TARSU
-23-
Onu
üzen bir başka durum da hastane üzerine oynanan oyunlar. Gerçi ortalıkta bazı
dedikodular sürüp gidiyor ama işin aslını içerden birinde dinlemekte büyük
fayda var diye olayı soruyorum. Dr. Kazım Bey anlatıyor:
“Eğirdir
Hastahanesi üzerinde çok büyük bir oyun oynanıyor. Eğirdir Hastahanesi
1000(bin) yataklı bir hastanedir. Bu yönüyle hastane çevresinde tektir. Son
zamanlarda Isparta’da bir bölge hastanesi kurulma uğraşı var. Ancak Isparta’da
bölge hastanesinin kurulması için Isparta hastanelerinin gerekli olan yatak
sayısı norma uygun değildi. Bu yüzden Eğirdir Eklem ve Rehabilitasyon
Hastahanesi Isparta’nın önünde büyük bir engel oluşturuyor. Çözüm ise
Eğirdir’in yatak sayısını binden aşağıya, beş yüz veya üç yüze çekmektir. Bu
amaçla Eğirdir’e devlet akışı yavaş noktalarda yürümektedir. Hatta bu konuda
Eğirdir’e beş yüz yataklı yeni hastane yapımından söz edilmektedir. Bunun
nedeni, sözünü ettiğimiz bölge hastahanesini kurmak için 1000 yataklı Eğirdir
Kemik Hastanesi’nin devreden çıkarılması çabasıdır.
Hatta
hastanenin depreme dayanıklı değil, tehlikeli bir durum var, söylentileri
çıkarılmaktadır. Bunun da nedeni hastaneyi gözden düşürmek ve Isparta bölge
hastanesinin önünü açmaktır.
Burada
dikkat edilmesi gereken nokta sağlığa hizmet eden bir doktor olarak hastane
kurulmasına karşı olmam mümkün değildir. Benim buradaki tedirginliğim Eğirdir
gibi çevrenin incisi ve uzun yıllara dayanan bir geçmişi olan hastanenin
ortadan kaldırılmaya çalışılmasıdır.
Ayrıca
benim ileri sürdüğüm noktalardan bir diğeri de bu hastanenin Eğirdir merkez
dahil çevresine hizmet vermiş olmasıdır. Eğirdir, Gelendost, Şarkikaraağaç,
Sütçüler gibi ilçe hastalarının Isparta’ya gitmelerini hem ulaşım hem ekonomik
açıdan doğru bulmuyorum.
Böylesi
bir hastanenin Eğirdir’den kaldırılması Eğirdir ekonomisine de ağır bir darbe
vurur düşüncesindeyim. Bu yüzden Eğirdir hastanesi daha güçlendirilmeli ve
beslenmelidir. Çünkü bu hastane kendi alanında ihtisaslaşmış bir hastanedir.”
Dr.
Kazım Bey, Eğirdir Eklem ve Rehabilitasyon Hastahanesi için böyle düşünüyor.
Onun çemberinin merkezinde Eğirdir var. O her şeyden önce Eğirdir’i öne
çıkarıyor. Söylediklerinin bir şikayet değil bir tedirginlik olduğunu çok iyi
anlıyorum. Hastahane için yaptığı mücadeleleri yürekten destekliyor ve bu
kutsal mücadelede kendisine üç günde,benim de imzamın bulunduğu, üç bin imzanın
toplanmasını son derece anlamlı buluyorum.
Konuşmaya
öyle dalmışız ki öğlen saatinin bir hayli geçtiğinin farkına bile varmadık.
Konuşmamıza burada son verip bitişikteki lokantaya gitmek üzere ofisten çıktık.
Lokantadan ayrıldığımızda Kazım Bey’in şahsında Ali Erdoğan’ı görür gibi oldum.
Eğirdir
bir tarihe daha tanıklık etmişti. Ben de bir görevi yerine getirmenin mutluluğu
içinde derin bir nefes alarak Eğirdir’in yolunu tuttum.
Kazım Bey’in göreve başladığı yıllarda
görevde bulunan doktorlar şunlardı: Başhekim Dr İsa Köklü, Başhekim Yardımcısı
Dr. Mahmut Ünal, Dr. Adil Altunay, Dr. Mehmet Çulhaoğlu, Dr. Nazmi Sezgin, Dr.
Yılmaz Dağlı, Dr.İrfan Öztürk, Dr. Süleyman Korkmaz, Dr. Osman USMANBAŞ,
Dr.Tuğrul Berker, Dr. Doğan Ekinci, Dr. Savaş Ağaoğlu, Dr. Ali Biçimoğlu.
-SON-