GÜLBUDAK SOĞUK HAVA DEPOSU ŞİRKETİ -1-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,GÜLBUDAK SOĞUK HAVA DEPOSU ŞİRKETİ -1-
Haberin Tarihi: 17.9.2013 10:39:00 - Okunma Sayısı:3362 defa okundu.

GÜLBUDAK SOĞUK HAVA DEPOSU ŞİRKETİ

-1-

Bu kitabın ana amacı, Eğirdir’e hizmet eden ve Eğirdir’e parasal getiri de bulunan şirketleri ele almaktır. İlçede bulunan şirketlerin büyük çoğunluğu elma üzerine kurulan şirketlerdir ki bunlar da soğuk hava depoları şeklinde hizmet vermektedirler.

Gülbudak Soğuk Hava Deposu’da bu şirketlerden bir tanesidir.

Eğirdir’in Konya yoluna doğru göl kıyısını izlerseniz sanayi çarşısına varırsınız. Gülbudak şirketi , sanayi çarşısının iki yüz metre ilerisinde geniş bir alana konuşlanmış dev bir fabrika görünümünde karşınıza çıkar.

GÜLBUDAK’IN KURULUŞU

Gülbudak’ın kuruluş öyküsü biraz farklı. Birinin sermayesi diğerinin güven vermesi bu deponun iki ana temelini oluşturur. İki ortaklı deponun ortaklarından biri yüksek mimar diğeri harita mühendisi. İkisinin de ne elma ne de soğutucu odalar üzerine birikimleri var.

Ali Gülbudak’ın ailesi yıllar önce iş alanın Eğirdir’de dar olması nedeniyle İstanbul’a trikotaj üzerine çalışmak üzere göç etmiş. Ali Gülbudak, babasının yanında trikotaj işini yaparken aynı zamanda okumuş İTÜ(İstanbul Teknik Üniversitesi), mimar olmuş.

Hasan İnce ise harita mühendisi.

Ali Gülbudak ve Hasan İnce ilişkisi temelde arkadaşlık ilişkisine dayalı olmasına rağmen bu ilişki ilerideki yıllarda enişte ve kayınbirader ilişkisine değin dayanacaktır. Böylece dolaylı da olsa Hasan ile Ali akrabalık kapsamına dahil olacaktır. Sosyal ilişkinin getirdiği dünür olma anlamı bu iki genci sonraki yıllarda ticarî ortaklığa kadar taşıyacaktır.

 Ali Gülbudak’ın tarımla hiç ilişkisi olmamasına karşın Hasan İnce dedesinin yanında bağ bahçe işleri ile yakından ilgilendi. Onun için bahçe oyun alanıydı. Her şey zaten oyunla başlamaz mı? Hasan da dedesinin yanında bağ bahçeye gittiğinde hayvanlarla ilgilendi. Bu ilgi dedesine yardım noktasına ulaştı. Böylece Hasan, toprak, ağaç, elma ve sulama gibi kavramların içinde buldu kendini. Bu, onun doğa içinde yaşama duygusunu geliştirdi. Bir bakıma o, küçük bir ziraatçi veya elmacı idi. Aslında onun üniversite hayali ziraat yönünde idi ama kader onu haritacılığa yönlendirmişti.

Ali’nin İstanbul’da iken uğraştığı tekstil konusu onu ayrı bir alanda pişirmiş ve geliştirmişti. Onun tarım alanında bilgisi ve deneyimi yok denecek kadar azdı.

 Ancak Ali, İstanbul birikimlerini Eğirdir’e taşımak ve hemşehrilerine bir istihdam yaratmak istiyordu.

İki gencin cesareti ve yüreklerindeki başarı azmi onları elmacılık sektöründe birleştirdi. Biri tirikotajcı diğeri inşaat işleri ile uğraşırken hayat nehirlerini kaderin akıntısına bırakmışlardı. Fakat birbirlerine güven ve başarı azmi onları elmacılık konusunda  birleştirmişti. Tüm bu değerler, Eğirdir’de başarılı bir çizgi gösteren “GÜLBUDAK  LİMİTET ŞİRKETİ“ nin kurulmasının ana temelini oluşturdu..

Başarılı olmuşlar mı? Olmuşlar!.. Bu yazı serisi bir bakıma bu iki gencin cesaretlerine dayalı olarak gerçekleşen bir başarının inanılmaz öyküsü.

devam edecek

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap