TARSU -17-
-17-
ANKARA’DAKİ
ÜNİVERSİTELİ YILLAR
Kazım
Erdoğan, yeni yeni görüşler elde ederken üniversite sınavlarına girdi ve
Erzurum Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı.
Kazım
Erdoğan, Erzurum Tıp Fakültesini kazanmıştı ama fakülte binası henüz hizmete
girmemişti. Bu yüzden Erzurum öğrencileri, eğitimlerini Ankara Hacettepe Tıp
Fakültesi’nde göreceklerdi.
Ankara’ya
gitti. Derslerini düzenli olarak takip etti. Ders veren öğretmenlerin içinde en
çok Türk Dili Dersi öğretmeninden etkilendi. Öğretmenin Türkçesi, sözcükleri
kullanımındaki ustalığı ve akıcı bir dil kullanması dikkatini çekti. Ayrıca
eğitim yanını da kullanan bu öğretmen diğerlerinden farklıydı. Bu, eğitimci yazar Adnan Binyazar’dan başkası değildi. Onun derslerini hiç
kaçırmadı.
Kazım
Bey’in ufkunu açan olaylardan biri de Ankara Anadolu Kulübü’nde geçti. Anadolu Kulübü, Ankara’da bulunan
seçkin kişilerin girip çıktığı bir yerdi. Burası siyasetçisinden tutun serbest
meslek sahiplerinden yabancı elçilerin dahi gelip gittikleri bir buluşma
mekanıydı. Kazım Bey’in akrabalarından Oğuz Mutlucan’ın dayısı Avukat ve Ziraat
Odaları Müşaviri Hasan Erdoğan Bey bu kulübün üyesi idi. Kazım Bey, sık sık
Hasan Erdoğan Bey’in yanına gidiyor ve ondan yeni yeni bilgiler ve fikirler
elde ediyordu. Bu bilgi ve fikirler Kazım Bey’in ufkunun genişlemesini
sağlıyordu.
Hasan
Erdoğan Bey, Kazım Bey’i de ara sıra kulübe götürüyordu. Kazım Bey,
milletvekilleri ve serbest meslek sahiplerinin arasında geçen konuşmalara da
tanık oldu. İşte bu konuşmalar onun siyasetten tamamen soğumasına neden oldu.
Çünkü konuşulanlar her ne kadar memleket meselesi gibi görünse de konu,
aslından uzaklaşıyor ve kişilerin çıkarlarına dayanıyordu. Gerçekte birçoğunun
işi ülke olmayıp kendi işiydi. Yurdu ve vatandaşı düşünen çok azdı.
Siyaset,
ona göre gerçekte bu olmamalıydı. Seçilenler, ülkeye hizmet edilmeleri için
seçiliyorlardı. Seçmen onları, kendi haklarını savunması ve ülke kalkınması
için gereken girişimlerde bulunması için Ankara’ya, meclise gönderiyordu.
Vicdan muhasebesi yapan Kazım Erdoğan böylesi bir deneyimden sonra elini
ayağını siyasete bulaştırmamaya karar verdi.
Fakat
siyaset öyle bir çamurdu ki siz ondan ne kadar uzaklaşmaya çalışırsanız o, size
o kadar yakın dururdu.
Ne
var ki Erzurum anıları ve Eğirdir Kemik Hastahanesi’nde yaşadıkları bu
düşüncesini doğru çıkaracaktı.
Bu,
kendine özgü değerlendirmelerden sonra, kendisini tamamen mesleğine verecek ve
sağlık konusundaki merdivenleri yavaş yavaş çıkmaya çalışacaktı. Dürüst insan
olmak merdivenlerin çıkılmasında önemli bir tutacaktı. Buna inanıyordu. Çünkü
o, her şeyden önce kendine inanıyordu.
Ankara’da
ikinci yılın ortasına gelinmişti. Erzurum Tıp Fakültesi öğrencilerini geri
çağırdı.
devam edecek