BEKLENEN DEPREMİN SORUMLUSU KİM OLACAK?
Marmara
bölgesinde beklenen deprem, inşa Allah gerçekleşmez. Hiç olmazsa bir asır,
hatta sonsuza kadar gerçekleşmesin! Fakat gerçekleşecek olursa; ülkemizin
neredeyse tüm serveti heba olacak. Bunun maddi ve manevi sorumluluğu da, bütün
yatırımları Marmara bölgesine özellikle İstanbul'a yığanların, vicdani ve
ahlaki sorumluluğunda kalacak!
*"Tüp
geçit borularının yerleştirilmesindeki güçlükler yüzünden, bazı boruların
sağlam zemine konamadığı... Bunlarda meydana gelecek en küçük oynamanın bile;
birçok insanımızın boğularak kaybına yol açabileceği..." söylenip
yazılıyor. Çok büyük paralar gerektiren yatırımlar yapılırken, riskin ve kaza
olasılığının sıfır ve sıfırdan da aşağı
olması gerekir. Yatırımları aynı bölgeye yığma hırsı; bazılarını ileriyi
düşünmekten ve tedbirlilikten alıkoyuyor.
Niçin devlet bütçesiyle yapılan
yatırımları yalnızca belede başkanlığı dönemindeki hayallerinize ve rant
alanlarına yatırıyorsunuz? Çok önemli yatırımları hasretle bekleyen ve hak eden
başka birçok kent ve belde daha var. Bunlara devlet bütçesinden para
ayırmadığınız için; oraların belediye başkanları karınca-kararınca bir şeyler
yapmaya çabalıyor. Başarılarıyla yıldızlaşan bazı başkanlar, sizden değilse; uydurma suçlar atarak işten el
çektiriyorsunuz. İşinden alıkoyduğunuz başkanlar, mahkemede aklanıp beraat
etseler bile; görevlerine geri dönüp hizmet yatırımları tamamlamalarına izin
vermiyorsunuz. Aklanan başkanların
hizmetlerine devam etmesi; onların da, kentlerinin de hakkıdır. Aklananlardan
özür dilenip, makamlarının geri verilmesi gerekir. Demokrasi bunu emreder.
Onları görevden alıkoymak, kentlerine yapılan çok büyük kötülüktür.
Ankara'daki
bazı bankaları ve kurumları koparıp İstanbul'a götürdünüz. Yarın bir gün,
Yalvaç'ın, Yeni Mahallenin, Çemişkezek'in,
Akşehir ile Konya'nın ve Kazan ilçesinin belediye başkanları da yetkili olup ;
İstanbul'daki tüm yatırımları ve banka merkezlerini alıp kendi beldesine,
ilçesine ve iline götürdün mü? Razı mısınız? Yakışık alır mı?
İstanbul'a
zaten özel sektör tarafından binlerce- on binlerce yatırım yapılıyor. Ülkemiz
servetinin neredeyse tamamı; en az yüzde doksanı İstanbul zenginlerinin
elindedir. Onlar ve şirketleri sürekli yatırımlarla o güzel kenti
kalkındırıyorlar. O kalkınmanın etkisiyle tüm vatandaşlarımız İstanbul'a
göçmekte! Orada hangi zor iş olursa olsun çalışarak, alın teriyle minik bir
ücret ve pay alabilmek üzere; yurdumuz insanının neredeyse tamamı İstanbul'a
yerleşmek istiyor. Bir zamanlar, pasaport ve vize isteyerek göçü önlemeyi
düşünmüştünüz. O mümkün olmadı. Bu gidişle o güzel kent, kalabalık ve
sıkışıklıktan yaşanamaz hale gelecek! Yatırımları artık Anadolu'ya kaydırın da;
İstanbul yaşanır halde kalabilsin! Üstelik beklenen ve inşa Allah
gerçekleşmemesini umduğumuz depremin, yurdumuz ekonomisini tümden çökertmesi
mümkün olamasın!