KASIM GÜLEK

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,KASIM GÜLEK
Haberin Tarihi: 14.8.2013 10:15:00 - Okunma Sayısı:1558 defa okundu.

KASIM GÜLEK

 

            1950 seçimleri neredeyse CHP'yi çökertmiş gibiydi. Parti teşkilatının açık olduğu yerlerde bile, kalan az sayıda üyelerin umutları kalmamıştı. Yalvaç'ta Belediye başkanlığını CHP adına sürekli elinde tutan güçlü kişinin kardeşi; bu umutsuzluk içinde, Demokrat Parti'den milletvekili olan İrfan Aksu taraftarlığına soyundu ve oradan belediye başkanı oldu.                                                                                                         

            Gelendost Kaymakam vekili iken; üç kişinin Halk Partili olduğu söyleniyordu.

            1- İlçenin tek yargıcı,

            2- Jandarma kumandanlığı yapan assubay;

            3- Avşar köyünün Ağası...

            Bakanlığın telgrafıyla birkaç ay kaymakam vekilliği yaptığım Burdur'un Bucak ilçesinde de durum farklı değildi.

            Maiyet memuru olduğum Isparta'ya döndüğümde;  çarşıda dolaşırken  birisi omzuma dokundu. Dönüp baktım, "Vali bey seni çağırıyor!" dedi, sivil polismiş. Merdivenleri çıktığımda Katipler telaş içindeydi. "Vali muavinin koltuğuna oturacaksın! Hiç kalkmayacaksın!" dediler.

            Sordum:

            "-Vali bey nerede?

            -Kazalara gitti!

            -Vali Muavini?  

            -Köylere gitti.

            Artık vali vekili imişim! Epeyce oturdum, Sonra merdivenlerden kalabalık sesler geldi. Başlarındaki CHP il başkanı Avukat Tahsin Argun imiş. Katipler, Vali yerine benim baktığımı söylediler. Gelenlerin hepsi açık kapıdan beni süzdüler; 22 yaşındaydım fakat çocuk görünümündeydim. Kurulan oyunu anlamış gibi hiç bir şey söylemeden çekip gittiler. Yarım saat sonra Vali'nin baş odacısı, beni çağırdı; Valilik makamının kilitli kapısını ve iç içe, iki odayı daha açtı; Vali bey, bir iktidar milletvekiliyle oturuyorlardı. "Ne oldu?" diye sordular; anlattım. Vali "Orada otur, Akşama kadar hiç kalkma!" emrini verdi.

            Meseleyi birkaç gün sonra anladım; Kasım Gülek, belediye sinemasında konuşma yapacakmış. Kentin elektriğini kesmişler. Karanlık salonda mikrofon da çalışmamış! Belediyenin motorla ürettiği elektrik o gün kasten çalıştırılmamış. Vilayete şikayete gelecekleri bilindiğinden; karşılarına ben çıkarılmışım.                                                                                                                                                                     Kasım Gülek ismini  sıkça duyar ve gazetelerde görür oldum. CHP'yi ayağa kaldırmak için köy kent dolaşıyormuş. Adanalı zengin bir ailedenmiş, çok yabancı dil biliyormuş. Kardeşi Jip bayii imiş, partiye 8 jip bağışlamışlar... vs. vs... Birleşmiş Milletler tarafından Kore'de görevlendirildiğini; bildiği 8-10 dilden başka, Kore dilini de öğrendiğini gazete okudum. Kader 1965 seçimlerinde beni Meclise gönderdi; orada tanıdım kendisini. Ahbap olduk. Bahçelievler'deki villasına davet etti. Çimenlerin üstünde sofra kurulmuştu. 3-4 yaşlarında iki çocuğu vardı. Geç evlenmiş. Onun partiyi güçlendirmesi ödüllendirilmedi; birçoklarını kıskandırdı; yararını en çok Ecevit hareketi gördü. Sol kelimesinin sıkça kullanılması, oyları beklediğimizden çok azaltmıştı.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap