BELEDİYE BAŞKANININ ODASINDA TARTIŞMA…
Eğirdir
Başakevler’deki öğrenci yurdu ve İmam Hatip Lisesi’ne doğru giden yolu,
ısrarlarımız sonucu kilitli taşla döşenerek pislikten kurtuldu. Teşekkür için
başkanın odasına çıkarken biri emekli öğretmen diğeri halen Eğirdir’de
kitapçılık yapan iki tanıdıkla karşılaştım.
Konuşma
sırasında Tayyip Erdoğan hükümetinin yaptıklarından söz edildi. Birçok ortak
noktamız oldu. Başbakanın Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında Amerika’nın
isteklerini yerine getirmeye görevli eşbaşkanlık görevinde olmasını uygun
bulmadığımı söyledim. Adına Arap Baharı
denilen kavramın bir Amerikan oyunu olup Amerika ve bazı Avrupa devletlerinin
Ortadoğu ile Kuzey Afrika petrollerini ele geçirmek olduğunu dile getirdim.
Çevremizde görülen ülkelerin parçalanmalarının yarın bize de sıçrayabileceğini
ve bu projenin içinde Türkiye’nin de yer aldığını vurguladım. Bana inanmadılar.
Hatta böyle bir projenin ve Tayyip Erdoğan’nın eşbaşkanlığı olmadığını
söylediler. Daha da ileri giderek beni, “Bunları sen uyduruyorsun, yalan
söylüyorsun!..” diyerek itham bile ettiler.
Kafalarını
kuma sokan bu kişilere acıdım; çünkü Türkiye’de neler olup bittiğinden ve
dışarıdaki kum fırtınasından haberleri yoktu. Onlara, “Bu söylediklerimi
ispatlarım; eşbaşkan olduğunu başbakanın bizzat kendisi söylemiştir.” dedim.
İnanmadılar. “İspatlarım!” dedim. “ispatla!” dediler. Bu yazı söylediklerimi
ispatlamak için yazılmıştır. Başka bir amacımız yoktur. Biline!...
Bu
noktada BOP (Büyük Ortadoğu Projesi)’u açıklayalım. BOP, Amerika ve bazı Avrupa
devletlerinin Kuzey Afrika ve Ortadoğuda’ki 22 ülkenin petrol yataklarını ele
geçirmek için giriştikleri ortak bir projedir. Hedef bu 22 ülkeyi iç savaşlarla
parçalayıp adı geçen coğrafyada kendilerine itaat edecek yeni ülkeler kurmak ve
yeni harita oluşturmak.
Sayın
okuyucular bunları ben söylemiyorum, Amerika Dışişleri Eski Bakanı CONDEİLİZA
RİCE (siyahî bayan) söylüyor. Amerika’nın sayılı gazetelerinden Washington
Post’un 07 Ağustos 2003 tarihli sayısında Rice’ın, “Ortadoğu’yu Dönüştürmek”
başlıklı yazısı şöyle:
“Fas’tan
Basra Körfezi’ne kadar Ortadoğu’da bulunan 22 devletin rejim, sınır ve
haritaları değişecektir. Bu projeden amacımız şunlardır:
1.Ortadoğu’nun
kontrolünü ele geçirmek,
2.İsrail’in
güvenliğini sağlamak,
3.Zengin
petrol ve doğal gaz kaynaklarını ele geçirmek,
4.Rusya,
Çin ve Japonya’yı bölgeden uzak tutmak.
Nitekim
Irak bugün Irak ve Kuzey Kürdistan olmak üzere ikiye bölündü. Afganistan,
Amerikan askerlerinin işgali atında. Tunus, rejimini şeriata dayayarak Amerika’nın
güdümüne girdi. Libya’da Kaddafi, Amerika, Fransa, İngiltere savaş güçleri ile
devrildi; yerine şeriata dayalı hükümet kuruldu. Günümüzde projenin bir parçası
olan Mısır kan ağlıyor. Amerika’nın isteği ile hükümete el koyan ordu, “
Amerika’nın oyununa geldik!” diyor ama iş işten geçti; kardeş kanı akıyor.
Suriye’deki iç savaş bütün şiddeti ile sürüyor. Eninde sonunda Amerika’nın
isteklerini reddeden Esed de gidecek. Ve Suriye’nin kuzeyinde, tıpkı Irak’ta
olduğu gibi bir Kürt devleti kurularak Suriye de parçalanacak. Tayyip Erdoğan
neden durmadan Suriye’ye laf atıp duruyor sanıyorsunuz? Çünkü Tayyip Erdoğan
BOP’un eşbaşkanıdır.
Bunu
da ben söylemiyorum Sayın okuyucular. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bizzat kendisi
söylüyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, 04 Mart 2006 tarihinde AKP Bayrampaşa İlçe
Başkanlığı Kongresinde BOP için aynen şöyle söylüyor:
“Türkiye’nin
Ortadoğu’da bir görevi var. Nedir o? Biz geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika
Projesi’nin eşbaşkanlarından bir tanesiyiz. Bu görevi yapıyoruz.”
Yine
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın TBMM 13 Ocak 2009 tarihindeki Grup Toplantısı’nda
BOP için şunları söylüyor:
“Değerli
arkadaşlarım, BOP’un amaçları bellidir ve o amaçlar içerisinde Türkiye’nin
üstlendiği görevler bellidir. BOP, Ortadoğu barışına yönelik olarak kurulmuş ve
bunun yanında ekonomik kalkınmasına yönelik olarak kurulmuş, eğitim özgürlüğünü
daha ileri safhalara taşımak için kurulmuş ve atılmış bir adımdır. Ve burada da
Türkiye’ye de bir görev verildi ve biz bu görevi üstlendik.”
Gördüğünüz
gibi bunları, Başbakan’ın bizzat kendisi söylüyor.
Konuyu
merak edenler “AKP’nin Yaptığı Konuşmalar” başlığı ile bunları görebilirler.
Uzun bir araştırmadan sonra elde ettiğim bu iki konuşmayı ispatıma belge olarak
bana, “Yalan söylüyorsun, uyduruyorsun!” diyenlere gösteriyorum. Amacımız
ispattır. Yoksa Başbakan Tayyip Erdoğan’ı yermek, küçük düşürmek, kötülemek
gibi bir amacımız yoktur. Belki bir gün o da sıra Türkiye’ye gelmeden
aldatıldığını anlar.
Bana
“Uyduruyorsun!” diyenler acaba belgelerden dolayı utanırlar mı?