TUTAN MAYANIN ARDINDAN EKMEK YAPILIYOR…
… VE ISPARTA; SENKRONİZE BİR ŞEHİR OLMA SÜRECİNE GİRMİŞ BULUNUYOR!!!
IGSİAD’ın, e-posta adresime gelen “BASIN BİLDİRİSİ”ni okur okumaz, dudaklarımdan dökülen tek bir sözcük çıktı: “Muhteşem”. Bildirinin altındaki isim, IGSİAD Genel Sekreteri Ayşegül ALOĞLU idi.
Bildirinin özeti şu idi: IGSİAD, Turizm Çalıştayı için harekete geçiyor ve bunun için de hazırlık çalışmaları bağlamında komiteler oluşturuyor, saptanan Çalıştay konusuyla ilgili İlin potansiyel kaynak değerlerinin ekonomiye kazandırılması için, önündeki engel yada darboğazların giderilmesi / aşılması yönündeki tehdit ve fırsatların saptanması amacını güdüyordu…
***
Lokomotif IGSİAD idi, kamu / özel girişim / üçüncü sektör aynı masada, bileşenler olarak buluşuyordu… İle yapılacak olası yatırım seçeneklerinin, isabetli ve de doğru yapılabilmesi için bir “ARAMA ÇALIŞTAYI” da denebilirdi bu organizasyona.
Kamunun, ilimize dönük tasarrufları / eylem ve işlemlerine bakıldığında; bir koordinasyonsuzluk (=eşgüdümsüzlük) olduğu açıkça görülmekteydi ve bu görüntüyü; “YEDİ KOCALI HÜRMÜZ” e benzetirsek, teşbihte hata olmaz özdeyişini de anımsatıyordu hani. Özel sektör ve üçüncü sektör (=NGO )de de farklı sesler ve farklı yöntem arayışları nedeniyle, bu olaya IGSİAD’ın el koyması, Isparta kamuoyunca genel kabul görecektir…
***
… Evet, bundan böyle Isparta, senkronize bir şehir olma sürecine girmiş bulunuyor. Mayanın tuttuğunu herkes gördü, şimdi ekmek yapılıyor…
Yaşanan bu süreç; DEMİREL SONRASI ISPARTA SENDROMUNUN aşılması süreciydi ve bu süreç aşıldı. Ve şimdi yaşanan süreç: DEMİREL SONRASI POSTMODERN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM SÜRECİ.
Bütün Isparta’lılar şunu çok iyi biliyor ki; “Demirel bilir, Demirel bizim yerimize düşünür, Demirel yapar” rahatlığı ile bugünlere gelinmiştir. “Her şeyimiz tamam” anlayışı, Isparta sermayesini istihdam alanı yaratmayan, katmadeğer’ den uzak ölü yatırımlara yöneltmiş, faaliyet dışı gelir ve kârların cazibesine kapılmıştır.
İşte Isparta sermayesinin, IGSİAD lokomotifliğinde bir sivil inisiyatifle arayış içerisinde bulunuşunu, böyle yorumlamakta yarar var. Ve bu arayışa yönelik her organizasyona sıcak bakmak gerektiğini, arkasında olmak gerekliliğini özellikle vurgulamak istiyorum…
***
Bu değerlendirmeme son vermeden önce, sözünü ettiğimiz ve bu yazıyı kaleme almama neden olan IGSİAD’ ın basın bildirisini yazan genel sekreter Ayşegül ALOĞLU’nu kutluyorum. Çok güzel bir “BASIN BİLDİRİSİ” hazırlamış olduğunu, telefon açarak bizzat söyledim ve tebrik ettim. SDÜ İletişim Fakültesi Öğrencilerine, örnek bir “BASIN BİLDİRİSİ” olarak hocalarınca tavsiye edilebilecek / önerilebilecek bir “BASIN BİLDİRİSİ” olduğunu da burada belirtmek istiyorum…
Isparta, iyi yoldasın…