Isparta Asker Hastanesi'ne 'Şehit Yunus Emre' İsmi Verildi
15
Temmuz darbe girişiminden sonra çıkarılan KHK kapsamında Türkiye genelindeki
asker hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na bağlandı. Bu kapsamda Isparta Asker
Hastanesi'ne de artık Sağlık Bakanlığı'na bağlı olarak Kamu Hastaneleri Birliği
Isparta Genel Sekreterliği bünyesinde hizmet verecek. Hastanenin geçiş işlemi
Cuma akşamı saat 17.00 itibariyle tamamlandı. Hastanedeki askeri sağlık
personellerinin tamamı Sağlık Bakanlığı'na geçirildi. Hastanelerde artık askeri
personel olmayacak.
Isparta
Asker Hastanesi'nin bakanlığa geçişinden sonra ismi de Isparta Devlet Hastanesi Şehit Yunus Emre
binası olarak değiştirildi.
Ispartalı
Yunus Emre, 7 Ağustos Pazar günü Siirt'in Eruh ilçesinde PKK'lı teröristlerle
girilen çatışmada şehit düşmüştü.
Hastanenin
devir teslim töreninde konuşan Isparta Kamu Hastaneleri Birliği İl Genel
Sekreter Vekili Op. Dr. Zafer Dirik, şu görüşlere yer verdi: "Bugün
ülkemiz Askeri Sağlık Hizmetleri ve Sivil Sağlık Camiaları olarak bir tarihe
tanıklık ediyoruz. Özel ve fedakar bir hizmet alanı olan sağlık hizmetleri
alanında sivil sağlık hizmetleri ve askeri sağlık hizmetleri çalışanlarının üst
kimlikte birleşmesini gerçekleştiriyoruz.
Isparta
Askeri Hastanemiz ve T.C. Sağlık Bakanlığı Isparta Devlet Hastanemiz bir arada
çalışmak üzere ek bina olarak açılan Şehit Yunus Emre hastanemiz tüm halkımıza
ve ülkemize hayırlı olsun.
Isparta
Askeri Hastanesi Sağlık Bakanlığı çatısı altında benzer rol ve fonksiyonlarına
ek olarak gelişmiş imkanlarını ülkemizin tüm vatandaşlarına da sunmak yoluyla
hizmetine Isparta Devlet Hastanesi Şehit Yunus Emre Ek Binası adıyla devam edecektir.
Bakanlığımıza
bağlanan askeri hastaneler, FETÖ davası sebebiyle devir alınan hastaneler ile
karıştırılmamalı ve bir tutulmamalıdır.
Bu
bağlanma esnasında eski alışkanlık ve iş akışlarının değişmesinden dolayı bir
takım tereddütler oluşabilecektir. 1891 yılında kurulan, 125 yıllık bir tarihi
olan Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Türkiye Cumhuriyeti Askeri Sağlık Hizmetlerinin
kapatılması veya fonksiyon dışı bırakılması düşünülemez.
Askeri
sağlık hizmetlerinin ülke güvenliği ve gizlilik gibi birçok vazgeçilmez
özelliği vardır. Bunlar Sağlık Hizmetlerinin ertelenemezliği, devredilemezliği
ve depolanamazlığı ilkelerine ek olarak, en az onlar kadar önemli unsurlardır.
Bu konuda resmi kimlik değiştiren kurumlar ve çalışanlar, bir anda kendilerini
kapatılmış veya devredilmiş gibi hissiyata kolaylıkla düşürebilirler. Askeri
sağlık hizmetleri olarak standart hasta ve hastalık tedavilerinin yanı sıra,
saha hizmetleri, sağlık yetenekleri muayeneleri, heyet ve rapor işlemleri,
muharebe görevleri, sefer ve çatışmada acil ve kriz destek hizmetleri elbette
ki hepimiz ve ülkemiz için çok gereklidir.
Bu noktada unutulmaması gereken 2 nokta
vardır.
Devletimiz
bu hizmetleri kapatmıyor. Bu hastaneleri kapatmıyor. Bu hizmetler aynı şekilde
ve eskisinden de güçlendirilmiş şekilde yürüyecektir. Bundan hiç kimsenin
şüphesi olmasın. Sağlıkta geldiği seviye ve gösterdiği başarılar ile zaten T.
C. Sağlık Bakanlığı tüm dünyaya kendini kabul ettirmiş bir kurumdur.
Geliştirdiği uygulamalarına birçok noktada yakın ilgi gösteren Askeri Sağlık
Tesisleri ile ciddi yakınlaşma ve ortak çalışmalarımız uzunca bir süredir
herkesin malumudur.
Askeri
hastanelerin sahip olduğu imkânlar eskiden olduğu gibi ülkenin en iyi ve ileri
teknoloji uygulamaları olması gerekmektedir. Askeri sağlık hizmetlerinin sadece
Askeri Hastanelerde sürdürülemeyeceği bir kaç yıldır hizmetlerin T. C. Sağlık
Bakanlığı tesislerinde de verilmeye başlanması, Askeri Hastanelerde de imkanlar
dâhilinde Sivil Hastalara hizmet verilmeye başlanmasından bellidir. Aylardır
Askeri hastanelerle Sağlık Bakanlığı Hastaneleri arasında sürekli doktor ve
malzeme alışverişi, ortak çalışma ve iş birlikleri burada zaten beraber
çalıştığımızın ve bu işin eskiden olduğu gibi ayrı götürülemeyeceğinin
kanıtıdır.
Bizler sağlık alanı çalışanı olarak bir
elin parmakları gibiyiz, sadece parmaklara taktığımız yüzükler farklı. Kolda ve
vücutta beraber hareket edip farklı rol ve görevlerde de işbirliği yapmamız bu
ülkenin daha güçlü bir ordu ve sağlık hizmetine kavuşmasına imkân tanıyacaktır.
Bu
hastanelerin güvenlik açısından Devlete ve T. C. Sağlık Bakanlığına bağlanması
konusunda endişe duyan çevreler, bu hastaneleri gizli ve stratejik görev
yapmaktan çıkaracağımızı düşünmemelidirler. Devletin her türlü güvenlik ve
gizliliği başta sağlıkçılar olmak üzere bizlerin asli görevidir.
Bu
hastanelerde askeri personele, rütbelere ve gerekliliklere karşı görev ve sorumluluklar
aksatılmayacaktır. Askeri rol ve gereklilikler daha da güçlendirilecektir. Bu
vatan ve bu asker bizim geleceğimiz ve güvenliğimizdir. Bizler de bu ülkenin
sağlık askerleriyiz ve bu sorumluluğumuzu en üst düzeyde seve seve yapacağız.
Tüm
arkadaşlarımızın bu konuda aynı düşündüğünden hiç şüphem yoktur ve T. C. Sağlık
Bakanlığına bağlanan askeri hastaneler ile ilgili yapılacak birçok çalışmamız
ve artıracağımız değerlerimiz vardır.
Tüm
halkımız, bu işlemin bir devralma ya da kapanma işlemi değil, Devletin Bir
Kademesine, o da Sağlık Kademesine bağlanma işlemi olduğunu özellikle
UNUTMAMALIDIR.
Bakanlığımıza
bağlanan askeri hastaneler hakkında yapılan haberlerin ana temasının olumlu
bir değişim ve güçlerin birleşmesi olması gerektiği konusunu ana ilke
edineceğimizi bildirir saygılarımı sunarım."