Haberin Tarihi:
13.2.2016 08:55:00
- Okunma Sayısı:1473
defa okundu.
Isparta İli Akdeniz Bölgesinin batısında, Göller Bölgesinde yer alan 8993 km2 yüzölçümlü, 420000 nüfusa sahip bir ilimizdir.
ISPARTA VE İLÇELERİNDE MADENCİLİĞİN KATKISI VE GELECEĞİ
Isparta İli Akdeniz Bölgesinin batısında, Göller Bölgesinde yer alan 8993 km2 yüzölçümlü, 420000 nüfusa sahip bir ilimizdir. Isparta’nın İlçeleri; Merkez, Senirkent, Gönen, Atabey, Keçiborlu, Uluborlu, Yalvaç, Gelendost, Şarkikaraağaç, Yenişarbademli, Aksu, Eğirdir ve Sütçüler’dir. İl sınırları dahilinde veya mücavirinde Eğirdir, Gölcük, Kovada, Beyşehir ve Burdur Gölleri bulunmaktadır. İl sınırları dahilinde birçok baraj gölü veya gölet bulunmakla birlikte bunların en büyük olanı Karacaören-I Baraj Gölüdür.
Nüfusun 290.000’i il ve ilçe merkezlerinde, 130.000’i de köy ve beldelerde yaşamaktadır. Halkın en önemli geçim kaynakları meyvecilik, gülcülük, orman ürünleri üretimi ve hayvancılıktır. Son zamanlarda maden ocakları ve mermer fabrikalarının açılması da özellikle kırsal kesimde madencilik sektöründe de geniş istihdam imkanı sağlamaya başlamıştır.
Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Isparta İl genelinde toplam 1706 adet ruhsat verildiği tespit edilmiştir. Verilen ruhsatların 1207 adedi iptal veya terk edilmiştir. Halen 499 adet ruhsat ise yürürlüktedir. Bu ruhsatların; 207 adeti arama, 292 adeti işletme ruhsatıdır. İşletme ruhsatı verilen 292 adet ruhsatın 172 adedinin işletme izni bulunmaktadır.
İl genelinde İl Özel İdaresi tarafından özel sektöre verilen I-A grubu (kum, çakıl) ruhsat sayısı 6 adet, kamu kurum ve kuruluşlarına verilen ruhsat sayısı ise 45 adettir. Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına verilen I-B grubu (marn, kayaç) ve II-A grubu (kalker, mıcır) ruhsat sayısı 50 adettir.
Isparta İlinin ormanlık alan toplamı 364.231,00 hektar olup, tüm maden sahalarının ormanlık alana oranı % 0.46 ( Binde 4,6) dır.
Isparta Orman Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında bulunan Isparta İlinde Orman Kanununun 16. Maddesine göre verilen maden izinleri Ocak adedi ve alan olarak aşağıda gösterilmiştir:
İzin Türü Ocak Adedi Alanı (Ha)
Mermer İzni 131 1123,82
Diğer Maden İzinleri
(krom, kalker, dolomit vb.) 083 573,38
Toplam Maden İzinleri 199/214 1697,20
Isparta İli dahilinde üç orman işletme müdürlüğü mevcut olup bunlar; Isparta, Eğirdir ve Sütçüler Orman İşletme Müdürlükleridir.
Maden ve Mermer İşletme Sahaları için verilen izinlerinin Orman İşletme Müdürlüklerine dağılımı aşağıda gösterilmiştir.
İşletme Müdürlüğü Ocak Adedi Alanı ( Ha)
Isparta 10 75,50
Eğirdir 68 481,70
Sütçüler 53 566,62
TOPLAM 131 1123,82
Isparta İlinde Mevcut Madencilik Faaliyetlerinin
Ekonomi Yönünden Değerlendirilmesi
Maden ve mermer ocaklarının en önemli olumlu yönü ekonomiye olan katkısıdır. Isparta İlinde Mermer ocaklarında ve mermer fabrikalarında doğrudan istihdam edilen çalışan sayısı yaklaşık 3500 kişidir. Özellikle mermer ocaklarının yoğunlaştığı köylerde yaşlı ve kadın nüfus haricinde işsizlik sözkonusu değildir. Ayrıca oto sanayii, akaryakıt, taşımacılık, market ve gıda sektörü de maden ve mermercilik sektöründen dolaylı olarak istifade etmektedir.
2015 yılında Isparta İlinden yapılan 207.000.000 dolar İhracatın 68.000.000 doları Maden sektörü tarafından yapılmıştır. Bu rakam sadece Isparta İli Vergi dairelerine kayıtlı maden ve mermer firmalarının ihracat rakamlarıdır. Antalya ve Burdur Vergi dairelerine kayıtlı maden firmalarının Isparta İlindeki maden ve mermer ocaklarından üreterek ihraç ettikleri maden ürünlerine ait rakamlar bilinmemektedir. Dolayısıyla Ispartadan Üretilip ihraç edilen maden ürünleri ihracatı 68.000.000 dolardan daha yüksek bir rakama isabet etmektedir.
Maden ve mermer izinleri verilmeden önce müracaat aşamasında başta ÇED, doğal ve arkeolojik Sit belgeleri olmak üzere ilgili kurumlardan uygun görüş yazıları alınmaktadır. Maden ve mermer ocaklarından çevreye kimyasal ve zehirli atık bırakma söz konusu olmadığından çevre kirliliği söz konusu değildir. Fakat maden ve mermer ocaklarına karşı olan bazı çevre örgütleri görüntü kirliliğini özellikle medya kanalıyla çevre kirliliği olarak lanse etmekte ve bu yolla kendilerine halk desteği sağlamaya çalışmaktadırlar.
Maden ve mermer ocaklarında en fazla karşılaşılan sorun, izin alanlarında yapılan aşımlardır. Maden izin sahaları Orman Bölge Müdürlüğünce oluşturulan komisyonlar tarafından yıl içinde en az bir defa kontrol edilmektedir. 2014 ve 2015 yılarında yapılan denetim ve kontrollerde izin verilen alanın dışına taşarak aşım yapan maden firmaları hakkında 15 ayrı suç tutanağı düzenlenerek Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmuş, ayrıca ilgili firmalardan 408.883,00 TL ağaçlandırma tazminatı tahsil edilmiştir.
Maden ve Mermer Ocaklarının Rehabilitasyonu
İzin aşamasında ocakların rezerv tükenmesi veya başka sebeple kapatılması durumunda ağaçlandırılarak doğaya tekrar kazandırılması için rehabilitasyon projeleri yapılmaktadır. Şu anda işletilmekte olan maden ocaklarının % 90 ı son 10 yılda açılmış ocaklar olduğu için, ilerki aşamada rezerv durumuna göre hangi boyutlara ulaşacağı bilinmediğinden çalışma devam eden ocaklarda rehabilite çalışması yapılamamaktadır. Kapatılmış olan ocakların rehabilitasyonuna başlanılmıştır. 2015 yıl sonu itibariyle işletmeye kapatılmış olan mermer ocaklarından 13 adedinde 32,0 hektar alanda rehabilitasyon çalışması yapılmıştır. Ayrıca Maden Sahalarının Rehabilitasyonu Eylem Planı kapsamında 2008 yılından önce rehabilitasyonu yapılmadan geri teslim alınmış 32 adet ocakta 74,0 hektar alanda 2018 yılı sonuna kadar rehabilitayon çalışmaları tamamlanacaktır.
Isparta İlinde rehabilitasyon çalışmalarının gözle görülür bir şekilde olumlu sonuçlarının alınacağı bölgeler, yine halkın yemyeşil orman içinde tepki gösterdiği Eğirdir, Sütçüler ve Karacaören -1 Baraj gölünün içinde bulunduğu Dereboğazı havzasındaki bu maden ve mermer ocaklarında olacaktır. Çünkü bu bölgeler yağış, nem ve yükseklik olarak kızılçam ormanlarının optimum yetişme bölgeleri olduğundan, yapılacak rehabilitasyon çalışmalarının sonucunda bu bölgelerde kolaylıkla kızılçam gençlikleri sahayı kapatacak ve görüntü kirliliği ortadan kalka caktır.
Mermer sahalarında meydana gelen görüntü kirliliği ve mermer pasalarının doğaya verdiği tahribatı önleme ve ya en aza indirme konusunda da çalışmalar yapılmaktadır. Maden ve mermer pasasının inşaat sektöründe değerlendirilmesi veya terkedilmiş pasa içeriğinden kalsit gibi değerli maddelerin elde edilmesi yönünde Süleyman Demirel Üniversitesi, Maden Mühendisliği Bölümünde bilimsel çalışmalar yapılmaktadır.
Açılan madenlerin izin ve ruhsatlarının büyük bir titizlikle verildiğini, projelerin maden ,jeoloji çevre mühendisleri gibi pek çok uzman tarafından birlikte hazırlandıklarını, yatırımcıların kazancını ise büyük miktarlarının devlete vergi olarak geri verildiğine işaret eden Isparta Maden Mühendisleri Odası İl Temsilciliği, “ayrıca Devlet, ilgili konu hakkında uzmanlar tarafından hazırlanmış (Orman Mühendisleri, Çevre Mühendisleri vb.) yönetmeliklere dayanarak gerekli şartları yerine getirmiş kişilere ruhsat izni vermektedir. Evraklarını tamamlamış kurum yada kişilerden, 7 kamu kurumundan (Orman Bölge, Çevre İl Müdürlükleri vb.) 17 görüş alınmaktadır. Ruhsat izni alındığı takdirde, kazancınızın büyük kısmının vergi olarak tekrar devlete vermektesiniz. Tüm bunlara rağmen konu ile ilgili kulaktan dolma bilgilerle hareket eden kişiler yargı yolu olmadan ve bilimsel veri ve incelemelere gerek duymadan suçlu ilan edebiliyorlar.
Maden ocakları için kamuoyunda “Çevre katliamı, Vahşi madencilik” şeklindeki eleştirilerin haksız olduğunu anlatan Isparta Maden Mühendisleri Odası İl Temsilciği, yapılan eleştirilerin çok acımasız olduğunu ifade etti. Çevre ve orman katliamı gibi yakıştırmaların kabul edilemeyeceğine dikkati çeken Umucu ve Belibağlı, açılan her maden ocağı için ÇED raporu hazırlandığını ayrıca işe başlamadan nasıl bir rehabilitasyon yapılacağını, rehabilitasyon projesinin ilgili orman bölge müdürlüklerine verildiğini ve orman bölge müdürlükleri tarafından bunun teknik raporlar ile takip edildiğini belirttiler. Maden Mühendisi Doruk Belibağlı şöyle konuştu: “6 bakanlıktan izin ve ruhsat alınıyor. Ortada bu kadar kural zinciri ve teknoloji varken, her türlü güvenlik ve doğa koruma için gereken önlemler ilgili kamu denetçileri tarafından alınmaktadır. Bölgede bulunan maden-mermer ocak işletmelerinin insanlara ekonomik anlamda ciddi bir katkısı bulunmaktadır. Siz istihdam yaratmaz, yatırımcıları hukuksuzca suçlamalarda bulunursanız insanlar şehre gelecekler. Gelmek zorundalar çünkü iş yok. Sadece Isparta’da değil, tüm Türkiye’de Madencilik alanında istihdam boyutu çok büyüktür. Ortada sanki bir kaçak bir iş yapıyormuşsunuz imajı yaratılmaya çalışıyor. Her şeyi düzgünce yapıyorsunuz, her durum konusunda uzman mühendisler nezaretinde yapılıyor, her ocakta mühendis ve iş güvenliği uzmanını bulundurmak zorundasınız. Bütün kanun ve yönetmeliklere göre uygun işletme yapmanıza rağmen doğayı katledilen damgası vuruyorlar. Maden ocağı açılırken karşılığında kesilen ağacın cinsine ve metrekaresine bağlı olarak bir ağaçlandırma bedeli ödeniyor. Devlet de sizden bu parayı alıp Türkiye’nin başka bir yerinde bu parayı ağaçlandırma için kullanıyor. Devlet bunun parasını o şirketten daha para kazanmaya başlamadan alıyor. Maden ocakları Türkiye’deki orman alanlarının binde 7’sine tekabül ediyor. Bütün madenciler bu ormanların binde 7’sinde çalışıyoruz. Türkiye’de maden ocağı olan verimli alanlar on binde 49’tur. Biz maden mühendisleri olarak sürdürülebilir bir çevre anlayışını benimsiyoruz. Bu konu ile ilgili sempozyumlar düzenleyip, devlet kademelerini ve yatırımcıları buluşturuyor ortak akıl oluşturmaya çalışıyoruz. Çevre meselesi ile ilgili konuya çok fazla vakıf olmadan herkesin çok rahat saatlerce konuşabileceği bir konu. Yapılacak itirazlar kesinlikle bilimsel verilere veya incelemelere dayandırılmalıdır. Yeşili koruyalım diyorsunuz. Neyi koruyorsun, kimden koruyorsunuz?” Biz önce bölge insanı olarak ormanlarımızı koruyalım, orman yangınlarını azaltalım. Madenciler bu konuda da yine Orman Bölge Müdürlüklerine ücretsiz insan ve araç kaynaklı destekler sağlamaktadır.
Maden ve mermer sahalarına ait ruhsat izinleri ile ilgili yürürlükteki mevzuat çerçevesinde ilgili tüm kurumlardan gerekli belgelerin alınmasını müteakip, izin verme işlemlerinde kurumlardan en alt kademeden, en üst kademeye kadar titiz bir şekilde izin talepleri incelendikten sonra uygun olanlara izin verilmektedir. İlgili kuruluşlarca düzenlenmiş raporlaru sanki tespiti yapılmış ve ilan edilmiş bir koruma alanı var ve burada maden ocaklarına izin veriliyormuş gibi bir algı oluşturacak şekilde kamuoyuna yansıtanlar da bulunmaktadır. Maden ocaklarına ait izin işlemleri Madencilikle ilgili kanunlara bağlı yönetmelikler kapsamında verilmiş olup, izin dosyalarında tüm gerekli evraklar tamamdır ve usulsüz bir izin verme işlemi söz konusu değildir. Maalesef toplumumuzda kendisine çevreci tanımı yapan bazı kişi ve kuruluşlar izinleri veren kurumlara da “niçin izin veriyorsunuz?” hükmünde bulunabiliyorlar.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Bir ülkenin kalkınmasının yer altı kaynaklarının işletilmesi ile mümkün olacağını ifade etmiştir. Madencilik, ülkelerin kalkınmasında önemli rol oynayan sektörlerden biridir. Maden ürünleri, sanayi, enerji, tarım ve inşaat sektörlerinin, temel girdilerini oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerin kalkınma süreci incelendiğinde, madenciliğin itici gücünden yararlandıkları görülecektir. Günümüzde gelişmişliğin göstergeleri olarak nitelendirilen demir-çelik, enerji ve tarım ürünleri üretimindeki devamlılık büyük ölçüde madencilik ürünleri ile sağlanmaktadır. Tarımın ana girdisi olan gübre üretiminde kullanılan hammaddelerin % 90’ı madencilik faaliyetleri sonucunda elde edilmektedir. Ayrıca, tüm sanayi dallarının ürünlerinde veya kullandıkları araç ve gereçte, doğrudan veya dolaylı olarak maden ürünlerine ihtiyaç vardır. Seramik, metalurji, cam, refrakter sanayileri ve inşaat sektörü başta olmak üzere; dolgu maddeleri, doğal boyalar, süzücüler, aşındırıcılar, sondaj çamurları, gübre, elektronik ve kimya endüstrilerinin en önemli girdisi madenlerdir. Günümüzde yerüstü ve yer altı kaynaklarının ulusal ekonomiye kazandırılması ve insanlığın yararına kullanılması dünyada tüm ülkeler tarafından kabul gören bir yaklaşımdır. Nitekim yerüstü ve yer altı kaynaklarından yeterince yararlanamayan devletler bu gün geri kalmış veya gelişmekte olan ülkeler gibi sıfatlarla anılmaktadır. Bu nedenle çevre koruma bilinci içinde maden ve mermer sahaların işletilmesi sırasında koruma-kullanma dengesinin iyi kurulması ve mevzuattan doğan yükümlülüklerin hem kamu görevlileri hem de maden-mermer sektörü çalışanları tarafından yerine getirilmesinin sağlanması için kamu kurum ve kuruluşları ile madencilik sektörü ve bu sektörde yer alan tüm kişilerin beraber çalışmasında ilimiz, bölgemiz ve ülkemiz açısından büyük önem arz etmektedir.