“ELMA MI GÖL MÜ?” İKİLEMİ …VE ÇEVRE ÖDENEĞİ
Zeki TARHAN - ANKARA
Öyle anlaşılıyor ki, Eğirdir Gölü havzasındaki 81 yerleşim biriminde yaşayan EĞİRDİR GÖLÜ HAVZASI’ ndaki Göl insanları ikilemde kalmışlar… Yani; iki seçenekten birinde karar vermekte, ELMA yada GÖL’ü tercih etmeye zorlayan tartışmanın dışında kalmayı yeğlemekte…
***
Göl Havzasında TARIMSAL SULAMA Gölden sağlandığı gibi, Isparta Merkez İÇME SUYU’nu EĞİRDİR GÖLÜ’n den alıyor… İyi niyetle yaklaşıldığında, zihinlerde beliren istifham (=soru) şöyle şekilleniyor: “Sadece ağaçların yaşayacağı kadar su vermek mi, yoksa çiftçinin zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak / hayatını idame ettirecek kadar mı SU verilecek?”
Tabii zihinlerde beliren soru işaretleri, bu bağlamda başka açılardan da sorulabilir: “Ağaçları nasıl ayakta tutacağız?... Ağaçları meyveli olarak mı, yoksa semeresiz mi?”
***
MAREM’de (=Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü) geçtiğimiz günlerde yapılan toplantıda, Isparta valisi sayın Aydın BARUŞ, çiftçileri uyarıyor ve “YENİ MEYVE BAHÇELERİ KURMAMALARINI, YOKSA SU ALAMAYACAKLARINI” söylüyordu… İyi güzel de, mevcut meyve bahçeleri, kapitalizmin çirkin yüzü hem “VAHŞİ SULAMA”, hem de çağımızın modern basınçlı sulama sistemlerinden olan “DAMLA SULAMA” yı eş zamanlı, kısıntısız bir şekilde yapmalarının önüne nasıl geçilecekti?!!! Kayıt dışı / Kaçak Derin Sondaj Kuyularına herhangi bir cezai müeyyide uygulanmaz vede denetlenmezken, EĞİRDİR GÖLÜ’nün BEKASI’na dönük söylemlerin kamuoyunca ne denli ciddiye alınacağı sorgulanmaz mı?
***
Isparta’daki tüm Belediyelere, ÇEVRE düzenlemelerinde kullanılmak üzere 1’er milyon TL, İl Özel İdaresine ise 6 milyon 250 bin TL gönderildi. Merkezi Otoritenin Yerele, çok az da olsa kaynak transferi sağlaması, bir “ÇEVRE” ci olan bu satırların yazarını elbette ki sevindirmiştir.
Sağlanan bu bu “ÇEVRE”ci kaynak, FISTIĞIN çevresinde nasıl karşılandı bunu bilemeyiz. Ama gelin sizlerle, bu bağlamda bir fikir jimnastiği yapalım:
***
DSİ’nin batımetri haritasına baktığımızda; EĞİRDİR GÖLÜ’nün kuzey bölümünde yer alan HOYRAN GÖLÜ’ne PUPA ÇAYI ile HOYRAN DERESİ dökülüyor… YALVAÇ DERESİ iki kol halinde Eğirdir Göl’ nün doğusundan ve ÇAY DERESİ ise, güney ucundan Göle dökülüyor…
Havza içerisindeki yerleşimlerin alt yapı durumlarına baktığımızda; EĞİRDİR ve YALVAÇ ilçelerinde ARITMA TESİSİ bulunmakta, EVSEL ATIK SULAR bu Tesislerde bertaraf edilmekte… Diğer yerleşim merkezlerinin ATIK SULARI, Kanalizasyon Sistemleri kullanılarak veya basit FOSSEPTİK ÇUKURLAR’da toplanmakta…
***
… Evet, buraya kadar tamam. Biliyoruz ki; FOSSEPTİK ÇUKURLAR’ da toplanan ATIK SULAR’ın zamanla YER ALTI SUYU’na karışması kaçınılmazdı.
…Ve EĞİRDİR GÖLÜ, yer altı sularından da besleniyordu, getirgen ve götürgen DÜDEN’leri vardı… FOSSEPTİK ÇUKUR’lar, dolaylı oarak Göl sularını etkilemektedir. Havza içerisinde KANALİZASYON DEŞARJ NOKTALARI’na baktığımızda; ALICI ORTAM olarak YÜZEYSEL SU KAYNAKLARI’na ve BOŞ ARAZİLER’e verilmesi, hem ATIK SULAR’ ın verildiği DERELER’i, hem de bu Derelerin beslediği EĞİRDİR GÖLÜ’nü beslemektedir…
***
İLERİ ARITMA, EĞİRDİR GÖLÜ’NÜN BEKASI İÇİN KAÇINILMAZDIR!!!
Yukarıda, Eğirdir ve Yalvaç’ta ARITMA TESİSİ olduğunu belirtmiştik ama, bu Tesislerin İLERİ ARITMA olmadığını, Biyolojik ve Kimyasal Arıtmayı içermediğini de dile getirmeliyiz. Eğirdir’ in KANALİZASYON DEŞARJ NOKTASI; Kovada Kanalı, Barla’ nın FOSSEPTİK, Gökçehöyük’ ün Banus Deresi, Sarıidris’ in ise Düden Mevkii.
Gelendost / Bağıllı Sızdırmalı FOSSEPTİK, Yaka’nın ise FOSSEPTİK.
Senirkent / Büyükkabaca PUPA ÇAYI, Yassıören / Topraklı Mevkiinde Çukur Arazi ve FOSSEPTİK, Ulubey / PUPA ÇAYI.
Uluborlu / PUPA ÇAYI.
Yalvaç / ve Belediyelikler : YALVAÇ DERESİ – ÖZ DERE – KURUÇAY – CEVİZLİ DERESİ – ÇAY DERESİ.
Burada, DOĞAL ARITMA TESİSLERİ’ n den söz etmeyeceğiz. Çünkü; kırsal kesimler için ekonomik ve uygulanabilir olmasına rağmen, ekonomik ömürleri ve verimliliği, en önemlisi de işletilememesi dikkate alındığında tercih edilmemekte…
***
…Evet, Merkezi Otoritenin Yerele gönderdiği 1’ er milyon TL.’ lik “ÇEVRE DÜZENLEME ÖDENEĞİ” ni nerelerde kullansak dersiniz?...
----- 0 ----