ŞENGÖL’Ü DİNLERKEN…
İKİNCİ BÖLÜM
İkinci Üniversitenin Eğirdir’de kurulması için, çok ilginç ve de doğru saptamalar yapıyordu Başkan ŞENGÖL. Pratik zekâsın/matematik kafasını kullanarak, ikinci Üniversitenin neden Eğirdir’de kurulması gerektiği konusunda , bakın neler diyordu Hacı OMAR:
“… İşte Meyvecilik Araştırma Enstitümüz!!! İşte Su Ürünleri Araştırma Enstitümüz!!! FAKÜLTEDEN DAHA FAKÜLTE, ÜNİVERSİTEDEN DAHA ÜNİVERSİTE!!! Ve fiziki altyapı!!! İşte hepsi burada, Eğirdir’de!!!”
…Evet, bizim Reisin bu söylem biçimini doğrulayacak /onaylayacak toplumsal dinamikler / bürokrasi ve Akademik çevreler elbette ki var ve olacaktır da… Makro düzeyde / Türkiye çapında (49) Araştırma Enstitüsüne sahiptik ve bu Enstitülerin iki tanesi Eğirdir’ de bulunuyordu… Çalışanlarının tamamına yakını, doktora yapmış bilimsel kariyerli, yetişmiş beyin gücümüzdü… Her iki Enstitümüz de, Türkiye’de en başarılı Enstitü oldular. Bu saptamayı, sadece Hacı OMAR yapmıyordu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü de aynen bunu diyordu… Eğirdir’de MAREM ve SAREM’in hedefi; Dünyada bilgi ve teknolojileri yakalamak ve bu bilgi ve teknolojilere yenilerini ilâve etmekti…
***
Başkan ŞENGÖL, Rüya Park’tan Köprübaşı (=Regülatör)’na dek uzanan sahil bandındaki değişim ve de dönüşüm üzerinde önemle duruyordu… Eğirdir ve Isparta’ya elmacılığı getiren isim olan Halil ÜSTÜN Heykeli ve O’nun adını taşıyan Park ve çevresinde ELMA MÜZESİ. Köprübaşı Regülatörünün diğer tarafında ise SARİM (= Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü) in BALIK VE SU ÜRÜNLERİ MÜZESİ.
ELMA MÜZESİ; Elmanın Eğirdir’e gelişinden, günümüze kadar uzanan tarihsel gelişimi/dönüşümünü de kapsayacak bir tarihsel perspektifi içeriyor… BALIK MÜZESİ ise; SARİM bünyesinde projelendirilen “LİMNOLOJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ”nin bir parçası olacak… İki yıllık devam eden bir proje bu. (1.2 milyon TL. + 3.8 TL.) Limnolojik Araştırmalar Merkezinde, bakın neler var: İç Sular Gen Bankası/Biyo teknoloji Laboratuarı/Balık Müzesi/Konferans Salonu (=Çok amaçlı Salon)/Misafirhane/Sosyal Alanlar (=Cefe’ler, Dinlenme alanları), Ofisler de bu Merkezde olacak… Bu Merkez; Akademik ve Bilimsel çalışmaların yapıldığı ve uygulandığı, teori ile pratiğin el ele verip bir şeyler ürettiği mekânlar olacak… Ve toplam kapalı alanından daha büyük bir alanı kapsıyor…
***
Şakir kardeşimizin KANAL 32’deki canlı yayın konuğu olan Eğirdir Belediye Başkanının ayakları o denli yere basıyordu ki, gayet inandırıcı ve içten/ samimi konuşuyordu… Üniversitelerin; Fakülte/Yüksek Okul/Meslek Yüksek Okulları/ Enstitülerden oluştuğunun elbette ki bilincindeydi… Fakülteleri dillendirirken; Peyzaj /Ziraat / Güzel Sanatlar üzerinde özellikle duruyordu… Ve Eğirdir’de kurulacak ikinci Üniversitelerin de hangi disiplinlerden olabileceğinin de ip uçlarını veriyordu…
Dedim ya; “Hacı OMAR’ ın ayakları yere basıyor” diye. Isparta’da ilk kez “ULUSLAR ARASI HEYKEL SEMPOZYUMU” nu yapan bir Yerel Yöneticiydi O. SDÜ’nün Güzel Sanatlar Fakültesiyle birlikte CANADA’da yapılan “ULUSLAR ARASI HEYKEL SEMPOZYUMU” da yapılan heykeller, bugün Atatürk’e hediye edilen CANADA’yı süslemekte…
***
Eğirdir Kemik Hastalıkları Hastanesi ile Eğirdir Dağ ve Komando Okulunun kuruluş yerinin “EĞİRDİR” oluşunun, çok derin bir anlamı ve de gerekçeleri var… Kurulacak ve SDÜ’ ye kardeş olacak ikinci Üniversitenin de kuruluş yerinin “EĞİRDİR” olmasının, çok derin bir anlamı ve de gerekçeleri var…İkinci Üniversitenin adı; “DR.SADETDİN BİLGİÇ SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ” olabilir. Ama, mutlaka sağlık dışındaki disiplinleri de içermesi gerekiyor bu Üniversitenin. Tıpkı, Hacı OMAR’ ın dillendirdiği disiplinler gibi…
GELECEK YAZI: EĞİRDİR’ DE BİSİKLET YOLU!!!