Eğirdirde
Turizmin Lokomotifi, Butik Otel ve Pansiyonculuk
9 adet butik otel ve 20 adet pansiyonda 824 adet yatak
kapasitesine sahip olan Eğirdir turizmini sizler adına Türkiye Kültür Rotaları
Derneğinin kurucu üyesi olan İbrahim Ağartan ile görüştük. 28 yıldır Eğirdirde
turizm sektöründe işletmecilik yapan Ağartan, Turizmde tanıtımın önemine vurgu
yaparak; Ulusal ve uluslar arası
fuarlar takip edilerek bölgemizdeki farkındalıkların pazarlanması, tanıtılması
lazım. Bununla birlikte genç nüfus başta olmak üzere büyük kitlelere ulaşmak
için sosyal medyayı da en iyi şekilde kullanmak gerekir dedi.
Eğirdirde turizmi gelecek nesillere taşıyabilmek için butik
otelciliği ve pansiyonculuğa önem verilmesi gerektiğini belirten Ağartan;
Bununla birlikte yöresel ürünlerin ikram edilmesinin sektör açısından daha
faydalı olacağını ifade etti.
80li yıllarda özellikle Avrupa ülkeleri başta olmak üzere
dünyanın birçok ülkesinden Eğirdire yoğun turist akışı olduğunu belirten
Ağartan; 1990 yılında yaşanan körfez krizinden sonra yabancı turist sayısında
büyük düşüşler oldu. 1995 yılı ve sonrasında yeniden bir toparlanma süreci
yaşansa da yeterli düzeyde olmadı ve turizm daha çok kıyılarda deniz
kenarlarında yoğunlaşmaya başladı. Şu an itibariyle Eğirdirde turizm daha çok
yerli turist sayesinde canlılığını koruyor. O bakımdan komando okulunda yapılan
yemin törenleri, kaymakamlık ve belediye olarak yapılan kültürel ve sportif
etkinlikler Eğirdir turizmi için çok çok önemli dedi.
Turizmin bölge olarak bir bütün halinde değerlendirilmesi
gerektiğine vurgu yaparak konuşmasına devam eden Ağartan: Bölgemizde Eğirdir
ve Beyşehir Gölü, Davraz Kayak Merkezi, Yalvaç Pisidia Antik Kenti, aynı
şekilde Burdur Sagalassos Antik Kenti, Dedegöl Dağı, Kızıldağ Milli Parkı var
ve bütün bunlara ilaveten mağaralarımız var, gülümüz var, lavantamız var,
organik tarımımız ve son dönemde inanç turizminde rağbet gören ve yenilenen
çehresiyle Barlamız var. İşte bütün bunları bir bütün halinde
değerlendirebilecek yerel dinamiklerden ve sektör temsilcilerinden oluşacak
Turizm Konseyine ihtiyaç var. Eğer biz turizm alanında ayakta kalmak
istiyorsak, sürdürülebilir bir sektör istiyorsak mutlaka bu konseyi kurmamız
lazım dedi.
Son olarak Eğirdir Kaymakamlığı ve Eğirdir Belediyesine desteklerinden
dolayı teşekkür eden Ağartan; öncelikle bölge halkının yüzmeyi, yelken
kullanmayı, olta ile balık tutmayı ve buna benzer su aktivitelerini en iyi
şekilde yapması gerektiğine vurgu yaparak; Biz halk olarak gölün kenarında
yaşıyoruz ama maalesef bu imkandan yeterince faydalanamıyoruz. Halbuki bizim 24
saatin en az 3-4 saatini suyun içinde geçirmemiz gerekir dedi.