HACI OMAR’I, “BASIN KULÜBÜ”NDE DİNLERKEN…
· EĞİRDİR; ALLAH ELİYLE YAPILMIŞ COĞRAFYA MÜZESİ!!!
· DEVLETİN BİZE UYGULADIKLARI “YASAKLAR”I, İNSAFLI HALE GETİRSİNLER, ONU İSTERİM…
· “ORMAN”DAN ARAZİ VERSİNLER, HEMEN (5) YILDIZLI OTELİ YAPALIM EĞİRDİR’E!!!
· TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE…(= YAVAŞ ŞEHİR!!!) SALYANGOZ ARMASI VE BİR PAYE…
· YAVAŞ ŞEHİRCİLER (=CİTTASLOW): “ (5) YILDIZLI OTEL ARAMAYIN, DOĞA İLE BAŞBAŞA KALIN…”
· “YAVAŞ ŞEHİR” KRİTERLERİNİ, BİZ FAZLASIYLA TAMAMLADIK…
· EĞİRDİR; ELMA ÜRETİMİNDE, KALİTE YÖNÜNDEN SADECE TÜRKİYE’ DE DEĞİL, DÜNYADA BİRİNCİ!!! BU; GÖLÜN VE ALLAH’IN BİZLERE BİR LÜTFU…
· ÇİÇEK GİBİ DEĞİL, ÇİÇEK EĞİRDİR!!!
· DÜNYA GÜZELİ KIZ GİBİ, EĞİRDİR’İ, KULLANICILARA SUNDUK…
· EĞİRDİR = ELMA
· BUNDAN ALÂSI, “EĞİRDİR ELMAS’I”
Pazartesi akşamı, KANAL 32’de yayınlanan, Mehmet ve Soner kardeşlerimizin hazırlayıp sundukları ‘BASIN KULÜBÜ’nün konuğu, Eğirdir Belediye Başkanı ŞENGÖL, Nam-ı diğer Hacı OMAR’dı.
Çekimin yapıldığı fizikî mekân, özellikle dikkat çekiciydi… Bu mekân; giderek Eğirdir ’in rekreasyonel prestij mekânı haline de gelmişti… Nasıl ki; Dağ Komando Okulumuz, Kemik Hastalıkları Hastanemiz, MAREM ve SAREM kardeşler, Eğirdir’in kurumsal stratejik ve de prestij kurumları ise, eski “HAYVANAT BAHÇESİ” yeni adıyla “RÜYA PARK” da; Eğirdir’in flora ve faunasıyla bütünleşmiş, biyolojik çeşitliliği ile göz dolduran, adeta bir arberatuma dönüşme sürecine girmiş bir fizikî mekân.
***
Reis’in, değişik zaman ve mekânlarda Eğirdir için sürekli dillendirdiği bir söylem biçimi vardı: “Allah eliyle yapılmış, COĞRAFYA MÜZESİ!!!” Tabii buna; Jeolojik/jeofizik ve jeohidrolojik oluşumları da eklemek lâzım.
***
ŞENGÖL; Eğirdir Gölünde uluslar arası sörf yarışmalarının yapılabilmesi ve bunun altyapı yatırımlarının da hayata geçirilebilmesini teminen, ÇEŞME / Alaçatı’ ya gittiğini, orada Fransız yatırımcı ile görüştüğünü, Eğirdir’ de alan çalışması yaptırdığını anlatıyor ve yatırımcının bu bağlamda, sahil bandında, altyapı / sosyal donatı ve benzeri yatırımların kaçınılmaz olduğunu anlattığı, ancak bu yatırımları gerçekleştirmenin, su kirliliği kontrol yönetmeliği ile Eğirdir Gölü Özel Hükümlerinin, havza bazındaki yasaklayıcı hükümleri nedeniyle zor, hatta olanaksız olduğunu gördüğünden, böyle bir yatırımdan Eğirdir’ in ne yazık ki, mahrum bırakıldığını, üzerine basa basa, altını da çizerek dile getiriyordu…
…Ve yine; Akpınar’ da “SAĞLIK TURİZMİ” yatırımı için, Eğirdir’e müteşebbis (=Girişimci) getirdiğini, bu girişimin de “yasakçı mevzuat” gereği, hayata geçirilemediğini anlatan ŞENGÖL, “bakın arkadaşlar” diyor ve karşı dağlardaki dağ ekosistemini bozan, ekolojik dengeyi altüst eden vahşi kapitalist uygulamanın somut örneği olarak “MERMER OCAKLARI”nı gösteriyordu Soner ve Mehmet’e. Ve bakın, isyanını nasıl dillendiriyordu Eğirdir Belediye Başkanı Hacı OMAR: “…ONLAR ÇEVREYİ MAHFETSİNLER, ONLARA İZİN VAR, BİZLERE İSE; “ HANİ ASKERLİKTE VAR YA, YASAK HEMŞERİM!!!” işte öyle bir şey demekten kendini alamıyordu Reis.
***
Başkan ŞENGÖL’ ün, en çok isyan ettiği konu; “YASAKÇI ZİHNİYET” idi… Başkan ŞENGÖL ile yıllar önce DEMİRKÖPRÜ üzerinde yaptığım söyleşilerden birinde şöyle demişti: “…Bak Zeki abi şuraya, neresi orman buranın?!!!” Evet, söz verildiği halde, zamanın Isparta Orman Bölge Müdürü ŞAHBUDAK, Eğirdir Belediyesine arazi tahsisini yapmıyor, siyasi otoriteye de kafa tutuyordu ve diyordu ki; “Bu işi siyasiler bilmez, ben teknokratım, bu işi ben bilirim.” diyordu… O zamandan beri, ne zaman “ŞAHBUDAK” lâfı geçse, Hacı OMAR’ın tüyleri diken diken oluyordu…
…Basın Kulübünde ŞENGÖL, bakın ne diyordu: “… Orman’dan arazi versinler, (5) yıldızlı Oteli hemen yapalım Eğirdir’e. Allah’ tan insaf, merhamet bekliyoruz…”
***
Eğirdir, Dağ ekosistemi ile Göl ekosistemi arasında sıkışıp kalmış, Yurdumuzun “CENNET” Köşesi idi. Ve ŞENGÖL, “Turpun büyüğü Heybede!!!” diyordu… Bu turp; CİTTASLOW yani, “YAVAŞ ŞEHİR EĞİRDİR” idi. (Hemen belirtelim; “YAVAŞ ŞEHİR EĞİRDİR” i, yazımızın ikinci bölümünde ele alacağız…)
***
Eğirdir’ in elma ile bütünleştiğini, “ÇİFTLİK TURİZMİ”nin ana materyalinin elma olduğunu vurgulayan ŞENGÖL, matematikçi kafasıyla bir denklem kuruyordu: EĞİRDİR = ELMA
Atmosfer Kontrollü Soğuk Zincir ile, iki yıl boyunca elmamızın tazeliğinin korunduğunu, Eğirdir’ in elma üretiminde kalite yönünden, sadece Türkiye’ de değil, Dünyada birinci olduğunu vurgulayan Reis,bu durumu; Gölün ve Allah’ın lûtfu olarak değerlendiriyordu…
Basınçlı Sulama Sistemlerinden, “DAMLA SULAMA SİSTEMİ”ni ilk Eğirdir Belediyesinin yaptığını, daha sonra EYÜPLER KÖYÜ’ ne bu sistemin kurulduğunu dile getiren ŞENGÖL, Çevre dostu ilaçlama ve gübreleme yaptıklarını, “yeşil denilen elmadan daha yeşil, sert denilen elmadan daha sert elma ürettiklerini” de altını çizerek dillendiriyordu…
…Ve Elmadaki pazarlamada yaşanan darboğazı, bakın nasıl anlatıyordu: “…Elma iyi ama, Pazar yok!!! Sıkıntı burada… Elma üretimi sürekli artıyor… Dış güçler ve büyük şirketler, kaliteyi gözetmeden, büyük üretimler yapıyorlar…”
***
“Çiçek gibi Eğirdir değil, “ÇİÇEK EĞİRDİR” diyordu Hacı OMAR. Dünya güzeli kız gibi, Eğirdir’i kullanıcılara sunduk diyordu… Kaçakları önledikleri için, Bahçeleri içme suyundan suladıklarını, Gürültüyü önlediklerini, Eğirdir’i yaşamayı arzu edenler için ucuz bir kent kimliğine büründürdüklerini söylüyor ve vurucu söylemini bakın nasıl dillendiriyordu: “ BUNDAN ÂLÂSI, EĞİRDİR ELMAS’I”
GELECEK YAZI : YAVAŞ ŞEHİR EĞİRDİR!!!
BİZİ İZLEMEYE DEVAM EDİN…