ISUBÜ Turizm ve Otel İşletmeciliği Eğirdir Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Çetin Meydan'ın "YAŞANMIŞ HİKÂYESİ OLAN BİR YÜRÜYÜŞ ROTASI: ST. PAUL YOLU" başlıklı makalesi Batı Akdeniz Kalkınma Ve İşbirliği Dergisinin son sayısında yayınlandı.
Meydan makalesinde; Aziz Paul Yolu ve Diğer Kültür Rotası Yollarımız ile ilgili genişler bilgiler verirken St. Paul Yolunun tarihi açıdan “Tarihi Miras” olarak değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaparak "St. Paul Yolu tarihi açıdan ele alındığında güzergahın tamamı “tarihi miras” olarak değerlendirilmelidir. Yol boyunca çeşitli antik yerleşimler görülebilmektedir. Perge, Pedlenissos, Yazılı Kanyon Kaya Yazıtları, Hellenistik dönem kaleleri, Adada Antik Kenti, Aksu Zindan Mağarası ve Eurymedon Kutsal Alanı, Eğirdir Kalesi, Barla Kilisesi, Tırtar Kaya Mezarları ve Yalvaç Pisidia Antiocheia Antik Kenti bu yerleşimlerin en belirgin olanlarıdır." ifadelerini kullanıyor.
YAŞANMIŞ HİKÂYESİ OLAN
BİR YÜRÜYÜŞ ROTASI: ST. PAUL YOLU
Çetin MEYDAN | Öğretim Görevlisi
ISUBÜ Turizm ve Otel İşletmeciliği - Eğirdir MYO
Yeni Ahit’te elçilerin işlerini anlatan 13-15. bölümlerde geçer bu hikâye. (MS. 46-48) St. Paul ve St. Barnabas Hristiyanlığı yaymak için Kıbrıs’a geçerler. Burada kısa bir süre kaldıktan sonra Baf limanından gemiyle Antalya’ya oradan karayolu ile Perge’ye geçerler. Dört gün dört gece süren yolculuktan sonra Antiocheia’ya varırlar ve Paul ilk sözünü burada söyler. Bu ilk söz Hristiyanlığın ilk vaazı olarak kabul edilir.
Hristiyanlığın ilk vaazı Yalvaç’taki
Antocheia’da verildi…
Antakya’da bu ilk sözün söylenmiş olması Hatay Antakya’yı akla getirmektedir. Selefkos Krallığı döneminde Anadolu’da 17 adet Antiocheia isimli yerleşim kurulmuştur. Peki bu ilk sözün söylendiği Antiocheia hangisidir? Bu tespiti yapan İzmir’de yaşayan İngiliz rahip Francis Vyvyan Jago Arundell olacaktır. Küçük Asya’da Keşifler isimli kitabında bahsettiği üzere, Arundell bu yolculuğa 22 Ekim 1832 de başlar ve 7 Kasım 1832 de Yalvaç’a varırlar. Gelirken gördükleri devasa su kemerleri, aradıkları kentin burada olabileceği şüphesini uyandırır. Yalvaç’ın hemen bitişiğinde olan antik kalıntılar üzerinde yaptığı yüzey araştırmalarından elde ettiği bulgulardan bu antik kentin, İncil’de geçen Antiocheia isimli kent olduğunu ve Hristiyanlığın ilk vaazının burada verildiğini tespit eder. (Arundell, F.V.J. Küçük Asya’da Keşifler Cilt I, S.1-199)
“Via Sebaste” (İmparator/Kral Yolu)
Perge’den başlayan Antiocheia’da biten İmparator/ Kral Yolu’nun uzunluğu 250 km civarındadır. Taş döşeli olan bu yol günümüzde yer yer kendini belli bölgelerde göstermekte olup, en belirgin kısmı Adada Antik Kenti’nde yaklaşık bir km’lik bölümdür.
St. Paul Yolu’nun Güzergâhının Tespit Edilmesi,
İşaretlenmesi ve Tabelalandırılması Çalışmaları
Yolun işaretlenmesi işi 2004 yılında Kate Clow tarafından yapılmıştır. Daha sonra kurulan Kültür Rotaları Derneği vasıtasıyla yolun bakımı için üretilen projeler çerçevesinde çeşitli desteklerden faydalanılmıştır. Yol, ilgili kitaplar, harita üzerinde GPS noktaları ile işaretlenmiş parkurlar sayesinde trekking ve hiking amaçlı olarak kullanılmaktadır. Yolun tam bir yürüyüş yolu olarak kullanılabilmesi için altyapının daha fazla geliştirilmesi önem arz etmektedir. St. Paul Yolu tarihi açıdan ele alındığında güzergahın tamamı “tarihi miras” olarak değerlendirilmelidir. Yol boyunca çeşitli antik yerleşimler görülebilmektedir. Perge, Pedlenissos, Yazılı Kanyon Kaya Yazıtları, Hellenistik dönem kaleleri, Adada Antik Kenti, Aksu Zindan Mağarası ve Eurymedon Kutsal Alanı, Eğirdir Kalesi, Barla Kilisesi, Tırtar Kaya Mezarları ve Yalvaç Pisidia Antiocheia Antik Kenti bu yerleşimlerin en belirgin olanlarıdır.
St. Paul Yolu tarihi açıdan “Tarihi
Miras” olarak değerlendirilmelidir.
Ancak yolun turizm amaçlı olarak yeterince değerlendirilmediği gözlemlenmektedir. Yürüyüşçüler ne ister? Güvenlik, kaybolmamak, kamp alanı, sıcak bir duş imkânı, temiz bir yatak, rehberlik ve seyahat acentesi hizmeti. Bu çerçevede St. Paul Yolu güzergâhı üzerinde altyapı ve üstyapı çalışmalarının desteklenmesinde yarar olacağı düşünülmektedir. Öte yandan, bilindiği üzere Göller Bölgesi, Türkiye 2023 Turizm Strateji Belgesi’nde “Eko Turizm Gelişim Bölgesi” olarak tespit edilmiştir.
Avrupa’dan bir örnek: “Via Francigena” Yürüyüş Yolu
Avrupa Konseyi Kültür Rotaları Programı tarafından 1994 yılında onaylanan; Canterbury’den başlayarak, Fransa ve İsviçre’den geçip İtalya-Roma’ya uzanan 1.800 km’lik bir ortaçağ yolu olan söz konusu yürüyüş yolu için yapılan saha çalışmasına göre, Alplerden Roma’ya kadar, rotanın sadece 375 km’lik kısmını oluşturan, Via Francigena Toscana güzergâhını 2012 yılında 690 bin turisti ziyaret etmiş ve rota üzerindeki konaklama işletmelerinde geceleme sayısı 290 bine ulaşmıştır. (Aydın, S.396)
Avrasya Yolu Projesi’nde Aziz Paul Yolu ve Diğer Kültür
Rotası Yollarımız
2020 yılında ülkemizden Kültür Rotaları Derneği’nin de süreçte yer aldığı, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Avrasya Yolu Projesi ile Via Francegina Del Sud, Via Egnatia, Sultanlar Yolu, Hoşgörü Yolu, Mysia Yolları, Evliya Çelebi Yolu, Frig Yolu, Aziz Paul Yolu ve Likya Yolu gibi birçok kültür rotasını birbirine bağlama çalışmaları devam etmektedir.
St. Paul Yolu için önerileri şöyle sıralamak mümkündür:
- St. Paul Yolu’nun bir kültür rotası olduğunun ve kültür rotasının felsefesinin (demokrasi, kültürler arası diyalog, kardeşlik, şeffaflık gibi) tüm paydaşlara (kamu kurumları, yerel yönetimler, muhtarlar, işletmeciler ve halk) anlatılması.
- St. Paul Yolu’nun öncelikle ülkemizin ilgili kurumlarınca yapılacak çalışma ile koruma altına alınması.
- Yoldan sorumlu bir yönetim biriminin oluşturulması ve yolun bakımının bu birim tarafından sürekli olarak yapılması.
- Güzergâh üzerinde görev yapan jandarma, emniyet ve orman teşkilatının bilgilendirilmesi.
Yolda eksikliği duyulan konaklama ve kamping tesislerinin, Turizm Tesisleri Nitelikleri Yönetmeliği’ne uygun standartlarda oluşturulması.
- Oluşturulan konaklama tesisi ve kamp alanlarında, bilgilendirme panolarında haritalı anlatımların yapılması.
- Güzergâh üzerindeki tarihi alanlar hakkında bilgilendirme panolarının hazırlanarak asılması. - Güzergâh üzerinde doğal çekiciliği olan alanlar hakkında bilgilendirme panolarının hazırlanarak asılması.
- Güzergâh üzerindeki bitki çeşitliliğinin, bulunduğu alanlarda türlerin Türkçe, İngilizce ve Latince isimlerini içeren yerinde bilgilendirme panoları asılması.
- Yol güzergâhındaki yerel halka ve esnafa, yol ve yürüyüşçüler hakkında eğitim verilmesi.
- Yol konusunda rehberlerin yetiştirilmesi.
- Self guiding yürüyüşçüler için güzergâh üzerindeki hedef noktalara çalışan yerel köy ve kasabalara
düzenli ulaşım sağlayan araçların kalkış yer ve saatlerinin web sitesinde ve sosyal medya hesaplarında
duyurulması.
- Rotaların daha detaylı haritalar üzerine işlenmesi, örneğin 1/5.000’lik harita.
- Yolu pazarlayacak seyahat acentelerine ulaşılması.
- Yolun tanıtımı için, uluslararası fuarlara katılımın sağlanması, fuarlarda her türlü tanıtım dokümanının dağıtımının sağlanması.
- Gazeteci ve sosyal medya fenomenlerinin düzenli olarak tanıtım faaliyetlerine davet edilmesi.
- Yol üzerinde bisiklet ve atlı safari gruplarının kullanımı için de rotaların oluşturulması.
- Yolun tanıtımı için gelenekselleştirilecek ultra maraton gibi etkinliklerin yapılması.
- Yol boyunca kurulacak olan işletmelerin sahiplerine, yaptıkları işletmeciliğin “eko-turizm işletmeciliği” olduğunun benimsetilmesi ve gelecek kuşaklara miras kalacak işletmeler olduklarının anlatılması, çocukların da aynı bilinçte yetiştirilmesi.
- Yolu bitirenlere yürüyüş tamamlama bröve ve belgesinin (St. Paul Pasaportu) yetkili makamca verilmesi.
- Yolun sürdürülebilir kullanımı için, güzergâh üzerinde doğaya zarar veren mermer ocaklarına izin
verilmemesi, çöp depolama ve toplama sisteminin oluşturulması, betonlaşmanın önüne geçilmesi, kanalizasyon sistemlerinin kurulması.
- Yol üzerinde ki köy kasaba ve ilçelerde organik
olmayan gıda ürünleri ile sentetik bazlı hediyelik
eşya satışına izin verilmemesi.
Dergiye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://baka.ka.gov.tr/dokuman-merkezi/dokumanlar/kalkinma-ve-isbirligi-dergisi/3-sayi