İNSANIN HAKLARI
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabulünün yıldönümünü geride bıraktık. 10-17 Aralık...
Dünyamız, başka dünyaların varlığını ispatlamış olsaydı İNSAN HAKLARINI ihlal etme birinciliğini diğerlerine hiç kaptırmazdı. Ülkemizde ise İnsan Hakları alanında gelişmelerin boyutu hakkında izlenim, gözlem ve düşünceleriniz mutlaka vardır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin içeriğine teknolojinin getirdiği iletişim kolaylığı sayesinde dağdaki çoban kardeşim bile ulaşabilmektedir.
İnsan haklarına gelince...
Devletin adamı olmak yerine iktidarın adamı olma; emeklisine yüzde dört buçuk verirken kendisi yüzde on iki buçuk alma; ülke gelirinin her 100 Türk Lirası’ndan 54 Türk Lirası’nı her 100 kişisinden yalnız birine verirken 99 kişisinden her birinin 46 kuruşa talim etmesini sağlama; Ürünün fiyat etiketine “49,99= kırk dokuz lira doksan dokuz kuruş” yazıp tüketicinin uzattığı “50=elli” TL’den kalan “1=bir kuruşu” vermeme haklarıdır.
Üst kattakiler daha iyi ısınsınlar diye doğal gazdan geçip tezek yakma; sıkıntıya katlanma; yemeklik yağdan yüzde sekiz katma değer vergisi alırken pırlantadan bu vergiyi almama haklarıdır.
Anadolu halkına, halk ve ulus olmayı öğreten Atatürk’ün kurduğu TBMM tarafından bastırılan 2016 yılı takvimine, bir tek Atatürk’ün resmini koymama hakkıdır.
Cumhuriyetin kurulmasından nerdeyse bir asır geçmesine rağmen Atatürk’ün gösterdiği çağdaşlığa ulaşamamaktan darbeleri, parlamenter sistemi, Atatürkçülük’ü, köy enstitülerini, lâikliği, anayasayı ve daha bir dizi bahaneyi sorumlu turma; oyun bilmeyen gelin rolüne soyunma haklarıdır.
Muhalefet için Doğu ve Güneydoğu illerine gidemezler deme, açılım süreci, akil adamlar görevlendirme, muz cumhuriyetlerinde görülebilen ve savaş sahnelerine taş çıkartan görüntüleri ülkemizde gerçekleştirme, Güneydoğu ilçelerine girememe, bu ilçelerde görevli öğretmenlerin tamamını Aralık ayının ortasında SMS ile kendi memleketlerinde ne olduğu bilinmeyen hizmetiçi eğitime çağırma haklarıdır.
Kardeşim Esad’dan Esed’e geçiş; “Ne istediler de vermedik”ten “Bunlar bizi kandırmışlar”a terfi; siyasal bir partinin genel başkanlığını, PM’ni, MKYK’nu ele geçirme, partiyi aile şirketi gibi görme; özgür iradesini 10 TÜRK LİRALIK kahvaltıya satma haklarıdır.
İslam ülkelerinin kan ve gözyaşı içinde boğulmalarını görmeye alışma; Haremeyn’e giderken Hindli’nin, Çinli’in, Koreli’nin, Japon’un İngiliz’in Alman’ın, Fransız’ın geliştirdiği teknolojik araçlarla uçma; yine onların geliştirdiği teknolojik ürünleri toruna, torbaya hediye getirme ve onların geliştirdiği tomofillerde kasım, kasım kasılma; bu tomofiller için 2014’te 150 TL olan zorunlu trafik sigortasını 2015’te 250 TL’sına, 2015’te 181 TL olan araç muayene ücretini 2016’da 251 TL’sına çıkarma haklarıdır.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin kabulünden tam on dört yıl önce (1934) kadınlarına seçme ve seçilme hakkı veren Atatürk Türkiye’sinde yaşama, okullar okuma, yol ve yordam öğrenme, mevki ve makam edinme; Humeyni’ye aşık olma; İngiliz’e hayranlık; Atatürk’e düşmanlık; vatan evladı olmak varken gaflet(=aymazlık), dalâlet(=sapınç) ve vatana hıyanet haklarıdır.
Atatürk’e hakaret edince “Aferin!”, sayın hükümet büyüğümüze “kaş, göz üstünde” deyince mahkemelerde-mapuslarda sürüm, sürüm sürünme, protesto eylemlerine katıldığında ise biber gazı, boyalı soğuk su, cop, tekme, tokat, yumruk yeme haklarıdır.
Bir de “Nobel Kimya Ödülü’nü kazanarak bunu Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet sayesinde kazandığını unutmayıp ödülü Anıtkabir’e bağışlama hakkıdır.
Bol sıfırlı paramızın altı sıfırının silinmesinden 10 KOCA YIL geçtiği halde 10 TÜRK LİRASI’NA halâ 10 MİLYON TÜRK LİRASI diyorsanız; 100 KURUŞ’UN kaç TÜRK LİRASI ettiğini bilemiyorsanız; mutfak enflasyonunun %23 olduğu bu günlerde resmi %8,1 enflasyon rakamına inanmışsanız; 1,2 TL olan USD’’nin 3.00 TL’na ulaşmasını önemsemiyorsanız galaksilerin en ileri insan haklarına sahip olsanız ne yazar? Sahip olmasanız ne yazar?