Selman-ı Farisi’nin izinde uçurulan oklar
Ömür Çelikdönmez
Başbakanlık Basın Müşaviri
Dört
yıldır faaliyette olan Hamideli Derneği, her yıl aralık vermeden Miryokefalon
zaferini her yıl dönümünde anma etkinlikleri düzenliyor. Derneğin yol arkadaşı
Gelendost Belediyesinin eğitimci başkanı Halim Kıyak. Her seferinde Türkiye’nin
dört bir tarafından gelen misafirler ağırlanıyor, Gelendost elması kasalarla
misafirlere ikram ediliyor. Miryokefalon Zaferi tarihçiler tarafından
Anadolu’da bir dönüm noktası kabul edilir. Malazgirt zaferinden sonra Anadolu’nun
tapusunun alındığı bu savaşta Bizanslıların öncülüğünde Selçukluların üzerine
yürüyen Haçlı ordusu, Gelendost ilçesinin Yenice Köyü yakınlarında yer alan
Yenice Sivrisi boğazında mağlup edilmiştir. Törene katılan ve savaşla ilgili
bir sunum yapan Doç Dr Güray Kırpık dönüşte, yaptığı araştırmalarda hiç bu
savaşı anlatan bir şiire rastlamadığını söyleyince Isparta Lisesi müdürümüz
Edebiyatçı Sümer Şenol’un, konferansımızı izlemeye geldiğinde davetiye üzerine
karalayıverdiği şu dizeleri hatırladım; “Uzun lafa ne gerek Anayurt’a erlerden
önce giren erenler/Her gönüle ipekten bir seccade serenler”
Cumartesi
sabahı Gazi Üniversitesi önünden hareket eden otobüsümüzde sürpriz bir konuk
beni heyecanlandırdı. 1995’te neşrettiğim Mavi Düş isimli şiir kitabımı Vakit
gazetesinde tanıtan muhterem yazar Metin Hasırcı beyefendiyle selamlaştık,
sohbet ettik. YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof Dr Durmuş Günay, Kırıkkale
Üniversitesinden Porf Dr Ali Erişen ve diğer konuklarla ilk mola yerimizde Prof
Dr Refik Turan hoca bizleri bekliyordu. Öğleye doğru ancak intikal
edebildiğimiz Keçiborlu ilçesi Aydoğmuş kasabasında sevabı üç dört ay önce
vefat eden annesinin aziz ruhuna vasıl olması için verdiği yemek, açlıktan başı
dönmeye başlayan bizler için adeta cennet taamı yerine geçti. Geleneksel
Isparta yemeklerine kaşık salladık. Dernek başkanı ve programın sorumlusu
Ramazan Topraklı’nın otobüsün hareket saatine uymayanlar için ilk tepkisi,
otobüsü hareket ettirmek oldu. Geride kalanlardan hatırladığım Harputlu Bilal
Sürgeç, köyde mevcut araçlarla Isparta’ya intikal etti. Bu olay geziye
katılanların hareket saatine uyması hususunda tetikleyici oldu. Kolay kolay bir
daha kimse sallana sallana gelmedi, Ahmet Cebeci Hoca hariç…
Isparta’daki
toplantımız İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Abdullah Kılıç’ın üstün gayretleri
ile projesini hazırlattığı, sonuçlandırdığı adeta modern bir kültür anıtı
görünümündeki Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans salonunda gerçekleşti. İlk
konuşmacı bendim, sözü uzatmadım kısaca Selami Farisi’nin Müslüman olmadan önce
Uluborlu’ya gelişinden ve Uluborlu yer adının Arap kaynaklarında Amuriye olarak
geçtiğinden söz ettim. Ramazan Topraklı ise ünlü gezginlerden Hordazbih’in
şehirlerarası yol mesafelerinin harita üzerinde nasıl uyguladığını ve bu metoda
göre Ammuriye’nin Emirdağ değil Uluborlu olması gerektiğini izah etti.
Gazi
Üniversitesinden oturum başkanı Prof Dr Refik Turan hocamız, Uluborlu’nun
Türkiye tarihinde önemine işaret ederek Selçuklu dönemindeki beş büyük başkent
arasında bulunduğunu kaydetti. Konferans sonunda Hamideli Derneği’ne maddi ve
manevi katkı sunan, dernek çalışmalarına katılan, dernek çalışmalarını tanıtan
Gazeteci Nasuh Özkan, Zeki Tarhan, Prof. Prof. Dr. Refik Turan, Bilal Sürgeç,
Medeni Altın ve Halil Korkmaz ile Gelendost Belediye Başkanı H. Kıyak, Yalvaç
Belediye Başkanı Tekin Bayram ile emekli Isparta Valisi ve İlim şehri Isparta
tezinin sahibi Sayın Memduh Oğuz’a II. Kılıçaslan Hizmet Nişanı verilmesi
töreni gerçekleştirildi. Ben tören
sonrasında anne ve babamın elini öpmek için gruptan koptum. Ali Çakmaklı aracı
ile götürdü. Yarım saat ancak ailemi görebildim ellerini öptüm hayır dualarını
aldım ve mahzun şekilde ayrıldım. İstikamet Eğirdir. Diğer ekip ise Atabey’e
Gazi Mübarezeddin Ertokuş Medresesini görmeye gitmişti. Biz onları Eğirdir’in
ortasındaki tarihi camide bulduk.
Eğirdir’de
Ada’da mevcut Süleyman Demirel Üniversitesi’ne ait Mavi Otel’de konukladık.
Süleyman Demirel Üniversitesi’ne ayağının tozu ile rektör yardımcısı olan Prof
Dr Süleyman Seydi, ayağının tozu ile Ankara’dan gelen misafirleri karşıladı,
üniversitenin ve ilim camiasının desteğini hep hissettirdi. Mütevazı ve
çalışkan kişiliğini takdir etmemek gerçekten mümkün değildi. 14 Eylül akşamında
Mavi Otel’in etkinlik salonunda Eğirdir halkının katılımı ile müthiş bir toplantı
gerçekleştirildi.
Deneyimli
gazeteci Zeki Tarhan’ın ve Çetin Meydan’ın moderatörlüğünde İzzet Baysal
Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Tülay Metin’in sunumu ilgiyle dinlenildi.
Ramazan Topraklı’nın yeni bulgular ışığında göldeki adalarla ilgili konuşması
uzun süre unutulmayacak tartışmalara yol açtı. Ramazan Topraklı’nın aktardığı
malumatlara yersiz gerekçelerle ve alınganlıkla itiraz edenlerin başında
belediye başkanı da yer alıyordu. Şimdiye kadar derneğin Eğirdir’de düzenlediği
toplantılara hiçbir katkı sunmayanların bu anlamsız düşmanlıklarına en güzel
cevabı yine Eğirdir halkı verdi. Toplantı’nın siyasi bir amacı olmamasına ve
maalesef bize rağmen olay kısır siyasi çekişmelerin odağı oldu. Eğirdirli yazar
Nuri Güngör ve emekli eğitimci İlhan Şimşek katkıları ile toplantının gündemini
zenginleştirdiler. Eğirdir’de bunların yaşandığı aynı akşam Gelendost’ta Sayın
Bilal Sürgeç’in Hüseyin Avni Paşa ile ilgili konuşmasının ilçe halkının
katılımıyla gerçekleştiğini ilçe halkının Bilal Bey’e müteşekkir kaldıklarını
duymak bizleri haddinden fazla memnun etti.
Ertesi
gün saban namazından sonra adanın etrafını turladım, İbni Batuta’nın ziyaret
ettiği Şeyh Muslihiddin Efendi’nin makamını ziyaretle ruhuna fatiha bağışladım.
Ada maalesef tarih düşmanlarının marifeti ile tarihi dokusunu kaybetmiş, adeta
beton yığınına dönüşmüştü. Sabah kahvaltısında Gelendost Akdağ köyü halkının
misafiri olduk. Keçi peynirinin ve balın tadına doyum olmadı. Öğleye kadar
devam eden çay ikramları, köy halkının içten ve samimi davranışları
kültürümüzün halen canlı olarak yaşadığının ispatı gibiydi. Isparta
Belediyesinin Mehteran Bölüğü, birbirinden güzel mehter marşlarla gönülleri
fethetti. Miryokefalon savaşından sonra neredeyse bin yıldır ok uçurulmayan
savaş alanına yöneldik. Savaş meydanında iki okçu derneğinin mensupları vardı.
Birinci
grupta İstanbul Talimhane Okçular Bölüğünden kavsî kemankeşler, Adnan Mehel,
Mehmet Arif Aksoy, Ali Kılıç ve Melike Kazaz hanımefendi oğlu küçük kemankeş
Fatih Kazaz ile Ankara Altıyay Okçuluk Derneği’nden Gazi Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Dekanı Porf Dr Altan Çetin, Doç Dr Fatih Erkoçoğlu, Adem Yılmaz ve
Arif Özdemir, savaş meydanlarına ve okçulara özgü kostümleri ile Ya Hak nidası
ile oklarını uçurdular. Hepimiz ağzımız açık şekilde hayranlıkla izledik.
Okların ses çıkararak uğultuyla gökyüzünde salınması tarif edilemez duygular
yaşattı bizlere. Kendilerine teşekkürü ediyoruz.
15
Eylül Pazar günü Miryokefalon Zaferinin 837. yıldönümü etkinliğinin
gerçekleştirileceği Gelendost’ta mükellef bir ziyafet sofrasına davet edildik.
Kanal 3 programı naklen verdi. Devlet eski bakanlarından Prof Dr Abdülhaluk
Çay’ın II. Kılıçaslan Hizmet Nişanı, Isparta Valisi ve Malazgirt zaferinin
kazanıldığı topraklarda doğup büyüyen Sayın Vahdettin Özkan tarafından takdim
edildi. Doç Dr Güray Kırpık, Prof Dr Refik Turan ve Prof Dr Prof Dr Abdülhaluk
Çay’ın Miryokefalon zaferi ile ilgili konuşmalarının ardından “Ya Hak” nidaları ile okçuluk gösterisi
yapıldı. Toplantı bittiğinde hepimizi bu güzel topraklardan Ankara’ya dönmenin
hüznü sarmıştı. Seneye tekrar görüşmek üzere sözleştik. Programa katılanların
ortak kanaati mükemmel bir sürecin yaşandığı ve Hamideli Derneği başkanı
Ramazan Topraklı’nın üstün gayret gösterdiği için mutlaka kendisine fahri
doktora payesinin verilmesiydi. Bu arada İngiliz papaz gezgin misyoner ve casus
Arundell’in bölgeyi anlatan gezi notlarının Ramazan Topraklı tarafından yayına
hazırlanarak okuyucu ile buluştuğu müjdesini verelim.