ESÜFnin
35. Yaşının; Gerçek, Traji- komik
hikayesi!... (3)
35. YAŞ, VEFADA; VEFALI OLMALI!...
Vefa;
sevgiyi, ilgiyi, saygıyı sürdürme bağıdır. Vefa; yapılan iyiliklerin
unutulmaması, gönüllerde, toplum huzurunda karşılık bulması, devam
ettirilmesidir. Vefa; teşekkür etme yoluyla ifade edilen minnet-şükran
göstergesi ve gördükçe alınan derstir-destektir. Toplumlarda bunun bir
uygulaması ve karşılığı, kişilerin isimlerinin uygun olduğunda çalıştıkları
yerdeki bir bölüme, okula, caddeye vb.
verilmesidir. Bu isimlerin
verildiği yere uyması, kentin kimliğini yüceltmesi, toplumun büyük bir
çoğunluğu tarafından benimsenmesi amaçlanır. İsim; adeta verilen
yere-zihinlere oturmalı hak edilir
bulunmalıdır. İsimlerin siyasi güç
gereği, akraba-dost ilişkileriyle verilmemesi, ileride bu isimlerin başka
isimlerle değiştirilmemesine ve vicdanların sızlatmamasına neden olacaktır.
Olmuştur da!
EĞİRDİR
SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ
YERLEŞKESİ
(KAMPÜSÜ)
.!!!!
Kuruluşunun
35. yaşını kutladığımız! Eğirdir Su Ürünleri Fakültesinin yasaya göre yeri,
Eğirdirdir, Binası, yerleşkesi de
belediyece Eğirdir Su Ürünleri için verilen Köprübaşındaki yerdir. Burası
yıllardır, Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Yerleşkesi (Kampüsü) olarak bilinir ve
Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi tabelası
da hala kapsında, duvarında aslıdır. Bu
dediklerim yanlışsa Eğirdirde Su Ürünleri Fakültesi yoksa; kaldırın ESÜF
tabelalarını. Neden kaldırmıyorsunuz
? Kaldıramıyorsanız
Yerin sahibini
görmezlikten gelip adını değiştirmeyin. Konuksunuz!
Eğirdir
Su Ürünleri Fakültesinin Eğirdirden yasal olarak gitmesi söz konusu değilken,
binası da, Eğirdire yeni açılan Yüksek Okul ve MYO da verilmiş değildir.
ESÜFün tekrar geri gelmesi durumunda yeri bellidir. ESÜF yokmuşçasına
yerleşkesi, bir ara Eğirdir Turizm ve Otelcilik Okulu Yerleşkesi olarak anıldı,
daha sonra da resmen, Prof
Yerleşkesi adı verildi.
Kişilere,
yaptıkları işlere saygımız sonsuz elbette, isimleri de, uygun yerlere vefa borcu olarak
verilebilir. Ama vefa da vefalı, anlamlı olmalıdır. İsimler verildiği yerle,
adla uygunluk gösterebileceği gibi, kişinin ve yakınındakilerin değil
kentlinin gönlünden de onay almalıdır
35 yıl önce yüksek öğrenim
çalışmalarına öncülük edenlere, okulun fakülte olmasında ve ismini duyurmasında
emek harcayanlara vefasızlık olmuyor mu?
Kişi isimleri sorunlara neden
oluyorsa, ki olmakta, o zaman
buraya SDÜ EĞİRDİR YERLEŞKESİ
denilmesi daha uygun olmaz mıydı
Bir de bu yönden bakınız.
NEYE
GÖRE İSİM VERİLİR? NİÇİN VERİLİR?
NASIL
KABUL EDİLİR?
İsim
verilmesi konusuna; Eğirdirde ve
ülkemizde olduğu gibi; Kim önerir? Kim karar verir? Buraya kaç defa gelmiştir?
O mu kurmuştur? Kent için ne emeği geçmiştir? Yeri, onun mudur? Ne faydası
olmuştur? Neyin mücadelesi- uğraşı
verilmiştir? Burayla ilgisi ne? Buraya
değil
verilmesi daha uygun olunmaz mıydı?
Doğduğu yerdeki sokağa caddeye verilseydi? Nasıl kabul edilir? Yarın başka biri gelince
değiştirir? vb. tepki sorularına neden olur! Doğaldır da,
olaya başka anlamlar yüklenmemeli, hassasiyetlere özen gösterilmelidir.
Eğirdirde geçtiğimiz yıllarda yaşanan örnekler se bu türdendir
.
*Her
kente, kentin adıyla bilinen, anılan, simgesi olan Lisesi vardır.
EĞİRDİR LİSESİ gibi
Nereden mezun oldun? - Eğirdir Lisesinden
şimdi Eğirdirde öyle bir Lise yok... Adı değiştirildi; ne oldu; Adı
Prof
. ki bu hem şehrimizin adı başka
bir okula da verilmişken
*Yine
bir isim silmedeğiştirme; Eğirdirde Kemik Verem Hastanesinin kurucularından,
Eğirdirlinin çok sevdiği ve değer verdiği Op. Dr. Sn. Orhan ASLANOĞLU örneği
Ailesi ve Eğirdirliler tarafından üzüntüyle karşılanmıştır
Tüm bu örnekler,
aynı dönemlerde de aynı yetkililerce değiştirilmiştir. Kentliler tarafından bu
davranış benimsenmemiştir
!
Vefa,
bir borç, bir minnet, bir kutsal duygudur, kimlikleri yüceltmeli, kentlinin
gönüllerinde yer bulmalı-kalmalı; vefa duygusu, isme de, yere de, vefaya da
vefalı olmalı!