PROF. DR. HÜLAGÜ KAPLAN’dan “EĞİRDİR GÖLÜ KURUMASIN” DEĞERLENDİRMESİ
Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi ve Eğirdir Gölü’nü çalışan, Eğirdir’in Kırsal Kalkınma Planlarına katkıda bulunan Eğirdir sevdalısı bilim insanımız Prof .Dr. Hülagü KAPLAN hocamızın Cumartesi günü Yeşilada da Halk TV Programcısı Serhan Asker’in “Görkemli Hatıralar” programının değerlendirmesini yaptı.
Prof .Dr. Hülagü KAPLAN’ın değerlendirmesi şu şekilde:
22Temmuz 2023 günü Halk TV, Serhan Asker’in sunduğu “Görkemli Hatıralar” yayınını Eğirdir’den yaptı. Bu yayın için kullanılan, başlık “Eğirdir Gölü Kurumasın”dı. Eğirdir kasabasını Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Şehircilik Projesi dersinde “Eğirdir Atelyesi” kurarak, çalışmış kişilerden birisi olarak, yayını dikkatle izledim. Eğirdir ve çevresini, 2011-2012 akademik yılında çalışmıştık. Hem kuramsal, hem de yasal anlamda tescilli yapılarından-gölüne çeşit çeşit “koruma” ile korunduğu bildirilen Eğirdir….Çeşitli senaryo gruplarına ayrılmış öğrencilerimiz ile, planlamasını, bu kapsamda imarını ilgilendiren birçok sorunu yerinde incelemiş; çözüm önerileri geliştirmiş, bunları Eğirdir Belediyesi desteği ile düzenlenen bir sergi, ve panel ile, Eğirdirlilerin görüş ve katılımına açmıştık. Eğirdir’i, SDÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nün önerisi ile, görüşerek, aynı zamanda çalışmış; sergi ile panelde, iki Üniversite birlikte olmuştuk. Tescilli yapılarından-gölüne çeşit çeşit “koruma” ile korunduğu bildirilen Eğirdir’in uygulamada gerçekler göğüslenerek korunmasının gerekliliği de vurgulanmıştı.
Değerli Zeki Tarhan bey’in, iki paragraflık görüşümü yazma davetinin sanırım, ilk paragrafı bu geçmişe dönük anı ile tamamlandı. Ancak, Şehir ve Bölge Plancılığında bir ilke olarak benimsediğim, ‘geçmişi bilerek, geleceği planlamak’ doğrultusunda bu aktarımı yapmam gerekiyordu. İkinci paragrafımı bunun için “Baktığımızda göremediklerimiz.” Başlığı altında, kısa: öz bilgi amacı ile, hazırladım..
Bakılan: Eğirdir kasabası: muhteşem bir yarımada’ya sahip; kasabanın doğu kıyısında bir balıkçı barınağı var.
Görülemeyen: Eğirdir doğal yarımadası, Can ada ve Yeşil ada. Bunların hepsi şu anda bir göl içine dolgu yapılarak; üstüne karayolu yapılandırılarak, doğal varlık olmaktan çıkarılmış durumda. Bir ‘ada’ adadır; çevresindeki su kütlesi de tüm ekolojisi ile bu adayı çevreler. Su ürünlerinin sağlıklı verimini engellememek için su kütlesi ekolojik döngüsü, kısıtlanmaz, aksine desteklenir. Burada yapılan ‘yanlış’ uygulama ile doğal varlıkların her birisi özgün olmaktan çıkarılmıştır. Balıkçı barınağı ile bu yapay yarımada ilişkisi de, balıkçının lehine olamamıştır. Gölde bulunan akıntıların hesap edilmemesi sonucunda, yapay yarımada ile karşı kıyı: Göktaş kıyısı arasında kalan Eğirdir Gölü güney kısmında alglenmenin artmasını , giderek su kütlesi ve barındırdığı balık türleri verimini olumsuz etkilemeye başlamıştır. Bunu arttıran bir etmen de, olması gerekenden fazla su verilen, göl çevresi tarım toprağından, gübre ve ilaçlama kimyası yüklü sızıntılardır.
Çözüm: planlama kademeleri ve süreci esas alınarak, çoklu disiplinli bir hidrolojik havza çalışması; bunu izleyen imar planlaması ve kentsel tasarım ile halen olasıdır.
Eğirdir’i yaşayanlara, Eğirdir’i sevenlere ve daha yaşanabilir Eğirdir için çalışanlara selamım, saygım ile,
Eğirdir Gölü güney kesimi ve bir zamanlar ‘doğal yarımada ve adalar la oluşan, şimdi ise, yapay bir yarımada’ya dönüştürülen yerleşme kesiminin sorunlarını işlediği bir haritayı da ekliyorum.