EVİMDEKİ MİNİ EĞİRDİR MÜZESİ
6. Bölüm
DEMİRKÖPRÜ
Türkiye’de
yapılmış olan ilk demiryolu, 130 kilometre uzunluğundaki İzmir-Aydın hattıdır.
1856’da başlanıp 1866’da tamamlanmıştır. Bunun devamı olarak Dinar’a kadar
gelen hat 1890’da ve Dinar’dan Eğirdir’e gelen hat 1912’de tamamlanmış
işletmeye açılmıştır. İzmir’den Eğirdir’e kadar olan hattın uzunluğu, şube
hatları hariç, 470 kilometre, 731 metredir.
Dinar-Eğirdir
hattının yapımını 1910’da üstlenen İngiliz kumpanyası inşaat süresince etrafta
gördüğü Anadolu bozkırının yeknesak yapısından sonra karşısına çıkan Eğirdir’in
parlak ve göz alıcı manzarasını görünce, burada görkemli bir demirköprü
yapmaktan kendini alıkoyamamıştır. İstasyon binasına 300 metre kala, bir koyağı
aşmak için kurduğu köprü tamamen demirden mamul, yüksek, kapkara bir alamettir.
Yakından görünüşü böyle ise de uzaktan bakıldığında zarif bir şekil arz eder.
Köprüden
sonra U dönüşü ile minik bir tepeyi turlayan hat; Eğirdir’in Sivri’sini,
Yazla’sını, Oluklacı’sını, Yarımada’sını ve gölün karşı sahillerini görüş
kapsamına alarak Miskinler Beli’ne kadar rampayı tırmanır. Atatürk’ün trenle
Eğirdir’i ziyaretinde vagonundan Eğirdir’i seyrettiği yer bu rampa üzerinde bir
yer olmalıdır.
Tren
Eğirdir’in sosyal hayatında, yapıldığından beri önemli roller oynamış,
sonraları diğer ulaşım araçlarının önüne çıkması sebebiyle önemini kaybederek
19 Ağustos 2002 tarihinde, yolcu azlığı sebebiyle seferleri durdurulmuştur.
Demirköprü
Hakkında Bilgiler
Eğirdir
istasyonundan 300 metre kadar uzaktaki bir koyağı aşmak için yapılan köprünün
boyu yaklaşık 150 metre, eni 4.5 metredir. Kuzeyden batı yönüne doğru hafif
kavisli ve 9 ayak üzerine kuruludur. Çapraz demirlerle, piramidal olarak
örülmüş ayakları iki uçta 8’er, ortalarda 10’ar metre yükseklikte ve 15’er metre
aralıklıdırlar. 6x6 metre boyutunda beton blokların üzerine oturtulmuşlardır.
Blokların yüksekliği toprak yüzeyinden 1 ila 3.5 metre arasında değişir.
Köprü
üzerine 190’ar santimetre boyutunda 180 adet demir travers üzerine 153
santimetrelik geniş hat döşenmiştir. İki tarafında, kenarlarda 85 santimetre
eninde, demir tabanlı yaya yolu ile en dışta, birer metre yükseklikte, 2.5
metre aralı 60 adet demir korkulukların; biri üst ucundan diğeri ortasından
olmak üzere demir çubuklar boydan boya geçirilerek emniyet sağlanmıştır.
Benim
modelini yaptığım köprü işte bu köprüdür. 53/10000 oranında küçültülmüştür.
Ağaçtan yapılmış olan modelin tablasanın boyu bir metre, eni 25 cm., köprü boyu
80 santimetredir. 2008 yılında yapımına başlamış, 2010 yılı Ağustosunda
bitirmişim.
İzmir-Eğirdir
demiryolu normal ulaşım görevinde önemli olaylara da sahne olmuştur.
Kurtuluş
Savaşı’nda üstlendiği malzeme ve erzak takviyesi görevini Sayın Recep Bozkurt
“Ulusal Kurtuluş Savaşında Eğirdir” isimli kitabında etraflıca anlatmıştır.
Anadolu içlerine kadar ilerleyen Yunan ordusunun püskürtülmesinde, Eğirdir Gölü
üzerinden, bu hatla gönderilen levazımın yararları pek çok olmuştur.
Atatürk’ün
Trenle Eğirdir’i Ziyareti Olayı
Atatürk
6 Mart 1930 tarihinde İzmir’den Kuleönü’ne geldiklerinde Isparta’ya hat yoktu.
Sabaha doğru Eğirdir’e geçmişlerdir. Eğirdir istasyonunda kaldıkları 2-3 saatin
bir kısmında uykudalarmış. Uyandıktan sonra kahvaltı edilip, dönüşte rampa
üzerinden Eğirdir manzarası seyredilmiş ve Kuleönü istasyonuna dönülmüş, oradan
otomobillerle Isparta’ya gidilmiştir.
Bu
safhaları bizzat olayın içinde yaşamış olan kişilerin ifadelerinden öğrenelim.
O zaman Eğirdir Belediye Başkanı olan Süleyman Sükuti Yiğitbaşı’nın ifadeleri
şöyledir: (1)
“Atatürk’ün
bu seyahati zamanında Eğirdir Belediye reisi idim. Yazıldığı gibi Atatürk
Eğirdir’e gece gelmiş, geceyi Eğirdir’de geçirmiş değildir. Sütlaç istasyonunda
(2) gece biraz rahatsızlanmışlar. Seyahatlerini Eğirdir istasyonuna kadar
uzatıp, sabahın serinliğinde göl havası alması tavsiyesinde bulunanlar olmuş ve
bu nedenle öncü ve koruma treni muhafızları ve arabaları Kuleönü’nde kalmış ve
zatına mahsus tek kompartımanıyla Eğirdir istasyonuna ancak sabahleyin
gelmişlerdir. Bu terende muhafız olarak Sadenbey’in oğlu Eğirdirli Talat vardı.
Diğer yabancıları bilmiyorduk.
Isparta’dan
milletvekili Hafız İbrahim Bey, vali Ekrem Bey, belediye reisi, vilayet
müdürleri Eğirdir istasyonuna geldiler. Belediye reisi olarak yıldırım
süratiyle çarşı ve geçiş yollarını bayraklarla donattırdım. Belediye binasına
reisicumhur bayrağını çektirttim. Dağ Okulu komutanı Asım Altuğ Bey, Kaymakam
ve diğer zevatla istasyona gidildi. Isparta milletvekili olarak Hafız İbrahim
Bey kompartımanlarına girdi, arzu ve emellerini sordu. İstirahat edeceğini emir
buyurmuşlar. Trenleri kısa süre, iki üç saat kadar durduktan sonra Kuleönü’ne
hareket etti. Bizler de Vali Bey’in ve Isparta’dan gelenlerin arabalarından
yararlanarak Kuleönü’ne gittik. İstasyon’da bizleri toplu halde kabul
buyurdular, kendimizi tanıttık, ellerimizi sıktılar.”
Sayın
Mehmet Aldan’ın “Isparta-Yeni Ün” sayı 1, Mayıs 1966’da yayınlanan “Gazi Paşa
Isparta’da” başlıklı yazısında, “Sayın Hilmi Çakmakçı, Ali Rıza Uysal ve Hilmi
Dilmen’den alındığını bildirdiği” bilgiler de şöyle: (3)
“Yıl
1930, Mart ayının başları, Gazi İzmir’dedir. Geleceği gün vilayet ileri
gelenleri Keçiborlu’da karşılamışlardı. Fakat gecenin bu ilerlemiş saatinde
uykudaydı. Isparta heyeti trene bindikten sonra doğruca Eğridir’e gidildi.
Geceyi
trende geçiren Gazi ertesi sabah uyandığında Eğirdir Gölü’nü ve Adalar’ı hayran
gözlerle uzun uzun süzdü. Sade bir kahvaltıdan sonra tren Eğridir istasyonundan
ayrıldı ve Kuleönü istasyonuna doğru ilerledi.”
Olayın
içinde bulunanlardan aldığımız bilgiler bu kadar. Eğer yorum yapılacaksa bu
bilgilerin dışına çıkılmadan yapılmalı, yahut başka emin kaynaklar varsa
onlardan yararlanılmalıdır.
Eğirdir’e
ulaşan demiryolu hattı Osmanlı Dönemi’nin son zamanlarında Eğirdir önemsenerek
yapılan bir eserdir. O da İngilizlerin isteği ile olmuştur. devam edecek