DOĞA KORUNURSA; KALKINMANIN, SAĞLIĞIN, HUZURUN KAYNAĞI OLUR.!

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,DOĞA KORUNURSA; KALKINMANIN, SAĞLIĞIN, HUZURUN KAYNAĞI OLUR.!
Haberin Tarihi: 4.3.2016 10:51:00 - Okunma Sayısı:1619 defa okundu.

DOĞA KORUNURSA; KALKINMANIN, SAĞLIĞIN, HUZURUN KAYNAĞI OLUR.!

 

            Doğadaki her hangi bir canlı türüne verilecek zarar, tüm doğaya-yaşama- insanlığa zarar verir…

            Tabiat; insanlar için ekonomik, eğitim, sağlık, eğlence-dinlence bakımından olduğu kadar manevi açıdan;  güzellik ve huzur kaynağı olarak da önem taşımaktadır. Dünyadaki dinler ve felsefi akımlar; insanların doğanın bir parçası olduğunu; diğer canlıların da var olduğunu düşünerek onları yok etmesinin ahlaki ve felsefi açıdan yanlış olduğu görüşünü benimsemişlerdir.  

 
            İnsanların tüketim ihtiyaçlarını her şeyin üstünde tutan klasik ekonomi anlayışı; insanı doğanın merkezinde kabul ederler. Merkezci bakış; insanların çeşitli kaygılarını öne sürerek, doğayı sadece ürünlerinin alındığı bir kaynak gibi gördüklerinden, uzun vadede kendi zararlarına olacak şekilde bozulmalarına da göz yumabilmektedirler.  Bu anlayışın; suyu havayı -toprağı aşırı kullanımla kirletmesi, doğanın yaşanacak ortamının da giderek azalmasına neden olduğundan; doğaya karşı, yeni bir “bakış” gerekmektedir.
 

            Doğal çevreye olan bakış açısı, zamana, mekana, ekonomik güce ve toplumlara göre değişebilmektedir.

            Doğa tüm canlı ve cansız varlıklarıyla bir bütündür. İnsan, bu bütünün sadece bir parçasıdır. Doğadaki her hangi bir canlı türüne verilecek zarar, tüm doğaya –yaşama ve bu arada insanlığa zarar verecektir. Üretemediklerimizi tüketmemeliyiz. Bu nedenle de doğanın tüm varlıklarına- kaynaklarına aynı ilgiyi göstermek zorundayız…

            Canlıların olmazsa olmazı olan doğanın; korunmasında insanların hayat felsefesi; ekonomi ile ekolojinin uyum  politikasını izlemek olmalıdır. Doğa koruması ile beraber sosyal ve ekonomik kalkınmayı hedef alan koruma sistemlerinin başarılı olabilmeleri için; insanların doğaya saygılı bir yaşam felsefesini benimsemeleri gerekmektedir.

            Canlıların yaşama –barınma ortamların, iklimin istikrarı, su düzeylerinin, yağmur düzeninin, toprağın korunması, ekolojik döngüler ve bilimsel değerlere katkıları nedeniyle; en önemlisi ise hayatın içinde devam ettiği bir sistem oldukları için, korumak gerekmektedir. Buna karşın özellikle ekolojik ve ekonomik gerekçeler ise; en azından bazı doğa parçalarının her türlü insan etkisinden uzak, sıkı bir koruma statüsüyle muhafaza edilmesini gerektirmektedir. Doğal alanları akılcı kullanarak; kalkınma sağlanmalıdır.

            Doğayı korunmanın sağladığı faydalar göz önünde bulundurularak geliştirilmesi, ekonomik- sosyal kalkınmaya yardımcı olacağı kadar, insanların ruh ve beden sağlıklarının korunmasına  da katkılarda bulunabilecektir.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap