TARSU -15-
-15-
DR.
KAZIM ERDOĞAN KİMDİR?
Dr.
Kazım ERDOĞAN semerciler sülalesindendir. Babası Ali Erdoğan olup dip dedesi
Hüseyin’dir. Hüseyin, Ali Erdoğan’nın dedesidir. Ali Erdoğan’nın babası
Kazım’dır ve Dr. Kazım, dedesinin adını almıştır. Dip dede Hüseyin, cumhuriyet
döneminde müftülük yapmış aydın bir din adamıdır. Semerciler sülalesi
Eğirdir’in yerlilerindendir.
Kazım
Erdoğan, Ali Erdoğan ailesinin tek
evladıdır ve 1953 yılında Katip Mahallesi’nde dünyaya gözlerini açmıştır.
Kazım
Erdoğan annesi ve babasının üzerlerinde titremelerine rağmen bedensel olarak
çok zayıf bir çocuktu. Hani derler ya, “Üfürsen uçacak!..” İşte Kazım böyle bir
çocuktu. Öyle ki Eğirdir’in şiddetli rüzgârlarında onun dışarı çıkmasına izin
verilmezdi. Çünkü rüzgâr onu alır uçururdu. Okula başladığı yıllarda bile durum
buydu. Rüzgârlı günlerde arkadaşlarının kollarına girmesiyle okula gider
gelirdi.
Kazım
sıskalığına rağmen zeki ve hazırcevap olmasıyla sevimli bir çocuktu. Adeta
mahallenin maskotuydu. Zekâsından dolayı okul yaşında olmamasına rağmen
öğretmenler onu sınıfa kabul ediyorlardı. Kısa zamanda öğretmenler tarafından
tanınan bir çocuk durumuna geldi. Bir yıl sonraki kayıt zamanında birinci sınıf
öğretmenleri onu kendi sınıflarına almak için gizli bir savaş verdi. Hatta bu
iş öyle bir duruma geldi ki öğretmenler Kazım’ı kollarından tutup çekmeye bile
başladılar. Gözleri gülerek anlatırken,
“Az daha sol kolum çıkacak sandım!..” diyerek o günleri anıyordu. Zafer
İlkokulu’nda ilk öğretmeni Kuban Abacık öğretmendir. Bu öğretmende bir yıl
okuyan Kazım, esas temeli onun yerine gelen ve Eğirdir’de tanınan Kadir
Çevikbaş (d.1930-ö.2010) öğretmenden aldı ve bu öğretmenden mezun oldu.
Kazım,
Zafer’de okurken Eğirdir’i yasa boğan 1959 Cami Mahallesi yangını çıktı. Okul
da bu yangından hasar görmüştü. Öğrenciler Yazla’daki Mustafa Çetinkaya
İlkokulu’na taşındılar. Son sınıfı yine Zafer okulu binasında tamamladı.
İlkokulu
bitiren Kazım, ortaokulu da Eğirdir Ortaokulu’nda tamamladıktan sonra Lise için
Isparta’ya gitti. O zamanlar Isparta’da
ŞAİK(Şehit
Ali İhsan Kalmaz) Lisesi çok meşhurdu. Orayı da başarı ile bitiren Kazım,
üniversite sınavlarına girdi ve Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni
kazandı.
LİSELİ
YILLAR
Kazım
Erdoğan bedensel zayıflığının yanında sessiz bir gençti. Öyle her şeye karışma
gibi bir huyu yoktu. O yalnızca derslerini ve geleceğini düşünürdü. Onun sessiz
olması, içine kapanık biri olması anlamında değildi. O, çevresinde olup biten
her şeyi kafasına yazar ve orada değerlendirir, yanlışı, doğruyu ölçerek
bulmaya çalışırdı.
Onun
bilinç seviyesini yükselten birçok olay yaşanmıştı ama bunların içinde
unutamadığı üç tanesi vardı. Bunlar aslında ona yön vermiş, yaşam boyunca
izlemesi gereken çizgilerin avuç içine yazılmasına neden olmuştu. Birincisi
lisede yaşadığı boykot; ikincisi Ankara Anadolu Kulübü’nde gördükleri ve
duydukları; üçüncüsü de Erzurum’daki bıçaklanma olayıdır.
devam
edecek