1950-1960 Yıllarının Eğridiri ve
Sedirleri
-1-
Eğirdirde
1950-1960 yıllarda çocukluğunu yaşamak - gençliğe başlamak
Eğirdirde Memurlar
Kulübü Müsteciri (çalıştırıcısı)- Gazete Bayii Hüseyin Fevzi ve Eğirdirin ilk
kadın esnafı Nermin Teyzenin oğullarıyım. Neredeyse 5 yaşında, çarşıdaydım.
Çocukluğumu-gençliğimi Eğirdirin Çarşısında çalıştım, mektebinde de okudum. Bu
çarşıda yaşamak - okumak bana çok şeyler öğretti, son derece mutluyum. Benim için okuldu,
1950-1960 kulüp ve çarşısı. Okuma yazması olmayandan - okuyandan yazandan, her birinden çok şeyler öğrendim
!
Eğirdir Memurlar Kulübü; o
dönemde çok önemli bir mekandı
Eğirdirin, esnafı, hakimi, kaymakamı, savcısı,
doktoru, öğretmeni, belediye başkanı, üyeleri,
amiri ve memurlarının buluşma yeri
Neler konuşulmazdı ki, Eğirdir için
neler tartışılmazdı ki, sanki bir küçük meclis gibiydi
Bence - o dönemlerde -
Eğirdirin sosyal yapı ve ekonomik gelişiminde rolü çok büyüktü
Bir
araya gelip konuşulan yerdi
Okuma-toplantı
salonu vardı. Bayramda seyranda, acıda - düşünde-yardımlaşmada
birleşilen- tartışan, kendi içerisinde
bir ciddi bir disiplini olan yer, sadece kahve hane değil
-
O yıllarda Eğirdirin çarşısı da; aynı güzellik, saygı ve dostluklarla ve gülen
yüzlü insanlarla doluydu. O dönemin ihtiyaçları, hırsı, bu günler kadar
olmadığından insanlar borçsuz ve çok mutluydular
Esnaf arasında, gönüllü-
kendiliğinden oluşan - kollama, gözetme yardımlaşma vardı
-
Çocukluğumdan - anılarımda kalanlar ; --sabahın çok erken saatleriydi bakkal
Abdullah emmiye (parmaksız), acele bana
vermesini istedim, Abdullah emmi,
istediğim şey dükkanında olduğu halde, bana yok, aşağıdaki Mustafa emminden al dedi, ben;
bak orada var, niye vermiyorsun
dedim,--- senin bozuk paranda yoktur şimdi dedi.. Var dedim
Erol ben siftah
ettim, ama, Mustufa Emmin yeni açtı, siftah etmedi ona git dedi
Kızmıştım o
zaman
-
Korumak mı, herkes evinin - dükkanın önünü
süpürürdü yüksünmeden
Gölü
korumak, Eğirdirin her şeyiydi göl. suyu - ekmeği - aşı - kutsalıydı
!
-
Çocuğuyla gölün kenarında, kağıttan
yapmış olduğu kayıklarla oyalanan- Havva Teyze, ---kızım oğlum, o kayıkları
suda bırakmayın, gölü sakın ha kirletmeyin ben, o sudan abdest alıyorum
Gölün
suyunu, gölden içerdik
Hasta olmazdık
Yıllarca yüzerken gölden içtik
Tabi ki
yıkandık
!
-
Herkesin selamlaştığı, hal hatır sorduğu,
sokaktaki çocukların şeker verecek dedelerini beklemeleri, sokak
oyunları
Kavgaları
Korumacılık
Kin
yok- kızgınlıksa anlık
-
Ortaokul müdürünün, Şemi beyin tatil döneminde, hentbol sahasına bahçeye
futbol oynanamasın diye taşla donatması
Yaşınız küçük başka spor yapın
derdi
Çim saha nerde, yerler zımpara
gibi
1960 larda, Eğirdir Ortaokulunda su sporları ve basketbol-hentbol -
voleybol çok önemliydi
Bu gün -kültür evi! yok ettikleri eski ortaokulun
bahçesindeki beton basket - voleybol sahasına kimse spor ayakkabısının (kes)
dışında basamazdı
Oradaki ağaçlar, devre mülktü
! Orta okulda, bu gün bile
olmayan - beden eğitimi bile yok da - çoğu
öğrencinin TV gördüğü, bezbol takımı, su kayağı, sörf, kano, 2li 4lü tekne,
Amerikan futbol topları ve oyunu, masatenisi - tenis, kayak, su sporları yarışmaları ve jimnastik ekipmanları
Derslerde başarımı? Eğirdirin balık
beyinlileri (fosfor- övgü) derdi
rahmetli Baki Hoca öğrencilerine,
oldukça zeki - başarılıydı bu günün çocuklarının babaları büyük baba ve
anneleri dedeleri anneleri
-
Eğirdirin sokaklarında gençlerin s.gara
içmesi ne mümkün, İnekdenizine- Oluklacıya çıksalar bile, Şemi hoca
bulurdu onları
-
Sporda; Eğirdir Gençlik; basketbol ve
futbolda Isparta da bir çok başarılara sahipti
Amatör ruhla
.. Kayağa gidin
boş verin, futbolu diyen yöneticiler
Sporda çakışmalar
Öyleyse kendin karşıla masrafları. Böyle
amatörlüktü
Ayakkabıları kendimizin aldığı - otobüs parasını aramızda toplayıp
verdiğimiz dönemler. Amatör spor, üstesine para verilen dönemler. Bir iki
transferde vardı
- Biz mi? Paranın
lafı olmazdı
devam edecek