KİME GÜNAYDIN, NEYE GÜNAYDIN?...
BARİDA
HOTELS’in Halkla İlişkiler Sorumlusu Emine Hanımdan rica ettim, EMEL SAYIN’ın
BARİDA ile ilgili duygu ve düşüncelerini sordum sosyal medya yoluyla.
E-mail’ime gönderdiği izlenimi, ki bu izlenim Emel Sayın’ın Otelin onur
defterine yazdığı duygu ve düşünceleridir. Sizlere, virgülüne dokunmadan tırnak
içinde aynen aktarıyorum: “Barida
Otel’in varlığı, güzel Isparta’mıza çok şey kattı. Şık, temiz, rahat, konforlu.
Ayrıca yemekler ve servis de çok güzel. Çok mutlu oldum. Yine görüşebilmek
ümidiyle, Teşekkürler.”
Nasıl
ki, Emel Sayın’ımızla övünüyorsak, BARİDA’mızla da övünüyoruz elbette. 30
Ağustos Zafer şenlikleriyle birlikte, Isparta’nın misafiri oldular. Türk
halkına mal olmuş bir sanatçımızı, hangi nedenle olursa olsun, en iyi bir
şekilde ağırlamak, Türk misafirperverliğine yakışır…
***
Tabii,
yazımızın başlığından da anlaşılacağı gibi, konumuz ne Emel Sayın ve nede
BARİDA HOTELS. Konumuz; Yavru Muhalefet Liderimiz sayın BAHÇELİ’nin Isparta
ziyaretleri ile Mart/2014 Yerel Seçimlerinde Isparta Belediye Başkanı Adayını
açıklamış olması. Bu konuyu irdeleyecek, DERİN ANALİZİ’ni yapacak ve de arka
planını sorgulayacağız bu yazımızda…
Isparta
kamuoyu ve siyasi çevreler, günlerdir merak içinde, sayın BAHÇELİ’nin 30
Ağustos’ta, Partilerinin Isparta Belediye Başkanını açıklayıp açıklamayacağına
odaklanmıştı. Ve işte o gün gelip çatmış ve sayın Lider, 30 Ağustos geçesi,
Emel Sayın Konserinin Isparta da yarattığı rüzgarı da arkasına alarak,
”Adayımız GÜNAYDIN” demiştir. Ve seçimin ertesi günü sabahı uyanacak
Isparta’lılara da “GÜNAYDIN” denmesi vurgusu ile, adaylarının seçimi
kazandığını adeta Isparta halkına, şimdiden müjdelemiş oluyordu…
***
…Evet,
Politika; bir rüzgar işiydi ve kim ki yelkenlerini rüzgarla doldurursa, politik
başarıya ulaşırdı… Isparta Stadyumunda bir EMEL SAYIN rüzgarı esiyordu ama, bu
rüzgarı yerel seçim rüzgarına çevirme başarısını yavru muhalefetimiz
göstermişti. Acaba bu, politik başarıya dönüşür müydü?... İşte bu sorunun
yanıtını, tarafsız bir gözlemci olarak, objektif bir bakış açısıyla, kamuoyunu
yansız bir şekilde oluşturma misyonumuzu ıskalamadan vermeye çalışacağım…
“GÜNAYDIN” ı açıklamazsa, Lider “GÜNAYDIN”ı
gözden çıkarmıştır. Evet, bu şekildeki keskin ve de köşeli yorum ve
değerlendirmeler de yapılıyordu… Peki, açıklamazsa ne olacaktı?... İktidar
Partisi, sayın BAHÇELİ’nin açıklamasına göre, Yerel Seçime dönük strateji ve
taktik belirleyecekti. Ya da, belirlemiş olduğu strateji ve taktiği revize etme
gereksinimi duyacaktı…
***
“Adayın yıpratılmaması stratejisi” güdülerek,
sayın lider, adayını açıklamayabilirdi. Ama açıkladı ve “GÜNAYDIN” dedi. Bakın,
bundan sonra, mevcut Isparta Belediye Başkanımızla selamlaşma durumunda kalan
Ispartalıların, olası selamlaşma şekilleri nasıl olacaktır? Şu şekillerde
olabilir: ”Sabah Şerifleriniz Hayrolsun…” “Hayırlı Sabahlar…” “GÜNAYDIN…” Ve argo anlamda “GÜNAYDIN…”
***
“Gazanız
mübarek olsun” der gibi, sayın Lider Mart/2014’ün seçim zaferini ilân ediyordu
adeta. Bu, gerçekçi bir strateji miydi? Seçim gecesini takip eden günün
sabahı,Isparta’lıların “GÜNAYDIN” diyerek uyanacakları öngörüsü, biraz ekstrem
bir öngörü olmuyor muydu dersiniz?... Bu öngörü, “GÜNAYDIN”ın kesin kazanacağı
öngörüsünün rüyası mıydı acaba?...
Bu satırların yazarının, taa üniversite sıralarından
beri uyguladığı bir ilke var: Yargıya intikal etmiş bir konuyu, yargı süreci
devam ederken, yargıyı ne şekilde olursa olsun etkilememe adına, o konuda kalem
oynatmamak. Kamuoyuna, sayın Liderince deklare edilen adayın hukuksal konumu,
belki de YSK’nun resmi olarak seçim sürecini başlatana kadar netlik kazanır ve
aklanır… Ve “Sütten çıkmış ak kaşık gibi” söylemleri de hak eder…
Şimdi
ne oluyor? 30 Ağustos gecesinden itibaren, yargı erki etki altına alınmış
olmuyor mu?... Bu sorunun yanıtı sizce ne olmalıdır?...
***
İktidara
mensup yerel siyasi aktörler, Adana örneğini de dillendirerek, 30 Ağustosa
kadar pek de gündemde tutmadıkları bu konuyu, başka argümanlarla soslayarak,
Isparta’nın siyasal arenasına bir alev topu gibi atabilirler… Burada hemen şunu
belirteyim ki; mevcut Belediye Başkanını, hiç de etik olmayacak bir biçimde,
“suçlu” ilân etmek, hiçbir Ispartalının hakkı olmaması gerekir…
Son
söz olarak ben şunu diyeceğim: Sayın Lider, elbette ki adayını açıklayacak, ya
da açıklamayacaktı. Ama, (7) ay önceden, Isparta Yerel Seçimlerinin galibi ilân
etmesi, sayın Liderin aşırı iyimserliğe kapılmış olduğunu gösteriyor…
Bilmiyorum;
yeteri kadar objektif davranabildim mi, yeteri kadar tarafsız kalem
oynatabildim mi, yeteri kadar medya etiğine bağlı kalabildim mi?... Ve en
önemlisi de, Isparta kamuoyunun objektif ve de yansız oluşumuna katkıda
bulunabildim mi?... Tabii taktir, sevgili okuyucularımla kamuoyunun.
Hoşça
kalın, sağlıcakla kalın…