15
Temmuz 2016 Cuma akşamı darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar Türkiye
kamuoyunun gözü önünde cereyan etti.
Saat
22.00 sularında son dakika haberi olarak düşen ilk gelişmede askerlerin
İstanbulda köprüyü tuttukları, vatandaşların ve araçların giriş ve çıkışına
izin verilmediği yönünde idi!...
O
saatlerde Gökçayda Milletvekilimiz sayın Süreyya Sadi Bilgiç ve değerli
eşleri, Özel İdare Genel sekreteri sayın Mahmut Zadeoğlu, Devlet Hastanesi
Doktorlarından sayın Ruşen Keskin, sayın Bolat Tamer ve eşi, parti yönetici
Mehmet Yavuz, Özel İdare Genel sekreter yardımcısı Bayram Aydemir gibi yaklaşık
10 kişilik gurup günün gelişmelerini değerlendiriyor, sohbet ediyor serin
havada çaylarımızı yudumluyorduk.
Sosyal
medyaya düşen Köprü asker tarafından kapatıldı haberine yapılan yorumlar
Muhtemelen bomba ihbarı vardır şektlinde ortak bir kanı idi....
Dakikalar
ilerledikce internet sitelerine ve sosyal medyaya düşen yeni haberlerle adeta
irkildik, endişe duyduk....
Bir
taraftan neler olup bittiğini anlamaya çalışırken, diğer taraftan endişe ve
sessiz bekleyişimiz yaklaşık bir saat sürdü ve aldığımız sağlam bilgiler ile
adeta darbe girişiminin ayak sesleri bize kadar ulaşmıştı.
Sayın
vekilimiz apar topar kalktı ve sonrasında neler yaşandığını ertesi gün
öğrenebildik. Sayın vekilimiz Havalimanıda kulede sayın valimizle birlikte
Demokrasi nöbeti tutup, darbecilere karşı dimdik ayakta dururken, vatandaşlar
sokakları çoktan işgal etmişti bile....
Sayın
vekilimiz gecenin ilerleyen saatlerinde Ankaraya hareket etmesine rağmen
Polatlıdan ileriye gidemediğini, geceyi Afyonda geçirdikten sonra Ankaraya
ulaştığını günün aydınlanan ışıkları ile birlikte öğrenebildik.
Sayın
Bilgiç, birkaç saatlik Ankara proğramını bırakıp Demokrasinin beşiği olan
Ispartaya geri dönerek süreci yönetmeye, halkla birlikte Demokrasi nöbeti
tutmaya devam etti.
Gecesini
gündüzüne katan, uykusuz ve yorgun hali ile medyanları boş bırakmayan sayın
Bilgiçle birlikte bu sürece dahil olan AK parti İl başkanı ve teşkilatları,
Sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri ile birlikte binlerce
vatandaş ellerinde Türk bayrakları ile meydanlara inerek adeta Biz buradayız,
hainler nerede mesajını verdiler....
Bu
arada ilk günden itibaren IYAŞ yönetim kurulu başkanı Bahattin Şenolun sürece
verdiği destek büyük takdir topladı. IYAŞ park otelin reklam panolarındaki Türk
bayrağı, Cumhurbaşkanının resimleri ve Demokrasi adına verilen mesajlar anlamlı
ve yerinde idi....
Öte
yandan Demokrasi nöbeti tutan binlerce vatandaşa kumanya dağıtan IYAŞ
yöneticilerine de teşekkür ediyoruz.
Bu
arada Göreve yeni başlamasına rağmen halkın büyük takdirini kazanan Isparta
Valisi sayın Şehmus Günaydında izini bitmeden ilimize Cuma günü intikal etti.
İyiki
de gelmiş sayın valimiz, gelmemiş olsaydı da ilk fırsatta geleceğinden kuşkumuz
olmazdı.
Geldiği
gün telefonla malum konumuz Ispartasporu konuşmuştuk. Kendisi Eğirdirde
valilik konutundaydı ve sürece oradan dahil olarak sabaha kadar darbecilere
karşı adeta savaştı, mücadele etti....
Günlerdir
ayakta ve uykusuz. O da halkla birlikte Demokrasi nöbetini tutuyor...
Evet
bir parağrafta sayın Emniyet müdürüne ve personeline açmak istiyorum. Olayın
yaşandığı günden itibaren bütün personeli ile adeta seferber olan gecesini
gündüzüne katarak çalışmalarını büyük bir titizlikle sürderen Emniyet
teşkilatımızın onurlu mensuplarına da gösterdikleri çalışmalardan, yaptıkları
operasyonlardan ötürü teşekkür ediyoruz.
Halkının
can ve mal güvenliği için Türkiyenin her yerinde gövdesini siper eden, canı
pahasına ülkenin birliği ve dirliği için çalışan Emniyet mensuplarına kocaman
ve yürekten teşekkürü borç biliyoruz.
Bu
arada önceki gün Esnaf teşkilatları, Borsa, Ticaret ve sanayi odası ortak basın
bildirisi ile darbe girişimini kınayarak Demokrasiye sahip çıktılarını
gösterdi.
Yine
Isparta Belediyesi tek gündem maddesi ile toplanarak yaşanan olayları şiddetle
kınadı.
Birçok
yerde söylediğim sözü burada yazmak istiyorum. Devletimizin verilmiş sadakası
varmış büyük bir belayı az hasarla atlattık, umarım bir daha bu tür
hainlikleri yaşamayız...
Ülkemizi
içerden ve dışardan kuşatmaya çalışanlara bu fırsatı vermedik ve bundan sonrada
vermeyeceğiz.
Önümüzde
zorlu bir süreç var. Belki 20, belki de 30 yılın geriye dönük bilançosu
çıkartılacak ve bu süre zarfında Devletin her kademesine sızmış çete üyeleri
tek tek temizlenecek.
Geride
bıraktığımız birçok olay birkez daha masaya yatırılacak, bu olayları planlayan
ve uygulayanlardan birkez daha hesap sorulacak.
Örneğin
Rus uçağını kim neden düşürdü, amaçları neydi? Bu ve buna benzer birçok sorunun
cevabı aranacak.
Allah
Devletimize ve milletimize zaval vermesin. İstikrarlı, güçlü bir Türkiye için
uzun ve zorlu bir süreç bizi bekliyor.
Allah
yar ve yardımcımız olsun.... Saygılarımla....
'Fethullah' Olan İsmini Değiştirmek İçin Mahkemenin yolunu tuttu!.....
Fethullahçı
terör örgütünün darbe teşebbüsü sonrası 26 yaşındaki Fethullah Üçüncü
"Vicdanen beni rahatsız ediyor" diyerek isminin değiştirilmesi için
mahkemeye başvurdu.
'Fethullah'
Olan İsmini Değiştirmek İçin
Mahkemeye
Başvurdu
İzmit'te,
26 yaşındaki Fethullah Üçüncü, Fethullah Gülen ile aynı ismi taşımamak için
ismini değiştirmek amacıyla mahkemeye başvurdu. Fethullah Üçüncü, Fethullah
Gülen ile aynı ismi taşımaktan utandığını söyledi.
ARKADAŞLARI
DALGA
GEÇİYORMUŞ
İzmit'te
çay ocağı işleten, evli 2 çocuk babası Fethullah Üçüncü, Kocaeli Adliyesi'ne
gelerek Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ismini değiştirmek için dilekçe verdi.
Arkadaşlarının ismi nedeniyle kendisi ile dalga geçtiğini söyleyen Fethullah
Üçüncü, isminin 'Halil Efe Üçüncü' olarak değiştirilmesini talep etti.
"VİCDANEN
BENİ RAHATSIZ EDECEK"
Fethullah
Üçüncü, Fethullah Gülen ile aynı ismi taşımak istemediğini belirterek, "15
Temmuz günü Fethullahçı terör örgütünce ülkemizde kalkışılan darbe girişimi
nedeniyle ülkemizi ele geçirmeye teşebbüs eden terörist başı ile aynı ismi
taşımak istemiyorum. Bundan sonra aynı ismi taşımak vicdanen beni rahatsız
edecek.
Bu
nedenle terör örgütü elebaşı olan Fethullah Gülen ile aynı ismi taşımak
istemediğimden dolayı ismimin 'Halil Efe Üçüncü' olarak değiştirilmesini
istiyorum" dedi.