MART 2014'e doğru

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,MART 2014'e doğru
Haberin Tarihi: 2.9.2013 10:48:00 - Okunma Sayısı:1762 defa okundu.

MART 2014’e doğru

 

            Yerel seçimler yaklaşıyor. Berber koltuğunda traş için oturanın saçları kesildikçe kucağına dökülen ak / kara saçların ayırdımında beniz solukluğu ve şaşkınlığı yaşayan insan gibi olacak olan başkanlar bakalım neler savuracaklar. Savrulanlar hallaç pamuğu mu yoksa malama (1) mı? Göreceğiz.

            Her Belediye Başkanı mutlaka hizmet ifa eder. Hiç kimse mankenler gibi podyumda salınmak için hizmete talip olmaz. Seçilenlerden de kimi kuru söğüt ağacından düdük çıkaracağım diye çabalar, kimi zor şartların başkanıdır sık boğaz edilir, kimi de merkezi hükümet iktidarın başkanıdır, inşallah bir eli yağda bir eli balda olacak “para”lar Ankara’dan akıp gelecek ve Eğirdir’in otuz yıllık makus talihi değişecek zannı ile rüya içinde gezinir, gezindirir. Fakat ne menem bir talihtir ki üzerindeki “makus”luğu bir türlü atamaz, attıramaz.

            Halk nasıl bir yönetime layık ise başkanı da o minvalde seçer. Seçimle gelen başkan asla spontan değildir. Programı, projesi elbette vardır. Bunları dermeyan etmek başkanın şeffaflığını gösterir.

            Halen başkan olup da tekrar adaylığa soyunanlar başkan ikenki icraatlarını bir bir sıralayacaktır elbette. Yaptıkları, yapamadıkları, yapmaya niyetlenip de bir kısım odakların (!) engel oldukları vesaire... Planlı bir stabilizasyon uyguladıklarını söyleyeceklerdir.

            Ancak izaha muhtaç olanları sıralayacak olursak;

            Sümen altında bekleyen imara aykırı kaçak yapıların yıkım kararlarını,

            Göz yumulan siyasi nüfuz ticareti ve eş dost akraba kayırmacılığını,

            Bankamatik memurlarının ne iş yaptıklarını,

            Gölün kıyı kenarına 100-150 kamyon çöp ve atık dökülmesini, sonra da bu atıkların poyraz rüzgarı ile kenara yığıldıkları, fakat bunların toprağın 80-100 cm. altına nasıl girdiğinin izahının yapılamadığını “haberim yoktu” mazeretine sığınıldığını,

            Geçmişteki belediye başkanlarından da ölenlerin hayırla, sağ olanların selametle yad edileceği yerde inkar politikası ile tü-kaka diyeceklerini hep beraber seçim meydanlarında dinleyeceğiz (mi acaba!).

            Ve bu söylemleri “yiyenler” alkışlayacak “yemeyenler” ise ironik biçimde “vah zavallı” diyecek.

            Seçim sath-ı mahallinde;

            Mahalle sokaklarında kanalizasyon, kilit parke taş döşeme ve /veya onarımı, çöplerin zamanında alınması, sinekle mücadele vesaire gibi işler belediye başkanının yapmakla mükellef olduğu rutin icraatları için o mahalle sakinleri topluca teşekkür ve el-etek ve yanak yanağa öpücükleri ile el ele fotoğraf çektirme yarışına girenler elbetteki alkış tufanı koparacaklardır. Ve bu tufanı koparanlar sayesinde tekrar reis olabilme yüzdelerini artıracaktır. Az yağlı, yarım yağlı, tam yağlı ve en dozajlısı olan ağdalı / yağlı alkışlar kendilerine şefkat merhamet ve fotoğraf hatırası ve en önemlisi inikas olarak geri döneceğinin farkında olan seçmen camiasının oyları reis olup olamama ayırdımının dizem ve tartımı olacaktır.

            1920’den bu tarafa ve 1963-1989 dönemi iki çınar reisin icraatları için alkışa gerek yok. O’nlar zaten alkış istemiyor. Dünyada iken de istemediler. Eyyamcılar, iki yüzlüler ve inkarcılar hariç olmak üzere mütedeyyin, şuurlu ve inanç sahibi insanların duaları o çınarlara yetecektir.

            Tekraren adaylığını duyduğumuz başkan adayları “yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır” dediklerinde “bol keseden üfürdüklerim, ütopik söylemlerin teminat dışıdır” diyebilecekler mi acaba.

            Bekleyip görelim.

(1) Taş ile tahıl karışımı

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap