neden olduğu) ürünler; biyolojik olarak
parçalanma ve yenilenebilir. Doğal döngü ve denge için çok önemlidirler.
Bu mekanizmaların bir
ya da bir kaçını bir arada barındıran mikroorganizmalar ya da bunlardan
oluşturulacak karışımların bitkisel üretimde kimyasal gübre ve pestisitlere
alternatif olabileceği yapılan çalışmalarda görülmüştür. Bu çalışmaların
sonuçları değerlendirilerek pek çok ülkede bu faydalı organizmalar
TESCİLLENDİRİLMİŞ ve tarımda kullanılmaktadır.
MİKROBİYAL ORGANİZMA
İÇEREN
ORGANİK GÜBRE
NEDİR ve ÖNEMİ
Günümüzde MİKROBİYAL
BİYOTEKNOLOJİ (Biyolojik araç, sistem ve süreçlerin üretim ve hizmet
endüstrilerine uygulanması- biyolojik araçlar tarafından üretilen materyallerin
daha iyi ürün ve hizmet vermek üzere bilim ve mühendislik ilkelerinin
uygulanması) yöntemleriyle üretilen gübreler geliştirilmiştir.
Bu tip organik
gübreler; tarımsal üretimde verimliliğin artırılması, toprakların fiziksel,
kimyasal ve biyolojik yapısının iyileştirilmesi, insan-canlı sağlığının
korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi - İYİLEŞTİRİLMESİ amacıyla, organik,
organomineral; organik (sebze, meyve vb.
için: kimyevi gübre, hormon vb. kullanılmaksızın, doğal yolla üretilen)
maddelerle minerallerin (içinde
inorganik (cansız) maddeler bulunan) belirli oranlarda bir araya gelmesiyle
oluşan bitki besin elementi grubudur.
Bakanlık;
Tarımda kullanılacak organik, ORGANOMİNERAL gübreler ve toprak düzenleyiciler
ile MİKROBİYAL enzim içerikli ve diğer ürünlerin üretimi, kullanımı, ithalatı,
piyasaya arzı konusunda YÖNETMELİKLER yayımlamıştır ve bu yönetmeliklere
uyulması ve bu konuda da sıkı denetim ve eğitim programlarının yerine
getirilmesi gereklidir.
HAVZAMIZDA
ÜLKEMİZDEKİ TARIMDA;
KİMYASAL GÜBRE YERİNE
MİKROBİYAL GÜBRE
ZORUNLU OLMALI
YOKSA TOPRAK; SU;
TARIM ÜRÜNLERİ,
SAĞLIK, EKONOMİ
TEHLİKE ALTINDA
Son
yıllarda bitkisel üretimde, dünyadaki yeni yaklaşım kimyasal gübre ve
pestisitlere alternatif; organik mikrobiyal gübrele birlikte yeni yöntemler
geliştirilmiştir. Bu bağlamda kimyasal mücadele yerine, BİYOLOJİK MÜCADALE,
kimyasal gübre yerine MİKROBİYAL GÜBRE. Gelişmiş ülkelerin, buna geçişte, önce
gelecek 10 yıl için kendilerine koydukları hedef; kimyasal gübre ve pestisit
tüketimi kademeli olarak % 10 düzeyinde azaltılırken, biyolojik ürünlerin
tüketimini % 20lere varan oranda artırmaktır. Hazamızda geç kalınmadan bu
konuda çalışmalar mutlaka başlamalıyız.
Bölgemizde de başta elma üretimi
olmak üzere tüm tarımsal üretimde; sağlığımızın, gölün, toprağın, ekonominin geleceği için,
çayda olduğu gibi azot ve nitrat içerikli gübreleri yasaklaması yerine
mikrobiyal organizmalar içeren organik gübre kullanılmasına geçilmesi, çok ama
çok önemli bir adım olacaktır.
Bölgemizde de tarımda kullanılan kimyasal ilaçların çevreye ve insan
sağlığına olumsuz etkilerini azaltacak olan ve yaygınlaşan biyo-pestisitlerin
geliştirilmesi çok önemli diğer bir zorunluluktur. Dünyadaki gelişmeleri 20-30
yıl sonra veya bıçak kemiğe dayanınca değil de, bilime- teknolojik
gelişmeleri anında uyarak, hemen
başlatılmalıdır
Bilinmelidir ki bizim topraklarımızda bu zehirli kimyasalları
önerip kendilerine tekelci bir sektör yaratan ülkeler kendi topraklarında
bunların kullanılmasını yıllar önce yasaklamışlardır. Kullananlara çok ağır
cezalar-insan öldürme- uygulanmaktadır
Sağlıklı yaşamda
ilke; hastalandıktan sonra hastalıklara
çare bulmak, hastaneler açmak değil,
hastalıklara neden olan etkenleri, hasta olmamanın önlemlerini almak,
çare aratmamaktır. Tüm canlılar için de bunun yolu temiz-doğal ürünlerle
beslenmek ve doğal ortamlarda yaşamaktır. Unutmayalım ki tüm canlılar doğanın
ürünüdür, doğa ve ürünleri temizse yaşamda temiz ve sağlıklı olacaktır. Bu da
insanların elindedir
Bunun için, gelecek nesiller için; tüketim ve
ihtiyaçlarımızı sınırlamalıyız- doğaya ve ürünlerine tutumlu davranmalıyız,
bilimsel gelişmelere göz ardı etmemeliyiz, paranın değil; sağlıklı yaşamın-
doğanın her şey olduğuna inanmalıyız ve cüzdan değil, vicdan sahibi , iyi
-güzel ahlaklı insanlar olmalıyız