OTOBİYOGRAFİ -6-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,OTOBİYOGRAFİ -6-
Haberin Tarihi: 9.7.2015 09:31:00 - Okunma Sayısı:1524 defa okundu.

-6-

            Rık’a hattı öğrenimi bitince, bir hevesle nesih yazıya geçtik. Onun da örneklerini defterimize yazıp, çalışmamız üzere bizi uğurladı. Lakin elime kalemi alıp ta meşke başladığımda, hat sanatının çok ince ve hassas bir iş olduğunu ve bizlerin yaşından sonra el yatkınlığı kazanmanın neredeyse imkansızlığını anlayarak, bu sanatı daha fazla rencide etmemek gayesiyle hocamıza teşekkür ederek vedalaştık.

            Bu çalışmalardaki en büyük kazancım, yine çok değerli bir hocadan eski hat sanatımızın ince zevkini, özelliklerini ve tarzlarını öğrenip, kendime bu yolda bir meşguliyet kapısı açmam oldu. Çağdaş resim, heykel, edebiyat, şiir ve musikiye de sevgim olmakla beraber, Osmanlı’nın asırlarca üzerinde işlediği ve ilerlettiği sanatlara doyulmaz bir coşkuyla olan bağlılığım karşıma çıkan yeni bir fırsatı değerlendirmeme sebep oldu. 1979 senesi kasım ayında, İstanbul Spor ve Sergi Sarayında (şimdiki Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı) açılan “İslam ülkeleri 1’nci ticaret fuarında, Dr. Süheyl Ünver grubu olarak tezhiblerimiz sergilenirken, ziyarete gelen Süleymaniye Kütüphanesi Müdürü Sayın Muammer Ülker Bey’le konuştuk. Kütüphane bünyesinde bir “klasik kitap ciltleme” servisi ve başında da İslam seçen bey gibi işinin ehli bir zaatın bulunduğunu biliyorduk. Klasik kitap ciltlemeyi öğrenme arzumuzu kendilerine bildirdik. Bize, kasım başında, kütüphanede, 6 ay süreli bir ciltleme kursunun açılmış olduğunu, bizlerden arzu edenlerin bu kursa katılabileceğini söylediler.

            5 Aralık 1979 Çarşamba günü sabahı Süleymaniye Kütüphanesine gittim. Müdür Muammer Bey beni karşı binalarda bulunan “Kitap, tamir ve ciltleme atölyesi”ne götürdü. Oradakilerle tanıştırdı. Patoloji Bölümünde öğleye kadar oturdum. Ellerindeki falçata ile kitap sahifelerinin eskiyen ve kurt yeniği olan yerlerinin kenarlarını kazıyanları seyrettim. Ertesi günü bana da kurtların yeyip, dantela haline getirdiği bir kitap sahifesi ile bir falçata verdiler. Bu işe başlamış oldum. Klasik cilt bugün kullanılmıyor. Ancak cildi bozulmuş, yahut sayfaları harap olmuş eski kitaplarımızı restorasyonunda bu tarz geçerlidir. Bizim burada gördüğümüz, böyle kitapları yenileme ve kullanılır bir hale getirme usulüdür. Tabii ki bu, klasik usulde, yeni bir kitap ciltleme tarzını da içine almaktadır.

            Her gün devam ettiğim bu altı ay zarfında, usta ellerden görerek ve bizzat çalışarak, sahifelerin tamirini, düzeltip tekrar ciltlemeyi, sırt dikişini, şiraze örmeyi, oymalı murakka kapak ve miklep yapmayı, bunları yaldızlamayı ve bu kapağı kitaba takmayı en ince teferruatına kadar öğrenip, hakikaten pek zevkli olan bu işi başarmış olmanın mutluluğuna da erdim.

            Süheyl Ünver Hocamızın bize yaptığı telkinlerle ve kazandırdığı alışkanlıkla, orada öğrendiğim ve gördüğüm her şeyi not ederek ve resimlemeye çalışarak, sonradan tertiplediğim küçük bir kitapçığım bile oldu. Bir de orada öğrendiğim bilgilerden bende kalan haz.

            devam edecek

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap