BABASIZ BABALAR GÜNÜ -2-
Dile kolay tam 30 yıl, aralıksız, hiç durmadan, gece gündüz demeden, kar,
yağmur ve fırtınaya aldırış etmeden, Cumartesi, Pazar demeden, bayrammış,
tatilmiş düşünmeden, meslekte çalışmak, bir ömür tüketmek her babayiğidin harcı
değil...Hem Baba olacaksın hem de yiğit, delikanlı, düzgün insan....
Evet yarın babalar günü... Bir
baba olarak önce kendimle gurur duyduğumu, çocuklarıma iyi bir baba, eşime iyi
bir eş olduğumu düşünüyorum. Maalesef burada mütevazi olamayacağım....
Bu vesile ile şahsımda bütün
babaların babalar gününü kutluyorum. İlk kez baba olan veya olacakların
heycanına ortak, mutluluğuna içtenlikle katıldığımı ifade etmek istiyorum.
Yine babası, yada bir yakınını
şehit vermiş, bu vatan için canını, kanını feda edebilmek için gözünü kırpmamış
Gazilerimize ayrı bir parantez açarak babalar gününü kutluyorum.
Yazımın başlığını Babasız
babalar günü -2- olarak düşündüğümde bunun bir klişeleşerek, gelenek haline
gelmesini düşündüm. Meslekte olduğum ve yazmaya devam ettiğim müddetce babasız
geçen her yılın sonuna ekleyeceğim.
Evet 2015 yılının 17
Haziranında yani babalar gününden tam iki gün önce kaybettiğimiz
merhum babamız Alirıza Yamanın vefatının birinci yılını, babalar günününde
ikinci yılını geride bırakmak üzereyiz.
Hayat bir tiyatro oyununun
açılıp, kapanan perdeleri gibi....
Bir perde kapandı ve yeni bir
perde açıldığında hayatımın 49 yılında birlikte olmaktan, hele hele evlatları
olmaktan büyük onur duyduğum babamı ve 6 ay sonrasında da annemi kaybetmenin
derin üzüntüsünü ve özlemini yaşadığımı birkez daha ifade etmek istiyorum.
Oyunun yeni perdesi açıldığında onların yokluğuna alışamamış bir evlat, bir
baba olarak hayatın gerçeklerini kabullenme, kadere inanma gibi manevi
değerlerimizle yeni bir oyunun içinde bize biçilen rolü oynamaya devam
ediyoruz. Perde bir daha ne zaman kapanır? onu ancak bizi yaratan yüce rabbim
bilir.
Evet 17 Haziran 2015
tarihinde... İslamköyümüz, Ispartamız velhasıl ülkemiz BABAsı olan Süleyman
Demireli kaybettiğinde herkes gibi bende üzüntümü ve şaşkınlığımı uzun süre
üzerimden atamadan yeni bir haberle adeta yıkıldım.
Günün ilerleyen saatlerinde bir
telefonla babamı kaybettiğimi duymak, 6 ay sonra yine bir başka telefonla
annemi
kaybettiğimi duymak, yine bir başka telefonla en yakınımı, sevdiklerimi
duymak herhalde duymak istediğim en son şeyler olsa gerek....
Evet babasız bir babalar gününü
daha buruk kutlayacağım. Sözün bittiği yerdeyiz, ne söylesem, ne yazsam
boş. Bir gerçek var ki; hayat devam ediyor. Babacığım sen yerinde rahat
uyu. Allah mekanını cennet eylesin. Senin oğul olmaktan her zaman gurur
duyacağım.