Demirel'in 92'nci Doğum Gününde Mezarı Başında Anıldı
Dokuzuncu
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 92'nci doğum gününde, Isparta'ya bağlı
İslamköy'deki Çalcatepe'de bulunan mezarı başında anıldı.
Geçen yıl 17 Haziran'da 90
yaşında yaşamını yitiren Süleyman Demirelin doğum günü için
doğduğu İslamköy'ün girişinden itibaren köy içerisindeki birçok
noktaya posterleri asıldı. Demirel'in doğum günü çelenkleri arasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Aliyev'in çelengi de dikkat çekti. Kırmızı karanfillerle süslenen Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Demirel'in mezarına 'Cumhurbaşkanı' ve 'Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanı' yazılı çelenkler bırakıldı. Mezarı
başındaki doğum günü ve anma törenine TBMM eski Başkanı İsmet Sezgin, eski
bakanlar Yaşar Topçu, Esat Kıratlıoğlu, Hamdi Üçpınarlar, Vefa Tanır, Isparta Valisi Şehmuz Günaydın, Isparta Belediye
Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, Demirel'in doktoru Aylin Cesur ve çok
sayıda seveni katıldı. Törende adını taşıyan Süleyman Demirel Üniversitesi'nden ve İslamköy
İlkokulu'ndan öğrenciler de Demirel'i doğum gününde yalnız bırakmadı. DOĞUM
GÜNÜ ARKADAŞLARI
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunduğu Demirel'i anma programında, onunla
uzun yıllar birlikte siyaset
yapan isimler İsmet
Sezgin, Esat Kıratlıoğlu, Yaşar Topçu, Hamdi
Üçpınarlar ve Vefa Tanır,
üzerinde 'Doğum Günü Arkadaşları' yazılı kırmızı karanfillerle süslü bir
çelengi Demirel'in mezarına bıraktı. Törende Kuran-ı Kerim okunarak, dua da
edildi. Törende Demirel'in eski çalışma arkadaşları ve dostları olan eski
bakanlar Demirel'i anlattı.
ESKİ DOSTLARI DEMİREL'İ ANLATTI
Türkiye'ye en az 60 yıl hizmet eden büyük bir adamın anısını ifade etmenin çok
zor olacağını belirten İsmet
Sezgin, "Ne mutlu Ispartalılara, bu daracık köyden iyi
yetişmiş, dünyanın dört bir tarafını bilen ve dünyada sevilen, sayılan,
inanılan bir lideri çıkarmış olması bu köy için fevkalade önemlidir. Ölüsünün
gördüğü itibar en az dirisi kadar kıymetli olan, en az dirisine gösterilen
itibar kadar değerli olan bir büyük
insan için toplandık. Demirel deyince akla demokrasi, özgürlük,
bağımsızlık, korkusuz yaşanan bir ülke, konuşan bir ülke geliyor. Akla her şeye
rağmen karşı durmasını bilen, cesaretle, olayların üzerine giden yepyeni bir
ruh, kafa ve iman geliyor. Sayın Demirel üç beş kısa cümleyle geçiştirilecek
bir lider değildir. Demirel Türkiye'yi
değiştiren, yön veren ve Türkiye'de
demokrasiyi işleten, çalışan bir ülke yaratan, ülke ve ulusuyla bölünmez bir
bütün şeklinde getirdiği devleti yücelten ve devletin içte ve dışta
saygınlığını artıran, bu saygınlık içinde vatandaşımızın daha iyi yaşadığı,
güvenli olduğu, yarına daha emniyetle baktığı bir ülke ve onun insanları
olmuştur" dedi. TÜRKİYE
İÇİN ÇOK BÜYÜK KAYIP
Özellikle içinde bulunulan dönemde Demirel gibi büyük bir devlet adamının
olmayışının Türkiye için büyük
kayıp olduğunu kaydeden Sezgin, çok kısa bir zamanda onun anıt mezar inşaatının
başlayacağını da açıkladı. İsmet
Sezgin, "İslamköy'e, Isparta'ya, Türkiye'ye,
dünyaya yaraşan bir anıt yükselecektir. İşte o anıt Türkiye'nin
geleceğidir, Türkiye'nin
geçmişinden bugüne getirdiği, taşıdığı yenilikleri, güzellikleri, insan
sevgisi, dostluk, merhamet, her şeyden önce insana değer vermektir. Sayın Demirel
için ne söylesek az. Hepimizin beyninde, ciğerinde, ellerimizde, kollarımızla,
vücudumuzda, anılarımızda çok büyük yeri olan bir zattır" dedi.
'AŞIK OLDUĞUN TOPRAKLARDASIN'
Demirel'in mezarı başında Demirel'e seslenen eski bakanlardan Esat Kıratlıoğlu,
"Sayın Genel Başkanım, Başbakanım, Cumhurbaşkanım aşık olduğun bu
toprakta, uğruna ömrünü feda ettiğin, hizmetini memleketinle birleştirdiğin bu
torağın bağrında senin doğum gününü kutlamak için geldik. Cenabı Allah sana
cennetin en iyi mekanını bahşetsin" dedi. Demirel'i 1955 yılında
tanıdığını belirten Esat Kıratlıoğlu, yanından hiç ayrılmadığını ve bütün
hizmetlerine şahit olduğunu anlattı.
'NE ŞAPKASINI ALIP GİTMESİ'
Demirel 1965 yılında iktidara geldiğinde Türkiye'de 70 bin
yerleşim merkezinin ancak 264'ünde elektrik olduğunu kaydeden Kıratlıoğlu,
"Kahrolası 12
Eylül 1980 ihtilalinde ayrıldığımız zaman köylerimizin yüzde
75'i elektriğe kavuşmuş, yüzde 25'i de inşaat halindeydi. Bu memlekette
sanayinin temelini sen attın. Rafineriler senden başka bir daha rafineri
görmedi. Bütün sanayi tesislerinin bugünkü ana varlığını sen meydana getirdin.
ve memleketimizin hürriyet
aşkı diye yandığı zaman onun mücadelesini en iyi sen verdin. Demirel şapkasını
alıp giden bir insan değildi. Demirel'i hep yanlış takdim etmişlerdir. Ne
şapkasını alıp gitmesi. O şapka sayesinde Türkiye gölgeye,
hürriyete kavuştu" diye konuştu. CİLTLERE SIĞMAZ
Demirel dendiği zaman ciltlere sığmayacak kadar çok şey yazmanın mümkün
olduğunu belirten Yaşar
Topçu ise Demirel'i şöyle anlattı; "Demirel cumhuriyettir,
demokrasidir, inançtır, en önemlisi hoşgörüdür. Kendisi de 'Ben cumhuriyetim'
derdi. Hayatımda çok siyaset
adamıyla, birçoğunun avukatı olarak da ilişkim oldu. Demirel gibi hoşgörü
sahibi, engin bir ufka sahip ve hayatını o ufka ulaşmak, milletini ulaştırmak
için hoşgörü içerisinde vakfetmiş başka bir lider tanıyamadım" dedi.
Demirel'in kendisine bir köy kahvesinde küfür eden ve başbakana hakaretten
tutuklanan bir vatandaşla ilgili hikayesini de anlatan Topçu, Demirel'in 'Biz o
vatandaşa kim bilir farkında olmadan nasıl bir kötülük ettik, nasıl
sıkıştırdık, ona yanlış bir şey yaptık da sövdü. Durup dururken bir ülkenin
vatandaşı o ülkenin başbakanına sövmez. Benim sizden ricam, size şoför de
versinler git adamı çıkar hapisten" diyerek, 600 km uzaklıktaki bu yere
gönderdiğini ve adamı hapisten çıkardığını anlattı.
'BİZİM ASKERİMİZİN DEMOKRASİ TERBİYESİ YOK'
Demirel'in bir Cumhuriyet çocuğu olduğunu belirten Yaşar Topçu,
başkanlık sistemi tartışmalarına dikkat çekerek, "Türkiye 8 senedir
yerinde sayıyor. Tek başına iktidar var, istikrar söylemi var. Ama 2008'den bu
tarafa da 8 senedir olduğu yerde sayıyor. Bunun rejimle sistemle alakası yok.
Kalkınma özgürlük, demokrasi ve bir kafa işidir. Ona inananların başa gelip
ülkeyi yönetmesi işidir. Çok yanlış, parlamenter rejim Türkiye'yi
tökezletmedi. Darbe oldu. Ne yani başkanlık istemi olunca olmayacak mı, askerin
ne yapacağını bilemezsiniz. Bizim askerimizin demokrasi terbiyesi yok. Gönül
ister ki bunlar hiç olmasın. 1971 muhtırasında Demirel muhtırayı verenleri
görevden almak için kararnameyi hazırladı, cumhurbaşkanına gitti. Cumhurbaşkanı
imzalamadı. Arkasından siyasiler Demirel'i suçluyor. Şapkasını alıp gitti
diyorlar. Demirel şapkasını alıp falan da gitmedi. Çekildi evine. Onun için
bizim askerimizin demokrasi terbiyesi alışkanlığı demokrasiye olan bağlılığı
tartışmalı. Ama dediğim gibi bunun sistemle alakası yok kafa meselesidir"
diye konuştu.
AYLİN CESUR: ÖZLÜYORUZ
Törende Demirel'in uzun yıllar doktorluğunu yapan ve yanından hiç ayrılmayan
doktoru Aylin Cesur ise duygularını şöyle ifade etti:
"1 Kasım sayın Cumhurbaşkanımızın doğum günü. Kendisi 1 Kasımları
önemserdi. Her sene 1 Kasım'da Türkiye'nin birçok yerinden binlerce insan ziyaretine
gelmek isterdi. Onlar geldiklerinde bir muhasebe yapardı. Bu hem hizmetle geçen
40 yılın hem de Cumhuriyetin muhasebesiydi. Çünkü Cumhuriyet haftasına rast
gelir. O yüzden 1 Kasım'ı çok severdi. Bütün ömrü Cumhuriyetin kazanımlarını
anlatmakla geçti. Arkadaşları yine doğum gününde kendisini ziyaret etmek ve
mezarı başında dua etmek istediler. Demirel Vakfı böyle bir tören tertipledi.
Törenin burada yapılmasının maneviyat bakımından önemi var, hem de ömrünü
adadığı iki dava var. Biri demokrasi diğeri kalkınma mücadelesidir. Çalcatepe
kalkınma mücadelesinde önemli bir yere sahip. Çocukluğunda burada koyunlarını
otlatırken bu tepenin ardında bir medeniyet var mı o medeniyet buraya getirilir
mi davasını daha 5 yaşında kafasına koymuştu. ve bir ömür boyunca o medeniyeti Türkiye'nin her
tarafına götürmeyi hedefledi. İkinci merkezi de Güniz Sokak'tır. O da demokrasi
davasının en önemli merkezidir. Aziz hatırasının önünde saygı ile eğiliyoruz.
Özlemle doluyuz. Olmadığı için buruğuz." 90 YAŞINDA VEFAT ETTİ
1 Kasım 1924 tarihinde doğan Süleyman Demirel, 17 Haziran 2015'te
yaşamını yitirdi. Türkiye'nin
9'uncu Cumhurbaşkanı
olan Demirel, 1965- 1993 tarihleri arasında 7 farklı hükümette toplam 10 yıl 5
aylık süreyle başbakanlık görevinde bulundu. Ayrıca, 1964'ten 1980 yılına kadar
Adalet
Partisi, 1987-1993 yılları arasında ise Doğru Yol Partisi genel başkanı olarak
görev aldı. Demirel, siyasi kariyeri boyunca birçok ilki gerçekleştirdi. Türkiye'nin çok
partili sisteme geçtiği 1946'dan sonraki dönemde, kurduğu 7 hükümetle en çok hükümet kuran siyasetçi,
Türk siyasi tarihinde İsmet
İnönü ve Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra en uzun
süre görev yapan başbakan, 41 yaşında başbakanlık koltuğuna oturan en genç
başbakan, 40 yaşında parti genel başkanı olan en genç politikacı ve 30 yaşında
bir kamu kurumuna atanan en genç genel müdür rekorlarını kırdı. Süleyman Demirel, 17 Haziran 2015'te,
tedavi gördüğü hastanede solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle
90 yaşında hayatını kaybetti.