BU KEZ ŞAKA DEĞİL... ISPARTASPOR ŞAHLANACAK
Kaç yıl oldu hatırlamıyorum bile....Ispartasporun son yılları gözümün önünden gitmiyor. Kulübün borçları nedeniyle lisans çıkartılamadığı için gençlerden kurulu kadrosu ile mücadele ettiği ve farklı skorlarla yenildiği o kara günler hafızalarımızdan silinmiyor. Şanlı tarihi ile büyük başarılara imza atmış kulüp son yıllarda yanlış yönetim ve kaynakların gereksiz yere tüketilmesi ile büyük bir borç batağına sürüklenerek kaçınılmaz sonu hazırlanmıştı.
Belediye başkanı Y. Ziya Günaydın bile futboldan anlamamasına rağmen kulübün neden küme düştüğünü ve nasıl bu hale getirildiğini çok net görmüş ki, son yapılan toplantıda özellikle kaynakların kullanımı ve transferlerin yapılmasını bilgisi dahilinde olması yönünde bir şerh koyabiliyor.
Başkan Günaydın’ın tesbiti de tenkiti de doğru ve yerinde.... Parayı verende belediye Başkanı, hakarete varan tezahüratlarla karşılaşan da yine belediye başkanı.
Kendini bilmez birkaç futbol fanatiği sahada kaybedilen maçın faturasını belediye başkanına kesmeye kalkarsa bu işler yürümez. Başkan Futboldan anlamadığını her seferinde dile getiriyor, onun görevi kaynak oluşturmak, yönetimin görevi kaynakları doğru kullanmak, teknik heyetin görevi takımı maçlara iyi hazırlamak, futbolcunun görevi sahada mücadele ederek maçı kazanmak. Seyircinin görevi ise başarıyı alkışlamak, başarısızlık durumunda ise sabırlı olmak, anlayışla karşılamak...
Futbolun kitabı da, kültürü de böyle....Basit bir oyunu zorlaştırmaya gerek yok... Seyir zevkimizi en üst seviyeye çıkartabilmek için taraftar olarak bizlere de büyük görev düşüyor. Takımın hangi ligde mücadele ettiğine bakmaksızın, tribünleri doldurup karnaval havasında takıma sahip çıkmak, destek olmak, yönetimin, teknik heyetin ve futbolcuların yanında olduğumuzu göstermemiz gerekiyor.
Futbol kulübünün başarılı olması için sadece belediye başkanının ve yöneticilerin para vermesi ve paraların doğru bir şekilde kullanılması yeterli değil. Başarıyı daha çok kesime yaymak, taraftarlarında ekonomik katkısını almak gerekiyor. Tribünleri dolduran 10 bin taraftarın vereceği her 10 liralık katkı bile bu takımı kısa zamanda süper lige taşıyacaktır.
Şehrin üzerindeki kara bulutları dağıttık ve iyi bir hava yakaladık.
Hani yazımın başında da ifade ettiğim gibi ‘Kaç yıl oldu hatırlamıyorum o eski heyecanlı günleri’ diyerek başladığım yazımda bugün aynı heyecanı yakalamanın mutluluğunu yaşıyorum.
Şehrin sahipleri (Vali Şehmuz Günaydın, Belediye Başkanı Y. Ziya Günaydın, Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, ITSO Başkanı Şükrü Başdeğirmen) ile bu ekibin yanında yer alan İstanbul’daki işadamları (Atakan Yazgan, A. Nedim Karasoy, Bülent Sarıgül, Birol Köstüklü, Cengiz Aydemir, Mustafa Kaya, Yavuz Demirel’in yanı sıra, Isparta kanadında muhtemelen OSB başkanı Mustafa Karabulut, İşadamı Mustafa Özaydın, Sami Öngör, SDÜ kanadında Prof. Dr. Fatih Kılınç ve isimleri önümüzdeki günlerde netleşecek değerli katılımcılar ile güvenilir bir oluşum bu şehrin yıllardır arzu ettiği futbol kültürünü yeniden canlandırmayı başaracaktır.
Bu yazdıklarım ve öngörülerim gerçekten şaka değil. Futbol kamuoyu inanın şuanda şokta.
Bu kadar hızlı bir değişim ve gelişimi şaka olarak görenlerin, rüyada olduğunu düşünenlerin şaka ve rüya olmadığına inanmaları gerek.
Son günlerdeki gelişmeler, samimi ve gerçekçidir. Birçoğuna medya mensupları olarak bizler tanık olduk.
Bu saatten sonra oluşumun dışına çıkmak isteyen, maddi ve manevi desteğini çekmek isteyenlerin karşısında biz oluruz.
Saygılarımla....