EVİMDEKİ MİNİ EĞİRDİR MÜZESİ 9. Bölüm
EĞİRDİR TARİHİNDE
BİR DEVRİ AÇIKLAYAN PARA
Hamidoğulları’ndan
Dündar Bey’in, Feleküddin mahlasını aldıktan sonra memleketin adını da
Felekâbâd’a çevirdiğini, bu manaya uygun bir alem yaparak, babası İlyas Bey’in
son zamanlarında Eğridür’de bastırdığı paranın üzerine, onun ölümünden sonra,
soğuk damga ile vurdurduğunu yazmıştık. Bu alemin şeklinden çıkarılacak mana
şöyle olabilir: Ortada yuvarlak bir kurs, ki bu güneşi ifade eder. Onun
etrafına dizilmiş olan irili ufaklı yuvarlaklar da yıldızları. Bunların en
dışını dokuz dilimli bir papatya motifi çevrelemektedir. Dilimlerden her birisi
feleğin dokuz katından birisidir.
Bu
alem Felekâbâd ismini sembolize eden güzel bir şekil olmuştur.
Âbâd
kelimesinin manalarından biri “bakımlı, şen ve mamur yer”dir. Diğer bir
karşılığı da “çokluk, bolluk” bildirmesidir. Arapça veya Farsça bazı isimlerin
sonuna eklenerek birleşik sıfatlar yapar. Bu terkipler birinci kelimede
belirtilen vasfın veya özelliğin fazlalığını bolluğunu ifade eden yer isimleri
mahiyetindedir.
Dündar
Bey bu ikinci manadan yararlanarak, pek renkli ve ışıltılı olan Eğirdir
kasabası için Felekâbâd adını taktı. Bu manada değerlendirecek olursak:
“Talihli yer, bahtlı yer, saadetli yer, mutlu yer, kısmetli yer” gibi karşılıklar
bulabiliriz.
Bence
Eğirdir’e en çok yakışan manası; gökyüzünü, yıldızları çağrıştıran yönüdür.
Eğirdir’in yapısı bu manaya daha çok uygun düşüyor.
devam edecek