TEK DİLDE BİRLEŞMESE; ABD BUGÜNKÜ
GÜCÜNE ULAŞIR MIYDI?
Elbette
ulaşamazdı. Çünkü birkaç dil değil; onlarca değişik dilin konuşulduğu ve bu
yüzden halkların birbirini anlamadığı ve dolayısıyla sevmediği bir ülke olurdu.
Tek bir yumruk gibi, dünya liderliğine oynayan bir devlet olamazdı. Özellikle
kendi dillerini konuşan Kızılderililer, Alman, İspanyol, Portekiz, İtalyan vs.
kökenliler, kendi dillerini konuşan ve resmi dil sayan bölgesel güçler
oluşturmaya çalışsaydılar; bugünkü güçlü birlik, hiç oluşamazdı. RESMİ DİLİN
HANGİSİ OLACAĞI KONUSUNDA HALK OYLAMASI YAPILDI. AZ FARKLA İNGİLİZCE KAZANDI.
HERKES ONA UYDU.
Oylamayı
çok az farkla kaybeden Almanlar silaha sarılsaydılar; hem ülkelerine hem
kendilerine zarar vermiş olacaklardı.
Yurdumuz
batılı sömürgecilerin ve onların maşası olan Yunan askerlerinin işgali
altındayken Büyük Atatürk; ülkemizin ortasındaki Ankara'da halkımızın gücünü
toplayarak düşmanları denize döktü ve her vatandaşın eşit olduğu
Cumhuriyetimizi kurdu. Yurdun her yerinden seçilip gönderilen temsilcilerin ve
milletvekillerinin yaptığı anayasada resmi dilimiz Türkçe olarak
belirlenmiştir. Bu belirlemede ve Anayasayı yapmada; o gün her bölgemizden
gelen temsilcilerin de oyları ve tasvibi bulunmaktadır. Gerekirse biz de resmi
dil konusunda yurt çapında halk oylaması yapalım. Herkes ona uysun. Uymak
istemeyenler de kendilerini kışkırtan dış güçlerin yanına gitsin.
Ülkemizi
çok dilli hale getirme gayretleri yanlıştır ve başka dilleri konuşmak zorunda
bırakılacak olan vatandaşlarımızın zararınadır. Biraz gücümüz varsa; bölünmemiş
olmamızdan kaynaklanıyor. Bu gücümüzü kıskanan sömürgeciler ve onların maşası
olan bir-iki komşu ülke; birkaç vatandaşımızı kandırıp ülkelerinde besleyerek
bölünmemize yönelik tertipler kurdular. O tuzağın sonunda, çok dilli hale
getirip bizi yutma yolundaki hayallerine alet bulmaya uğraştılar. Nasıl Amerika
tek dilde birleşerek bütünlük sağlayıp güçlendiyse; bizim de gücümüz tek dilde
birleşip bütünleşmemizden kaynaklanıyor. Çok resmi dili olan bir ülke haline
gelirsek; bunun en büyük zararını, bugünkü dilimizden başka bir dili kullanacak
vatandaşlarımız ve bölgelerimiz görecektir. Hiç kimselerin, kendi arasında
hangi dili ve şiveyi konuştuğuna karışılmıyor; yasaklanmıyor. Fakat bunun resmi
hale getirilerek; bugün resmi dilimizi kullanan bir kısım vatandaşımızı başka
dilleri konuşmaya zorlamak; onların zararına olacaktır.
Dikkatinizi
çekerim: başka dili konuşmaya zorlanan veya zorlanması istenen bölgelerimiz;
ödediği verginin ve devlete katkısının en az on katı kadar devletten yatırım ve
kaynak alıyor. Böyle bir bölünmeden sonra, en büyük vergileri ödeyen ve
devletin kaynaklarını sağlayan vatandaşlarımız; "Bizim vergilerimiz başka
dili konuşanlara harcanmasın!" derse ve oylarını bu yönde kullanırsa;
sonuç ne olur? Başka dili konuşmaya zorlanması düşünülen vatandaşlarımız;
elektriksiz kalır. Yatırımsız kalır. Düşman ülkelere el açmak durumunda
kalırlar. Zaten dış tuzakların amacı da budur. Nasıl Amerikan halkı tek dilde
birleşerek güçlendiyse; biz de aynısını yaparsak barışa kavuşuruz.