ŞEVKET AĞAYA GÖRKEMLİ UĞURLAMA
Bir insanın bu dünyada bırakabileceği en büyük eser, sevilmek, sayılmak ve rahmetle anılmak olsa gerek!..
Yaşarken insanlara dokunabilmek, yardım elini uzatabilmek ve inançları ile yaşayabilmek... Tüm bu özellikleri taşıyan rahmetli Şevket Demirel’i son yolculuğuna binlerce insan güllerle, dualarla, sevgiyle, saygıyla, hoşgörü ile uğurladı.
Ne mutlu Şevket Ağa’ya, gözü arkada gitmedi. Siyaset dünyası, iş dünyası, bürokrasi, Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, köylüsü, kentlisi velhasıl el uzattığı, hasbet ettiği herkes oradaydı. Sevenleri onu son yolculuğunda yanlız bırakmadı.
Şevket Ağa’nın doğup büyüdüğü Ata toprakları tarihi günlerden birisine daha evsahipliği yaptı.
Marka olmuş İslamköy birkez daha Demirel için gözyaşı döktü...
Ülkenin dört bir yanından Şevket Demirel’e son görevini yerine getirmek için gelenler adeta Türkiyenin özlediği fotoğrafı çektirdiler.
Hükümeti temsilen çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Plan ve Bütçe komisyonu Başkanı S. Sadi Bilgiç, CHP’nin Genel başkan yardımcısı ve milletvekilleri, MHP’nin Milletvekili ve Belediye başkanı, Rahmetli Süleyman Demirel’in siyasetteki yol arkadaşları İsmet Sezgin, Yaşar Topçu, İbrahim Gürdal, Aykon Doğan, Ertekin Durutürk, İş dünyasının duayenleri Rahmi Koç, Nihat Özdemir, İnan Kıraç, Eski başbakan Mesut Yılmaz ve eşi Berna Yılmaz aklımıza gelen ilk isimler....
Rahmetli Şevket Demirel’in hayat hikayesini ‘Hakan Yamanla Hayatın İçinden’ proğramı ile ekranlara taşıma girişimlerim maalesef sonuçsuz kaldı. Son iki yıldır Şevket Ağa’nın rahatsızlığını öne sürerek aile buna izin vermedi, aracıların girişimleri sonuçsuz kaldı.
Benimde içimde uhde kalan bir hayalin sonuçsuz kalması mesleğim adına bir başarısızlık olarak tarihteki yerini aldı.
Sayın Şevket Demirel’in de içinde kalan, keşke dediği belki de tek husus oğlu Yahya Murat Demirel’in son görev için yanında olmaması olsa gerek...
Oğlu Murat Demirel’i çok sevdiğini biliyoruz, Murat’ın yaşadığı talihsizlikler onu çok yıpratsa da o dimdik ayakta durmaya gayret etti. Son görevimizi yapmak için gittiğimiz İslamköy’de gözlerimiz Murat Demirel’i aradı ama o uzaklardan da olsa, kalben babasının yayındaydı ve dualarını, gözyaşları ile gönderdi!..
Eşi, kızları ve damatları ise Demirel’in iyi ve kötü gününde onu hiç yanlız bırakmadılar ve son anına kadar hep yanında oldular. Hayırlı ve vefalı bir eş, evlatları, damatları ve torunları rahmetli Şevket Demirel’in anılarını yaşatacak, eserlerini yürütecek velhasıl bayrağı gelecek nesillere taşıyacaktır...
Son olarak Isparta yerel medyasının da yazıları, yorumları ile rahmetli Şevket Demirel’e son görevini yerine getirdiğini söylemek istiyorum. Özellikle İki gözüm Hilmi Özdemir’in gözyaşlarını tutamadığına tanık olmak, medyanın, Ağa’sını ne kadar sevdiğinin ispatı olsa gerek. Ağam sen rahat uyu, mekanın cennet olsun, seni rahmet ve minnetle anacağız ve hatırlayacağız.... Saygılarımla....