Okuyucu Mektubu

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,Okuyucu Mektubu
Haberin Tarihi: 25.11.2015 08:47:00 - Okunma Sayısı:2582 defa okundu.

Daha önce Isparta Turan (Çavuş) mahallesinde Sarıkadı Mezarlığı bitişiğinde (şimdi burası askeri inzibat alanı) açılan Isparta Rum Erkek Rüştiyesi açılır.

Isparta çayı kıyısında bir Rum  kahvesi..

 

            Daha önce Isparta Turan (Çavuş) mahallesinde Sarıkadı Mezarlığı bitişiğinde (şimdi burası askeri inzibat alanı) açılan Isparta Rum Erkek Rüştiyesi açılır. Yanında da 1868 de ilmi amaçlı Isparta’ nın ilk kahvehanesi bulunmaktataydı.Bu kahvehane daha önce açılanlara göre çok farklıdır.

            Okul ve kahvehanenin yanına; 1840’da açılan ilk Isparta Rumlarıın açtığı, Rumların yanısıra  Müslümanların, Ermenilerin de faydalandıkları kütüphane de bulunmaktaydı.

            Rum okulun yanında bulunan kütüphane ve kahvehane ortak kullanım alanıdır. Okuma odaları, domino oyun odası, şerbet odası gibi odalar bulunuyordu.1870 de Emre mahalleli Rum kadınların açtıkları Yoksul Severler Derneği de bu kültürel büyüklüğe katılır. Isparta Rum okulu öğretmenlerinden Haci Yorgias Sakarisas, Osmanlı Konya Eyaleti Isparta sancağında ilk Filarmoni kulübünü de bu komplekste kurar. (Filarmoni orkestrası yani müzik severler anlamında)

            Kahveye gelen Müslüman, Rum ve Ermeni gençleri aynı zamanda da bu Filarmoni külübünün sunduğu müzik sunumundan faydalanırlar. Okul, kahvehane, orkestra, oyun alanları, şerbet ve kahve içim odaları, Yoksul Sevenler Derneği hep bir arada, Isparta da, kardeşçe İslâmı doku içinde bir 200 yıla yakın, Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar sıcak bir kültürel yaşam sürdürülür.

            1818’ lere kadar çok yönlü, işlevini sürdüren kahvehane Isparta’nın bir kültür yuvası olur.. Genç bayanların, öğrencilerin de geldikleri bu mekanda (kahvhanede) disiplinsizlik yapanlar affedilmezler. Bir daha kahvehaneye alınmazlardı. 1818 de kısa sinama filimleri izlettirilirdi. Nedense Isparta medreselerinin birinden gelen muhalefet baskıları nedeniyle okul başka yere taşınır. Kahvehane, Millet Kahvesi adını alır.

Kahvehane de bölgenin aşıkları 1860’dan 1924’e kadar boy gösterirler. Halk edebiyatı, Aşık edebiyatı, Orta oyunu çeşitleri, sinama, masal geleneği, çalgı dalında bölgedeki maharetli çingeneler müzik maharetlerini de burada gösterirlerdi. İslami seviyede, biraz Rum, biraz Ermeni kültürü karışımı ile Isparta halkı (Romanlar dahil) bir güzel kardeşlik dokusu yaşatılıyordu. Ispartalı Rum tüccarlar kahvehane masraflarını üslenirlerdi.

            Bu komplekste Müslüman, Rum, Ermeni Roman, tüm Isparta halkının, zaman zaman da bayanlara yönelik gösterilerde gençler kendilerini ifade etme imkanı bulurlardı. Isparta Şeyh Abdülkadir GeylâniTekkesinden, çağdaş görüşlere kapalı bir etkin görevlinin mahalle baskılarıyla Müslüman bazı ailelerin çocukları sadece kütüphane bölümünden faydalanırlardı.

            Ayda bir gezgin Meddah, Karagöz, tiyatro oyunları halka ücretsiz sunulurdu. Bu kahvehaneden başka bir de aynı bölgeye yakın Ermeni kahvehanesi bulunmaktaydı. Her iki kahvehaneye gelenlerden varlıklı olsunlar olmasınlar kolalı gömlekle, el biseleri yamalı da olsa yıkanmış vaziyette gelinirdi.

            Kahvehane de konuşan Osmanlı Türkçesi, Farsça, Arapça, Karamanlıca Rumcası, Çingene çorba dilleri, İran Ermenicesi gibi diller konuşulurdu. Zengin bir dil görüntüsü vardı. Ezan vakitlerinde, Kilise çanının çalındığı Pazar günlerinde kahvehanedeki etkinlikler askıya alınırdı.

            Kahvehanede bir veya iki kez, namazdan veya kilisden dönenlere de üç kez ücretsiz şerbet, kahve ikramı ile bazı günlerde de peksimet, bayram veya yortu zamanlarında lokum ikram edilir. Ramazan ayında, Müslümanların 30 oruçlu dönemleri ile; Isparta Hıristiyan, Ermenilerinin 9, Hacı Bektaş yanlılarının 11 günde tuttukları oruç günlerinde kahvehaneler, çıra, mum ve sonradan  gazyağlı lambalar eşliğinde sadece akşamları açık tutulurdu.

 

Araştırma: Bayram AYGÜN’ün ”Osmanlı Ispartası’nın Kültürel Vaziyeti” adlı eserden.2015-

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap