Eğirdir, 30 Ağustos Zafer Bayramını
Coşkuyla Kutladı
1922
yılının, 26 Ağustos sabahı günün ilk ışıklarıyla başlayan ve 30 Ağustos’ta Türk
Ordusunun zaferiyle sonuçlanan Büyük Zafer'in üzerinden tam 91 yıl geçti. 30 Ağustos Zafer Bayramı dün tüm
yurtta olduğu gibi ilçemizde de coşkuyla kutlandı.
30
Ağustos Zafer Bayramının 91’nci yıldönümü kutlamaları 30 Ağustos 2013 Cuma günü saat 08:45’de çelenk sunma töreni ile
başladı.
Çelenk
Sunma törenine Kaymakam Dr. Yalçın Yılmaz, Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim
Merkezi Komutanı Tümgeneral Ethem Büyükışık, Eğirdir Belediye Başkanı O. Nuri
Özmeral, daire amirleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının
temsilcileri, gaziler, askeri ve sivil erkan katıldı.
Kutlamalar
çelenk sunumunun ardından Kaymakam Yalçın Yılmaz, Eğirdir Dağ Komando Okulu ve
Eğitim Merkezi Komutanı Tümgeneral Ethem Büyükışık, Belediye Başkanı O. Nuri
Özmeral’in Kaymakamlık toplantı salonunda tebrikleri kabul etmesiyle devam
etti.
Saat:10.00’da
Hükümet konağı önündeki tören alanına geçilmesinin ardından Kaymakam Yalçın
Yılmaz, Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tümgeneral Ethem
Büyükışık, Belediye Başkanı O. Nuri Özmeral tarafından askeri personelin ve
törene gelen halkın Zafer Bayramı kutlandı. Daha sonra İstiklal Marşımız
söylenildi.
30
Ağustos Zafer Bayramının kutlamaları çerçevesinde TSK adına konuşmayı Eğirdir
Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığından P. Bnb. Eralp Demir yaptı.
P. Bnb. Eralp Demir, şunları dile getirdi:
“Bugün,
mensubu olmaktan gurur duyduğumuz, Tarihi eşsiz zaferlerle dolu, yüce Türk
milletinin ve onun ayrılmaz bir parçası olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, en
büyük günüdür.
Bugün, milletimizin kaderinin değiştiği, Anadolu’da
düşmana son darbenin vurulduğu ve bir milletin yok olma sınırında iken
gerçekleştirdiği büyük zaferin 91’inci yıldönümüdür.
Kurtuluş
destanımızın taçlandırıldığı son aşama olan 30 Ağustos Zaferi, asil Türk
milletiyle kahraman ordusunun, ebedi Başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün
önderliğinde, milli birlik ve beraberlik ruhu içerisinde, ordu ve millet olarak
birbirine kenetlenerek sürdürülen varoluş mücadelesinin bir sonucudur.
Zaferin
önemini ortaya koyması bakımından, bu mücadelenin öncesindeki duruma bir kez
daha dikkatinizi çekmek istiyorum.
Bilindiği
üzere, Birinci Dünya Savaşı sonunda; Osmanlı İmparatorluğu, Mondros Mütarekesi
ile kayıtsız şartsız teslim olarak yenilgiyi kabul etmişti.
Bir
zamanların muhteşem Osmanlı Devleti, yedi yıl süren bir savaş serisinin sonunda
büyük insan kayıplarına uğramış, galiplerin kendisi hakkında vereceği karara
razı ve kadere boyun eğmiş bir durumdaydı.
Galip
devletlerin de desteğiyle Yunanlılar 15 Mayıs 1919’da İzmir’e, çıkmışlar ve
Anadolu’nun içlerine doğru, güzel yurdumuzu yakıp yıkarak ilerlemeye
başlamışlardı.
İşte
böyle olumsuz siyasi tablo içinde düşmana ilk darbe birinci ve ikinci İnönü
muharebelerinde vurulmuştur. Sakarya Zaferinden sonra düşman Afyon Bölgesine
çekilerek tertiplenmiştir. Büyük bir gizlilikle hazırlıklarını tamamlayan Türk
Ordusu, 26 Ağustos sabahı taarruza kalkmış, 30 Ağustos 1922 gecesi düşmanı
çembere alıp, imha etmiştir.
Kurtulabilen
Yunan birlikleri ise İzmir istikametinde kaçmaya başlamışlardır. 5 gün
içerisinde kesin sonuca ulaşan ordumuz, bugün bile tahayyülü güç şartlarda
muharebe ederek, 15 günde 400 km. yol alarak düşmanı İzmir’den denize
dökmüştür.
Değerli
konuklar; işte bugünün Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün dehası ile yüce
milletimizin kanı ve canı pahasına kazanılmış bu büyük zaferin üzerine
kurulmuştur.
Bu
nedenle 30 Ağustos, millet olarak gurur duyacağımız en önemli ve büyük bir
zaferdir.
Bu
zafer;
Yüce
Türk milleti ve kahraman ordusunun, en zor şartlarda dahi, hiçbir güce boyun
eğmeyeceğinin; egemenliği ve özgürlüğü söz konusu olduğunda, gücünün ve yeteneğinin
hiçbir engel tanımayacağının, eşsiz bir örneğidir.
Türk
milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte olduğu gibi bugün
de bağımsızlığımızın kutsal vatan topraklarının laik, demokratik ve üniter
devlet yapımız ile Atatürk ilk ve inkılaplarının yılmaz bekçisidir.
Büyük
önderin veciz sözünde ifade bulduğu üzere, Cumhuriyet Orduları; Cumhuriyet ve
kutsal topraklarını güvenle koruma ve savunma kudretindedir ve hazırdır.
Bugüne
kadar olduğu gibi, bundan sonra da akıl ve ilmin yol göstericiliğini kabul eden
Atatürkçü düşünce sistemi, vazgeçilmez rehberimiz olmaya devam edecektir.
Bu
düşüncelerle, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran ve bizlere emanet eden, başta
büyük önder Atatürk ve O’nun silah arkadaşları olmak üzere, kurtuluş savaşının
tüm kahramanlarının günümüzde terör eylemlerinde şehit olan Türk Silahlı
Kuvvetleri ile güvenlik güçleri mensuplarımızın ve hayatlarını yitiren
vatandaşlarımızın aziz hatıraları önünde minnet ve saygıyla eğilirken,
kahramanlıklarıyla destanlar yaratan gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Mensubu
olmaktan şeref duyduğumuz yüce Türk milletinin ve kahraman ordusunun, 30
Ağustos Zafer Bayramı ve Silahlı Kuvvetler Günü hepimize kutlu olsun.”
P.
Bnb. Eralp Demir’in konuşmalarının ardından Süleyman Demirel Ortaokulu
öğrencisi Ayşenur Özdemir “Akdeniz”e isimli şiiri okudu.
Emekli
Tarih öğretmeni hemşehrimiz İbrahim Sarıdaş geçen yıl olduğu gibi bu yıl da
heyecanlı bir konuşma yaptı. Seyirciler, Sarıdaş konuşmasını yaparken
alkışlarla beğenilerini ifade ettiler.
İbrahim
Sarıdaş’ın konuşmasının ardından 30 Ağustos Zafer Bayramı kahraman
askerlerimizin geçit töreni ile sona erdi.