Daha sonra Antalya Eğitim Merkezi Müdürü Kemal Önder Kuran-ı Kerim Tilavetini okudu.
Program protokol konuşmalarıyla devam etti.
İlk olarak bir konuşma yapan Eğirdir İlçe Müftüsü Sacit Ekerim şunları ifade etti:
Eğirdir’deki zatlar Eğirdir’i bir gül bahçesine çevirmişler
“Allah lütfetmeseydi, sayın Kaymakamımız önümüzü açmasaydı, himmetlerini ve desteklerini esirgeseydi, sayın Belediye Başkanımız elimizden tutmasaydı, Eğirdir’in çok kıymetli eşrafı ‘hocam seninleyiz’ demeselerdi bu güzellik ortaya çıkmazdı. Ben asıl bu güzelliklerin vesile olmasına ortaya çıkmasına vesile olan güzel insanların hepsine çok teşekkür ediyorum. Bir sevdadır arif olmak, Hak’ka aşık olmak, kendi ömrü ve hayatı erirken başkalarına yaşam vermek. Ariflerin hayatlarında bizler için çok büyük ibretler vardır. Arifler de gün olmuş filikalarla, cepheye bir ulusun kurtuluşu için silah taşımışlar, gün olmuş dergahlarında Hâkla baş başa kalıp daima O’nu anmışlar. Gün olmuş dertlinin derdine derman, bir yaraya merhem sürmüşler. Arif olmak, kısacası nedir? Ariflerin yolu nedir? Tasavvuf yar olup, Bâr olmamaktır. Gül-i Gülzâr olup hâr yani ateş olmamaktır. Kimseye yük olmamak ve Allah’ın yarattığı her varlığa yâr olmaktır. Her şeyden önce Allah’a yar olmak ve gülü Gülizar yapmak Gül-i gülüzâr olmak. Yani İnsanların hayatlarını gül bahçesine çevirmek… İşte Eğirdir’deki zatlar böyle olmuşlar. Eğirdir’i bir gül bahçesine çevirmişler ve bizlere gül bahçesinde yaşama lütfunü vermişler. Ruhları şad olsun…”
Ekerim, sözlerini “Sempozyumumuzun gerçekleşmesinde katkısı olan, emek vererek buralara kadar gelen bütün misafirlerimize çok teşekkür ediyorum” diyerek noktaladı.
Türk-İslam medeniyetinin oluşmasında şeyhlerin, dervişlerin, dergahların, tekkelerin, medreselerin çok ciddi etkisi var.
Daha sonra bir konuşma yapan Eğirdir Kaymakamı Abdullah Akdaş ise: “…Yaklaşık iki ay önce sayın müftümüz Eğirdir’de bir Zeyni tarikatının zeyni dergahının olduğunu söyleyince biz de çok heyecanlandık. Konuyu bizlere ilettiğinde, böyle bir değerin yeniden gündeme taşınması, bu değerimizi ele almamızın hem Eğirdir için, hem ülkemiz hem de Ispartamız için hayırlı olacağını düşündük. Eğirdir’in bir çok zenginliği, güzelliği var. Tarihi geçmiş kökeni itibariyle hakikaten ciddi bir kültürelliği var. Bu birikimleri hep beraber yavaş yavaş ortaya çıkaracağız. Anadolu’da Türk-İslam medeniyetinin oluşmasında şeyhlerin, dervişlerin, dergahların, tekkelerin, medreselerin çok ciddi etkisi var. Bizim ilçemizin geçmişinde böyle bir dergahın olması hakikaten bizleri mutlu ediyor. Gerçekten Eğirdirlilerin buralarda boş boş yaşamadığını görüyoruz. Geçmişinde, tarihinde bu kültürün, bu bilgi birikimlerinin gelecek nesillere aktarılması da çok önemli. İnşallah bunun devamını da yapacağız. Bu sempozyuma katkı sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum. Sempozyumumuzun ilçemize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
Son olarak bir konuşma yapan Isparta Vali Yardımcısı Fatih Aksoy ise: “Öncelikle sempozyumunuzun ilimize, ilçemize, ülkemize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum. inşallah güzel bir başlangıç olur. Manevi önderler dediğimiz mürşitler, Şeyh Edebâliler, Akşemseddinler, Somoncu Babalar, bu şahıslar yüzyıllardır bu toprakları Türk ve Müslüman olarak kalmasında emeği geçen, destek sağlayan milletimize maneviyatlarıyla önder olan şahsiyetlerdir. Ben huzurlarınızda bu önemli şahsiyetleri minnetle, şükranla, rahmetle yad ediyorum. Sempozyumun hazırlanmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyor ve sempozyumunuzun hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
Protokol konuşmalarının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurul Üyesi Rıfat Oral “Deliller Açısından İslam’da Tasavvuf” isimli konferansını verdi.
Program Eğirdir İlçe Müftülüğü İlahi Grubu’nun birbirinden güzel ilahileri söylemesinin ardından oturumlarla devam etti.
Birinci oturumda, Oturum başkanı Prof. Dr. Bilal Kemikli “Eğirdir: Şehir ve Değer” isimli konferansını gerçekleştirdi. Prof. Dr. Bilal Kemikli, konferansa geçmeden yaptığı konuşmada; Zeyniliğin ilk temel merkezinin Eğirdir’de başladığını, daha sonra Bursa ve İstanbul’a uzandığını ifade etti. Her şehrin manevi sahiplerinin olduğunu da söyleyen Kemikli: “her şehrin manevi sahipleri vardır. Eğirdir tarihte ilk önce Kroısos, Prostanna diye anılıyordu. Ama Kılıçarslan Eğirdir’i fethettiğinde buraya Cennet-i Abad demiş. Gerçekten Eğirdir Cennet bir şehir. Buranın kıymetini mutlaka bilelim. Eğirdir’de Zeyniliği başlatan kişi Piri Halife’dir. Bu sempozyumla Eğirdir yeniden Cennet-i Abad olacak…” dedi ve “Şehir ve Değer” isimli konferansını sundu.
Daha sonra Doç. Dr. Sadık Yazar “Yazla’nın Zeyni Velileri” ve Yrd. Doç. Dr. Bekir Köle de “Zeynüddin Hafide zikir” isimli sunusunu katılımcılarla paylaştılar.
Sunumların ardından katılımcılara Eğirdir Belediyesi tarafından yemek ikram edildi.
İkinci oturumda Prof. Dr. Reşat Öngören, Prof. Dr. Necmettin Bardakçı, Prof. Dr. Mustafa Özel, bildirilerini sundular.
Saat 14.20’de başlayan ikinci oturumda Oturum başkanı Prof. Dr. Reşat Öngören “Alimlerin Gözdesi Bir Tarikat Zeynilik”, Prof. Dr. Necmettin Bardakçı “Piri Halife ve Eserleri”, Prof. Dr. Mustafa Özel ise “Zeyni Müfessirler” isimli konferanslarını verdiler.
'EĞİRDİR’İN ZİYNETİ ZEYNİLER' sempozyumu bu akşam saat 19.30’da başlayacak “Zeyni Nağmeler” isimli Tasavvuf Musiki Konseri ile sona erecek.
EMEL TURAN KARTAL