Eğirdir Gölü 500 bin euroya kurtuldu
Siemens'in WWF ile yürüttüğü "Yedi
Göle Yedi Renkli Hayat" projesi, Eğirdir Gölü'nü yaşama döndürdü. Tarım
ilacı kullanımı % 20 azaltılarak göle karışan 195 tonluk zararlı atık yok
edildi.
Şirketlerin
sosyal sorumluluk projeleri Türkiye'nin tehdit altındaki değerlerini yeniden
hayata döndürüyor. Alman beyaz eşya devi Siemens'in Küçük Ev Aletleri Grubu,
beş yıl önce Dünya Doğayı Koruma Vakfı'yla (WWF) başlattığı "Yedi Göle
Yedi Renkli Hayat" projesi, Eğirdir Gölü'nün kaderini değiştirdi. Gölü
besleyen suların bölgedeki tarım arazilerinden kaynaklanan kimyasallarla
kirlenmesi, Eğirdir'e has kerevit türünün yok olma tehlikesi yarattı. Bu
durum yerel yönetimlerin de dikkatini çekince üç taraflı bir proje başlatıldı.
KÖYLÜ
EĞİTİLDİ
500
bin euro bütçeli projenin ilk aşamasında çevrede bölgeye has elma tarımı yapan
çiftçiler ve balıkçılar eğitimden geçirildi. 500 çiftçiye ulaşıldı. Yerel
yönetimle işbirliği yapılarak oluşturulan Eğirdir Gölü Yönetim Planı
çerçevesinde bölgede tarım, balıkçılık ve turizmin geliştirilmesi için hedefler
belirlendi. Siemens Türkiye Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Ayşe Özkaya,
"Bölge Türkiye'nin en büyük tatlı su havzası konumunda. Canlı çeşitliliği
bakımından çok zengin. Ancak yerel yönetimin de takip ettiği tehditler söz
konusuydu. Bu yüzden projeyi burada başlattık" dedi.
GÖLÜN
ELÇİLERİ
Projenin
bir ayağı da bölgedeki turizmin geliştirilerek hem tanıtılması hem de halka
yeni ekonomi kaynakları yaratılmasıydı. Bu kapsamda Eğirdir Gölü'nün Ev
Sahipleri ve Elçileri konulu bir eğitim düzenleyen Siemens, bölgedeki önemli
turizm alanlarından Oluklacı Patikası yürüyüş parkurunu yenileyerek daha cazip
hale gelmesini sağladı. Ayşe Özkaya, "Bölgedeki kadınlara kendi
kazançlarını elde etmeleri için turizmden nasıl yararlanacaklarını anlattık.
Elma onlar için önemli bir değer. İhracat da yapılıyor. Ama bu avantajı daha
katma değeri yüksek uygulamalarla geliştirebilirler. Bu anlamda örnek
uygulamalar da başladı" diye konuştu.
İLAÇLAMA ORANI YÜZDE 20 AZALDI
Bölgede
tarımsal alanların kanal sistemiyle sulandığını, bunun da endemik yapıyı yok
eden bir uygulama olduğunu belirten Özkaya, ilk olarak tarım arazilerine damla
sulama sistemleri kurduklarını söyledi. İlk aşamada 725 dekarlık alanda
çalışmalar yürütüldü. Özkaya, "Gölü en çok tehdit eden unsurlardan biri
tarım ilaçlarıydı. Elma kurdunu önlemek adına bolca ilaç kullanılıyordu.
Feromen çubukları gibi yöntemlerle ilk fazda ilaç kullanımını yüzde 20 azalttık.
Bilgisayarlı erken uyarı sistemleri kuruldu. Yıllık 195 ton ulaçlı suyun göle
akması engellendi" diye konuştu. Çiftçinin eğitilmesiyle elma
verimliliğini de yüzde 15 artırdıklarını anlatan Özkaya, hem köylünün hem de
gölün kazandığını vurguladı.
KEREVİT SAYISI ARTIRILDI
Eğirdir
Gölü'nün zenginliklerinden biri olan ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
kalan kerevit (Istakoz) için de çalışmalar yapıldı. Öncelikle gölde faaliyet
gösteren 12 balıkçılık kooperatifiyle görüşülerek 300 balıkçıya eğitim verildi.
Ayşe Özkaya, sürdürülebilir balıkçılık rehberi hazırlayarak 500'den fazla
kişiye dağıttıklarını ve avlanma dengesinin önemini anlattıklarını ifade etti.
Özkaya, çalışmalar sonrasında kerevit balığı popülasyonunda artış
kaydedildiğini vurguladı.