ALİ TAŞ'IN 7. KİTABI “DİL ve KARAR” ÇIKTI
İşadamı kimliği ile tanıdığımız Bilgisayar Mühendisi Hemşehrimiz Ali Taş’ın kaleme aldığı “Dil ve Karar “ isimli yedinci kitabı okuyucusuyla buluşuyor.
"Dil, düşünme yeteneğidir. Aynı zamanda iletişim ve karar aracıdır." diyen hemşehrimiz Ali Taş, kitap hakkında şu bilgileri paylaştı:
"Türklerin ilk ana yurtlarının Baykal gölünün kuzey veya kuzeydoğu bölgesi (Baykal – Lena arası) olduğunu araştırmalar göstermektedir. M.Ö. 10000 yıllarında Oğurlar ve Moğulların komşu olarak yaşamış ve temas etmiş oldukları ortaya çıkmaktadır. M.Ö. 12000 yıllarından başlayarak Ön Türkler; boylar şeklinde dünyaya yayılmış ve çeşitli halklarla temas ederek iletişim kurmuşlar ve dillerini yaymışlardır.
M.Ö. 12000 yıllarında ON’ lar (yani Kurıkanlar’ın ataları) boylara ayrılmış; Oğurlar batıya, Kurıkanlar’ dan Yakutlar Orta Asya, Halaçlar Güneydoğu Asya, Kara Kırgızlar Ön Asya’ ya geçmişlerdir. Bu yıllardan itibaren Türkçe’nin yayılımı da başlamıştır. İlk Türkçe ile damgalardan hecelere geçilmiş, hecelerden köklere ulaşılmış ve Ana Türkçe meydana gelmiştir. Kökün sonuna yalın veya yapışık ündeşler eklendiğinde, gövde sözcükler oluşmuştur. Yani Türkçe ile *gü-nd kökünden gelen bir gövde kelime türetilmek istendiğinde sonuna ündeş (b, d, g, l harflerinden biri) ilave edilmiş *gü-nd-ed olmuş ve bugün kullandığımız gündüz sözcüğüne ulaşılmıştır. Çuvaşların da kullandığı (Lir Türkçesi) Ana Türkçe, İskitlerin kullandığı Eski Türkçe şekline gelmiştir. Daha sonra Oğuzların kullandığı Oğuz Türkçesi (Saz Türkçesi) haline ulaşmıştır. İşte bugün Türkiye Türkçesinde kullandığımız dil Oğuz Türkçesidir. Bu gelişmeler birdenbire değil; yavaş yavaş, dalga dalga gerçekleşmiştir. Sonunda kökten türemeli matematiksel bir dil ortaya çıkmıştır. Çok eskiden Ön Türkçe’ de başta d > y > sıfır gelişmesi yaşanmıştır. Bu da ergin dil devresinde (gövde sözcük oluşturma evresi) yani Çuvaşca ile Genel Türkçe’nin ayrılmadığı dönemdir.
Dil, düşünme yeteneğidir. Aynı zamanda iletişim ve karar aracıdır. Verilen kararların isabet derecesi, dildeki yani beyindeki sinirsel bağlantıların ya da örüntülerin çokluğuna bağlıdır. Hayat önümüze öyle engeller çıkarır ki bunu verdiğimiz kararlarla aşarız ve hayatta yön buluruz. Verilen uygun kararlar, hayatla savaşı önler. Zaten bizden beklenen de hayatı değil; kendimizi geliştirerek, esnekliğe ulaşmak ve aklımızı kullanarak kendimizi değiştirmektir. Akıl ise ruh ve bedene uymalıdır çünkü ruh ve beden huzur ister. Fırtınalar gelir geçer ama mavi gök hala oradadır. Bu nedenle gelişmenin ve huzurun anahtarı dildir.
Sağ beynin istatistiği ile sol beynin matematiğini kullanan, dildir. Dil; aynı zamanda toplumda istikrarın, gelişimin ve medeniyetin temel şartıdır. Türkçe, dünya dillerinin anasıdır. Dil kurallarını koyan ve dil formülünü dünyaya yayandır."